CHP Bayan Kolları Lideri Aylin Nazlıaka, 25 Kasım Bayana Yönelik Şiddete Karşı Memleketler arası Çaba Günü’nde, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz!” açıklamasını yaptı. Nazlıaka, “Katiller, cinayeti işlemeden evvel nasıl ceza indirimi alacaklarına ait internet araması yaptılar. Yargılanırken mazeretlerin ardına sığındılar. Evvelki yargı kararlarından yürek aldılar!” dedi.
Nazlıaka açıklamasında, “25 Kasım Bayana Yönelik Şiddete Karşı Memleketler arası Çaba Günü, gücünü üç kız kardeşin bir diktatöre karşı verdiği onurlu gayretten alıyor. Tarihe “Mirabel Kardeşler” olarak geçen bu üç bayan; ülkelerinde demokrasiyi savundukları için vatan haini ilan edildiler ve tekraren mahpusa atıldılar. Bir 25 Kasım günü, Mirabel kardeşlerin otomobilini yolda durduran diktatörün yandaşları, kardeşlere evvel tecavüz etti sonra da öldürüp uçurumdan aşağı attı. Vahşice katledilmeden evvel Maria Mirabel’in şöyle demişti: “Belki bize en yakın şey mevt fakat bu beni korkutmuyor. Haklı olan her şey için savaşmaya devam edeceğiz!” 61 yıl evvel canlarıyla bedel ödeyen bu yürekli ve onurlu bayanların çabası, bugün de bizlerin omuzlarında yükseliyor. Bu şuurla, dünyaya ve ülkemize demokrasiyi, adaleti ve eşitliği getirmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi Bayan Kolları olarak, bir yandan örgütlü gücümüzü arttırırken, öteki yandan dünyadaki ve Türkiye’deki bayan hareketine ses katıyor, çabayı birlikte büyütüyoruz.” niyetini lisana getirdi.
Nazlıaka şunları kaydetti:
“Ülkemiz demokrasiden uzaklaştıkça, bayana yönelik şiddet sürat kesmeden devam ediyor. Bayanlar yalnızca bayan oldukları için öldürülüyor, şiddete uğruyor. 11 gün evvel Başak Cengiz’i samuray kılıcıyla katleden katil Can Göktuğ Boz; “Birini öldürmeyi planladım, bayan direnemez diye onu öldürdüm” demişti.
Bizler, en temel hakkımız olan hayat hakkımıza sahip çıkmak için direniyoruz. Bayanların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı, tek adamın kararıyla çıkılmasını asla kabul etmiyoruz! Birinci seçimlerde bayan düşmanı zihniyeti sandığa gömeceğiz ve Genel Liderimiz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun kelam verdiği üzere birinci bir hafta içinde İstanbul Sözleşmesi’ni yine yürürlüğe koyacağız.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, geçen yıl kontratın bir unsurunu hayata geçirdik ve Genel Merkezimizde “Alo Şiddet” sınırı kurduk. Hayat en temel haktır diyerek projemize “YaşamHak” ismini verdik. 444 82 85 numaralı çizgimizi arayan tüm şiddet mağduru bayan ve çocuklara, 7/24 fiyatsız takviye hizmetleri verdik ve vermeye devam ediyoruz. Projemiz kanalıyla şunu daha net görüyoruz: İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararından sonra iletilen şiddet hadiselerinde artış var.
Şayet İstanbul Mukavelesi yürürlükte olsaydı ve uygulansaydı; şiddet uygulayan birçok fail caydırıcı cezalar alacaktı. İmza tarihinden bu yana öldürülen binlerce bayan bugün hayatta olacaktı, katiller “yatarım üç beş ay, çıkarım” rahatlığıyla hareket etmeyecekti. Çocuğa yönelik cinsel istismarda bulunanlar, kanıt yetersizliği münasebeti ile tahliye edilmeyecekti. Müddetli nafaka ve aile hukukunda arabuluculuk üzere mevzular tartışmaya bile açılmayacaktı. Kontrat her gün aşındırılmaya çalışılan haklarımıza esirgeyici kalkan olacaktı.
Bu süreçte, hakkında uzaklaştırma kararı bulunan birçok erkek, kız kardeşlerimizi hayattan kopardı. Nermin U. dört yıl evvel boşandığı Uzman A.’ye yönelik “beni öldürecek” diyerek müdafaa kararı istediği karakoldan dönerken, sokakta birebir erkek tarafından öldürüldü.
Sivas’ta yaşayan 8 çocuk annesi 60 yaşındaki Mevlüde Parlak, yemek yapmadığı mazeretiyle evli olduğu Rahmi Parlak tarafından öldürüldü.
İstanbul’da yaşayan 32 yaşında 2 çocuk annesi Ulviye Avağ, ikinci eş olma teklifini reddettiği mazeretiyle Mehmet Demir tarafından öldürüldü.
56 yaşındaki Behiye Çakır boşanma etabında olduğu Ali Çakır tarafından “500 TL nafaka istediği” mazeretiyle öldürüldü.
TRT sanatkarı Hatice Kaçmaz’ı 15 bıçak darbesiyle katleden Orhan Munis’e “aşırı sevgi”den öldürdüğü gerekçesiyle “tutku indirimi” uygulandı.
Katiller, cinayeti işlemeden evvel nasıl ceza indirimi alacaklarına ait internet araması yaptılar. Yargılanırken mazeretlerin ardına sığındılar. Evvelki yargı kararlarından yürek aldılar!
