Çankırı’daki “Çorak Yerler Omurgalı Fosil Lokalitesi”nde bu yıl yürütülen kazı çalışmalarında, 8,5 milyon yıllık deve kuşu yumurtası bulundu.
Bugüne kadar 8,5 milyon senelik pek çok kalıntıya ulaşılan kazılarda, bu yıl deve kuşu yumurtası bulundu.
Bölgenin çok sayıda türe ev sahipliği yaptığını anlatan Erol, “Çorak yerlerde pek çok türe ait fosil buluntusu elde etik. Bunlar, boynuzlulara ait 13 tür, filgillere ait türlerin fosilleri, atlar ve zürafaların atalarına ait fosiller. Bu açıdan burası çok önemli bir yer.” dedi.
“Bu seneki buluntuları arasında deve kuşu yumurtası var”
Erol, “Bu seneki buluntular arasında deve kuşu yumurtası var. Bu alanda ilk kez deve kuşu yumurtası bulduk. Deve kuşu yumurtasının küçük bir parçasını elde ettik. Diğerleriyle aynı döneme ait olan deve kuşu yumurtası fosili 8,5 milyon yıllık geçmişe sahip” diye konuştu.
Bölgenin çeşitli coğrafi özelliklere sahip olduğuna işaret eden Erol, şunları kaydetti:
“Deve kuşları daha çok açık alanlarda yaşar. Dolayısıyla burada deve kuşunun yaşayabileceği bir alan olduğunu öğreniyoruz. Gergedanlar, oklu kirpiler ve su samuru ise genelde sulu ortamlarda yaşar. Bunun dışında bölgede ‘Çankırı kaplanı’ dediğimiz bir türün yaşadığını biliyoruz. Pek çok hayvanın yaşadığı bu bölge, çeşitliliği fazla olan bir ekolojik alanı kapsıyor. Bu da bölgede orman alanları, dere yatakları, nehirler ile at, zürafa ve deve kuşlarının dolaştığı savanaların olduğu anlamına geliyor.”
Önceden Çankırı’nın bugünkü yapısından çok farklı olduğunu vurgulayan Erol, “Çankırı bugünkü kurak ortamı 8-9 milyon yıl önce görmemiş. O zamanlar çok müthiş bir ormanlık alan ve sulak alan varmış.” ifadelerini kullandı.
Bulunduğu yerden özenle çıkarıldı
Kazıya katılan ekipten Hitit Üniversitesi Antropoloji Bölümü araştırma görevlisi Erhan Tarhan ise deve kuşu yumurtasını diğer fosillerin yanında bulduklarını söyledi.
Fosili bulunduğu yerden özenle çıkardıklarını anlatan Tarhan, “Kırılmaya çok uygun bir parça olduğu için özenle alıp laboratuvarımıza getirdik. Laboratuvarda çok ince fırça ve bisturi ile üzerindeki toprak ve taşı temizledik. Belli başlı noktalardan birleştirip bilimsel çalışma için uygun hale getirdik” diye konuştu.