Ünlü bir mağazadan yakut ve pırlantadan oluşan bir takı setini 9 bin liraya satın alan avukat Senay Önal hayatının şokunu yaşadı. Laboratuvarda incelemeye alınan setteki taşların yakut değil, 10-15 dolarlık sentetik taşlar olduğu ortaya çıktı. Değerli taş bilimciler, yapılan sahteciliğin çıplak gözle görülmesinin imkânsız olduğuna işaret etti.
Hürriyet’te yer alan habere göre, İstanbul Barosu’na üye avukat Senay Önal, düğünü için kolye, küpe ve yüzükten oluşan bir set almak istedi. Türkiye genelinde 40 kadar şubesi bulunan bir markanın Maltepe’deki mağazasına giden Önal, 10 bin lira fiyat biçilen bir seti 9 bin liraya satın aldı. Önal’ın, pırlanta ve değerli taş konumundaki yakut kullanılarak imal edilen seti ile ilgili ilk kuşkusu, kuyum sektöründe faaliyet gösteren bir arkadaşı ile görüşürken ortaya çıktı. Arkadaşının da yönlendirmesi ile Önal bu kez Beyazıt’ta bulunan Türkiye Gemoloji Laboratuvarı’nın (GLT) yolunu tuttu. İstanbul Kuyumcular Odası bünyesinde faaliyet yürüten laboratuvar, özel sektör firmalarının yanı sıra tüketicilere de hizmet veren bir donanıma sahip.
Sonuçlar şoke etti
Önal elindeki seti laboratuvar yetkilisine teslim etti ve sonucu beklemeye başladı. Değerli taş bilimcisi olarak da bilinen gemolog, sette kullanılan taşları incelediklerini ve doğal yakut olmadığını tespit ettiklerini belirtti. Gemolog, sette kullanılan taşların laboratuvar ortamında 10-15 dolara mal edilebilen sentetik taşlar olduğunu söyledi. Doğal yakut taşların her birinin değeri ise 200-300 dolar arasında değişiyor. Laboratuvardan aldığı sonuçla yıkılan Önal bu kez doğrudan ürünü aldığı mağazaya gitti. Mağaza görevlisi, başlangıçta söz konusu taşların sentetik olduğunu bilmediklerini öne sürdü. Önal, hukuki süreci başlatacağını belirtince, mağaza görevlileri bu kez kendisine sattıkları setin değiştirilmesini teklif etti.
“Bu dolandırıcılık”
Tüketicinin çıplak gözle sahteciliği anlamasının imkânsız olduğunu belirten Önal, şunları söyledi: “Bu hukuken hem dolandırıcılık suçunu oluşturabileceği gibi hem de satılan ürün ayıplı mal statüsündedir. Bu ve benzeri problemlerle karşılaşmamak için tüketiciler değerli taşlara ait bir alışveriş yaptıklarında firmalar tarafından verilen ancak hiçbir geçerliliği olmayan sertifikaları değil, uluslararası geçerliliği olan bir sertifikaya sahip taşları almayı talep etmeliler. Tüketiciler firmaya karşı hem para iadesi hem de tazminat talebinde bulunabilir. Satıcıların altın diyerek gümüş satması, doğal taş diyerek sentetik taş satması somut olayın özelliklerine göre nitelikli dolandırıcılık suçunu da oluşturabileceğinden, tüketiciler savcılığa da şikâyet başvurusunda bulunabilirler.”
40 pırlanta sahte çıktı
Türkiye Gemoloji Laboratuvarı yöneticisi gemolog Emre Günay, sentetik taşlarla, doğal taşlar arasındaki farkın çıplak gözle anlaşılmasının imkânsız olduğunu söyledi. Laboratuvar ortamında taşın tüm özelliklerini kısa sürede ortaya çıkardıklarını kaydeden Günay, uluslararası geçerliliği olan bir sertifika da verdiklerini söyledi. Günay, benzer şikâyetlerin kendilerine sıklıkla geldiğini belirterek “Değişik zamanlarda 40 ayrı pırlanta alan bir kadın geldi. Hepsini tek tek inceledik. Tamamı kendisine satılan değerin çok çok altında çıktı” bilgisini verdi.