Çete lideri Peker’in iddialarıyla gündeme gelen uyuşturucu trafiği iki ay önce BM raporlarına da yansımış. INBC üyesi Prof. Atasoy’un da ayrıntılarını açıkladığı rapora göre salgınla birlikte sevkıyat yöntemleri farklılaştı.
İşte Atasoy’un konuşmasından satır başları
“Uluslararası yasal ticarette düşme ve bazı yasadışı maddelerin kaçakçılığında azalma görülmekle birlikte hava ve deniz- yoluyla kaçakçılık alabildiğine sürdü. Karayoluyla kaçakçılık gözlemlenmekteyse de farklı taşımacılık yolları ve yasal ticaret kisvesi altında uyuşturucu kaçakçılığına tanık olduk.
Kaçakçılık yöntemleri farklılaştı. Postayla ya da paket hizmetleriyle ya da eve yemek servisleriyle hatta maske, eldiven, dezenfektan içine konarak sanki maske ithal ediyor ya da ihraç ediyormuş gibi dezenfektan içinde uyuşturucu kaçakçılığına tanık olduk.
Sosyal medya uyuşturucuya erişimde ve satıcılarla alıcıları bulmakta bir önemli mecra oluşturdu. Tabii ki internetin gördüğümüz kısmının çok daha büyük bir kısmı dark net, karanlık web diye adlandırdığımız bölümünde hem uyuşturucu imalatındaki hammaddelerin alış satışının hem de bağımlıların maddeye erişiminin çok daha yaygın bir biçimde yürütüldüğünü saptadık.”
Balkan yolu kullanılıyormuş…
Türkiye’nin dünya genelinde en fazla eroin ele geçiren ülkeler arasında İran ve Afganistan’dan sonra üçüncü sırada olduğunu kaydeden Prof. Dr. Atasoy’un görüşleri şöyle: “Doğal olarak üçüncü sırada, çünkü Afganistan’dan çıkan eroin İran üzerinden ülkemize geliyor ve oradan da Avrupa’ya geçiyor. Ancak şurası muhakkak ki pandemi sırasında Balkan yolu, yani Afganistan’dan çıkan, Türkiye üzerinden Avrupa’ya geçen ünlü Balkan yolu kullanılmaya devam etti ve Afganistan, İran, Türkiye ve Balkan ülkeleri hattı üzerinde çok sayıda eroin yakalaması da bunu da kanıtlar oldu.”