“AKP’nin bayan cinayetlerini “fıtrat” ve “kader” telaffuzuna mahkum ettiğinizi unutmuyoruz.”
Bu ölümlerin ve şiddetin sebebi uygulanan siyasetler değilmiş üzere, AKP Sözcüsü Ömer Çelik çıkmış “Toplumsal olarak bayan cinayetlerine karşı seferber olmamızın vakti gelmiştir ve dahi geçmektedir” diyor. Günaydın! Güya 19 yıldır iktidarda olan onlar değil. AKP iktidarında bayana yönelik ekonomik şiddet de arttı; çalışabilir nüfustaki her 3 bayandan ikisi işsiz. Her iki bayandan biri kayıt dışı çalışıyor. Bayanlar eşit işe eşit fiyat almıyor. Bizlere, ne giyeceğimizden, kaç çocuk doğuracağımıza kadar dayatılan bir hayat reva görüldü.
Bizler, AKP’nin bayan cinayetlerini “fıtrat” ve “kader” telaffuzuna mahkum ettiğinizi unutmuyoruz.
Kıymetli Basın İşçileri
Genel Liderimiz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara geldiğimizdeki yol haritamızı “Altı Ayda Altı Kolaylık” başlığıyla açıkladı.
İktidara geldiğimizde birinci altı ayda ne mi yapacağız?
1-KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE GAYRETİMİZ DERHAL BAŞLAYACAK
Bayana şiddet davaları için Özel Yetkili Mahkemeler ve Yargıtay’da başka bir ceza dairesi kuracağız. Hâkim ve savcılar ile tüm isimli makam çalışanları bayana şiddet konusunda özel eğitim alacak. Her polis karakolunda içinde en az bir bayan polisin yer aldığı mesken içi şiddet konusunda eğitim almış takımlar oluşturacağız. Şiddet bildiriminin aile tabipleri tarafından da yapılması için, polis ve aile tabibi ortasında bir irtibat kanalı oluşturacağız. Bayanlara şiddet uygulayanların uygun hal indiriminden yararlanmasına müsaade vermeyeceğiz. İş yerinde yahut meskende, her nerede olursa olsun bayana yönelik ruhsal ve ekonomik şiddet ile ayrımcılık da fiziki şiddetle tıpkı kapsama alınarak cürüm sayılacak. İktidarımızda bayanlar, adaleti ve güvenliği toplumsal medyada aramak zorunda kalmayacak.
2- AİLE DAYANAKLARI SİGORTASINI HAYATA GEÇİRECEĞİZ
1971 yılından beri yasalaştırılmayan Aile Takviyeleri Sigortası ile mesken bayanlarının toplumsal teminat problemini çözeceğiz. Hane geliri minimum fiyatın altında olan aileler için Aile Dayanakları Sigortası’ndan mali takviye sağlayacağız. Bu dayanakları, hanedeki bayan ismine bankada açılan hesaba yatıracağız.
3- BAYAN İSTİHDAMINI ARTTIRACAĞIZ
“EV BAYANLARINA İŞ, MESKENE AŞ” sağlayacağız. Çalışmak isteyen konut bayanlarına takviye olacağız. KOBİ’ler aracılığıyla yarı vakitli bayan istihdamını arttıracağız. Konut bayanlarına istihdam sağlayan KOBİ’lere, Aile Dayanakları Sigortası kapsamında maaş ve vergi takviyesi vereceğiz. Konut bayanlarının devlet memuriyetine alınmasını teşvik edeceğiz. Kamudaki idare kademeleri için en az yüzde 35 bayan kotası uygulayacağız. İdare kademelerinde yüzde 35 yahut üzerinde bayan çalışanı olan özel dal şirketlerine, vergi teşviki vereceğiz.
4-BOŞANAN BAYANLAR İÇİN “YENİ BAŞLANGIÇLAR FONU” OLUŞTURACAĞIZ
Eşinden boşanan bayanlara, Aile Dayanakları Sigortası kapsamında kuracağımız Yeni Başlangıçlar Fonu ile taşınma ve mesken kurma takviyesi vereceğiz. Bayan çalışmıyorsa, istihdama katılmaları için belediyeler tarafından eğitim ve iş bulma takviyesi vereceğiz. İktidarımızda bayanlar kimseye muhtaç olmadan hayatlarını sürdürecekler.
5-DOĞUM MÜSAADESİ UYGULAMASINI GELİŞTİRECEĞİZ
Doğum müsaadesine ayrılmış ve yasal mühlet içinde işine dönememiş yahut işinden ayrılmak zorunda kalmış bayanlar, tekrar iş hayatına dönmek istediklerinde müspet ayrımcılık uygulamalarından yararlanacaklar.
6-GÜÇLÜ BİR BAYAN SIHHATİ PROGRAMINI BAŞLATACAĞIZ
Bayanların sıhhat, bakım ve hijyen konusundaki en büyük teminatı devlet olacak. Ergenlik çağına giren kız çocuklarının sıhhat harcamaları fiyatsız olacak. Rahim kanserini önleyen HPV aşısı da dahil olmak üzere tüm önleyici sıhhat harcamaları devlet tarafından fiyatsız olarak karşılanacak.
Pahalı basın mensupları,
Bugün Cumhuriyet Halk Partisi Bayan Kolları olarak 81 vilayetten eş vakitli olarak haykırıyoruz:
Geliyor Gelmekte Olan…”