Rektör Prof. Dr. İnci, Twitter hesabından Boğaziçi Üniversitesi’nin akademisyen ve öğrencilerine hitaben açıklama yaptı.
Akademisyenlere yönelik yaptığı paylaşımda Prof. Dr. İnci, 1994 yılında kampüse adım attığından bu yana gerek akademik gerekse kişisel olarak kendisine birçok değer kazandıran Boğaziçi Üniversitesi’ne borcunu ödemek, mevcut kalitesini daha da ileri götürmek ve ülkeye katkıda bulunmak amacıyla yerine getireceği Rektörlük görevini sadece bir makam olarak değil, ülkeye ve dünyaya eğitim-araştırma alanında hizmet edilecek bir mevki olarak gördüğünü belirtti.
Oluşumu 158 yıl önceye dayanan, 1971 yılından bu yana bir kamu üniversitesi olarak ülkenin dört bir yanından farklı sosyo-ekonomik koşullara ve farklı sosyo-kültürel birikime sahip binlerce öğrenciyi dünya çapında bir eğitimle mezun eden Boğaziçi Üniversitesi’nin ülkenin önemli bir değeri ve herkese ait olduğunu ifade eden Prof. Dr. İnci, bu nedenle Boğaziçi Üniversitesi’ne toplumun ortak bir değeri olarak yaklaşılması, ülkenin gelişimine yapacağı katkılarla geleceğe taşınması gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. İnci, paylaşımında şu görüşlerini dile getirdi:
“Popülist bir anlayış yerine akademik kuralların ciddiyetle uygulanmasını; daha üretken bir akademik ortamın kurulması için öğretim üyelerimizin üretimi önünde engel olan insan kaynağı ihtiyacının giderilmesini, gerekli kadroların sağlanmasını, altyapının güçlendirilmesini ve öğretim üyelerimize iyi bir çalışma ortamı kurulması için gereken çalışmaların yapılmasını hedeflemekteyim. Bunun yolu da üniversitemizin gerçeklerinden hareket ederek ihtiyaçların tespiti ve yerine getirilmesidir. Bu konudaki çözüm önerilerim daha önce Rektör adaylığımı ilan ettiğim metinde yer almaktadır ve söz konusu metinde yer alan öneriler birer taahhüttür.”
Mevki ve makamların geçici olduğunu, bu nedenle ortak bir anlayış çerçevesinde uyumlu ve aynı zamanda sorumlu bir çalışma ortamının kurulmasının herkesin görevi olduğunu belirten Prof. Dr. İnci, şöyle devam etti:
“Son dönemde yaşanan yönetsel sıkıntıların akademik kalitemizi olumsuz etkilememesi ve Boğaziçi Üniversitesi’nin kalitesine uygun bir sürecin yürütülmesi için gösterdiğimiz gayretin eninde sonunda tüm mensuplarımız tarafından anlaşılacağına eminim. Elbette birbirimizi gerektiğinde eleştirerek, görüşlerimizi paylaşacağız ancak bunun uygar bir ortamda saygı çerçevesinde yerine getirilmesi en büyük dileğimdir.”
“Disiplin soruşturmalarının iptal edilmesi talimatını ilgili birimlere ileteceğim”
Prof. Dr. İnci, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine hitaben yaptığı paylaşımda ise üniversitenin, bugün de Türkiye’nin en iyi öğrencilerine eğitim vermenin sorumluluğu ile gerek alt yapısını gerekse eğitim kalitesini geliştirerek sürdürmeye kararlı olduğunu vurguladı.
Eğitim-öğretim kalitesinin arttırılmasına yönelik olarak öğretim elemanı kadrosunun güçlendirilmesi, sınıf ve laboratuvar alt yapısının iyileştirilmesi, bunların yanı sıra üniversitede karşılıklı öğrenmeyi sağlayan sosyal ortamı geliştirmeye yönelik olarak yurt, spor ve öğrenci kulübü alt yapılarının iyileştirilmesi için imkanları sonuna kadar zorlamayı hedeflediklerini aktaran Prof. Dr. İnci, şunları ifade etti:
“Son aylarda yaşanan talihsiz olaylar nedeniyle yara alan birlikte yaşama ortamının yeniden tesis edilebilmesi için tüm kampüs sakinlerinin karşılıklı saygıya dayalı bir ortamı oluşturmak için eşit sorumluluğa sahip olduğunu düşünmekteyim. Boğaziçi Üniversitesi mensupları, eleştirel bakış açısıyla kalıpları ve klişeleri sorgulayan, hakim ‘doğrular’ hakkında farklı bakış açıları geliştirebilen bireylerdir. Elbette bu anlayış çerçevesinde eleştirmek, demokratik protesto hakkını kullanmak, hepimizin hakkıdır. Ancak eleştirilerin kişileri rencide edici bir karaktere sahip olmaması, ‘öteki’nin haklarını da gözetmesi ve barışçıl yöntemlerle gerçekleştirilmesi, Boğaziçi kültürünün de bunu gerektirdiği kuşkusuzdur. Bu yaklaşımın kampüsümüzde hakim olacağı inancı ile bugüne kadar şahsımla ilgili olarak öğrencilerimize açılan tüm disiplin soruşturmalarının iptal edilmesi talimatını ilgili birimlere ileteceğim. “