Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Türkiye olarak göç konusunda ahlaki ve insani sorumluluklarımızı gereğince yerine getirdik. Bizim artık ek bir mülteci yükü kaldırmamız kelam konusu değildir.” dedi.
Çavuşoğlu, Antalya’da Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile heyetler ortası görüşmelerin akabinde ortak basın toplantısı düzenledi.
Çavuşoğlu, Afganistan’dan Türkiye’ye gelmek isteyen Türk vatandaşlarının tahliyesinin inançlı bir halde gerçekleştiğini söyledi.
Kabil Havaalanı’nın güvenliğini sağlayan güvenlik güçlerinin ve büyükelçilik vazifelilerinin özverili bir formda çalıştığını belirten Çavuşoğlu, tahliye vaktinde görevlilerin havalimanında çalışmalarını yürüttüğünü, şu anda ise büyükelçilik binasına döndüklerini kaydetti.
Afganistan’da insani krizin tasa verici boyuta ulaştığını tabir eden Çavuşoğlu, ülkenin yarısından fazlasının acil insani yardıma muhtaç olduğunu lisana getirdi.
Bölgedeki 10 milyona yakın çocuğun hayatının kuraklık, açlık ve salgın nedeniyle tehlikede olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, memleketler arası toplumun Afganistan’a insani yardımlarını artırması gerektiğini vurguladı.
Afganistan’da 3,5 milyon kişinin yerinden edildiğini anlatan Çavuşoğlu, “Afganistan kaynaklı göç akını, kriz boyutuna ulaşırsa yalnızca bölge ülkeleri değil Avrupa dahil herkes etkilenir. Suriye krizinden dersler çıkartılmalı. Birlikte bu hususta tahliller üretmeliyiz. Bu mevzuyu da biraz evvel ele aldık. Türkiye olarak göç konusunda ahlaki ve insani sorumluluklarımızı gereğince yerine getirdik. Bizim artık ek bir mülteci yükü kaldırmamız kelam konusu değildir.” diye konuştu.
Kabil Havaalanı’nın güvenliğinin nasıl sağlanacağına ait soruya Çavuşoğlu, “Havaalanı konusu nitekim önemli bir bahis, bunu titizlikle kıymetlendiriyoruz. Önümüzdeki devirde daha ayrıntılı incelemelerde bulunulacak. Bilhassa sivil uçuşlara.” diye cevap verdi.
Göçmen kampı açıklaması
Çavuşoğlu, Afganların Türkiye’de tutulacağı tezlerine ait ise şu değerlendirmede bulundu:
“Maalesef dezenformasyon bu türlü durumlarda çok daha yaygın oluyor, hatta bazen de tesirli olabiliyor. Bilhassa ABD ve İngiltere’nin Afganları ülkeden çıkardıktan sonra Türkiye’de belirli bir mühlet tutacağına dair argümanlar ortaya atıldı. O ülkeler bunu yalanladı. Nitekim de hiçbir ülkeden bugüne kadar ‘Göçmenleri Afganistan’dan çıkardıktan sonra daha doğrusu tahliye edilen şahısları Türkiye’de muhakkak bir mühlet tutalım’ teklifi hiç olmadı. En başta vize konusunda ABD’nin bir açıklaması oldu, biz de esasen net bir biçimde ona karşı çıktık. Bu türlü bir teklif ne Almanya’dan ne de diğer bir ülkeden bize gelmedi.”
