CHP Parti Sözcüsü ve İktisat Siyasetleri Genel Lider Yardımcısı Faik Öztrak, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Merkez Bankası ziyaretinin nedenlerini ve ayrıntılarını açıkladı. Öztrak, “Türkiye’de isminin başında cumhuriyet olan iki kuruluş var bunlardan biri Merkez Bankası başkası de savcılar. Münasebetiyle bunların herkese tıpkı aralıkta durması lazım. İktidara yürüyen bir parti olarak Merkez Bankası’nı ziyaret etiğimizde önümüze çıkacak faturanın nasıl denetim altına alınabileceği konusunda lidere gereken bildirileri ilettik” dedi.
Öztrak, “Bu enflasyonla, bu belirsizlikle Türkiye nereye gidebilecek? Bugün baktığınız vakit Türk Lirası bize benzeyen ekonomiler ortasında en fazla bedel kaybeden para. Bu da enflasyona sirayet ediyor. Kestirimler baktığınızda birinci 10’a girmiş vaziyetteyiz. Bu çok büyük bir istikrarsızlık. Bu türlü bir istikrarsızlığın olduğu bir ülkede yatırım olmaz, iş olmaz, hayat pahalılığı alır başını sarfiyatı. Hasebiyle buna bir neşter atmak lazım, burada bir ihtar yapmak lazım. Genel Liderimiz daha evvel bu yangınlar nedeniyle THK’yı ziyaret etmişti genel liderimiz bu sefer de Türk iktisadında çıkan yangın sebebiyle TCMB’nı ziyaret ettik” sözlerini kullandı.
Öztrak, “Merkez Bankası’nda, “Artık bu faturayı daha fazla büyütmeyin. Kanunun size verdiği vazifesi yapın. Araç bağımsızlığınızı koruyun” iletisi verdiklerini söz etti.
“Artık iktidara 1990’lı yıllar da yetmiyor, 70’li yıllarla bugünün sayılarını karşılaştırmaya başlamış”
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “CHP İktisat Masası TV” isimli Youtube kanalında ekonomist İhtilal Zelyut’un sorularını yanıtladı. Öztrak, geçmiş periyotlarda iktisatta yaşanan badirelerle günümüzde yaşanan süreci şu sözlerle karşılaştırdı:
“Geçmişte yüksek olan kamunun borcuydu, bugün yüksek olan vatandaşın borcu. Vatandaş ağır bir biçimde dövizde borçlanmış vaziyette. Vatandaşlarımızın bir kısmı da Türk Lirası’na güvenmedikleri için mevduatlarını dövizde tutuyorlar. Bütün bunlar ve iktisatta önemli bir pahalılık hakim. İşsizlik, kim ne derse desin artıyor. Artık iktidara 1990’lı yıllar da yetmiyor, geçen gün Ticaret Bakanı çıkmış, 70’li yıllarla bugünün sayılarını karşılaştırmaya başlamış.
Bazen bu anlatılan öykülere şaşıp kalıyorum. Bir iktidar düşünün, 11 yıl evvel bir kelam vermiş, ‘2023’te ben ihracatı 500 milyar dolar yapacağım’ demiş, 220 milyar dolarlarda kalmış, artık gidiyor bunlarla övünmeye kalkıyor… Şu anda Türkiye’de; vermiş olduğu taahhütleri tutamayan, taahhüt ettiği ulusal gelirin yarısına bile ulaşamayan, kişi başına gelirin yarısına bile ulaşamayan, indirmeyi taahhüt ettiği işsizlik sayısının 2 katında kalan bir idare var.
“Güven duyulmayan bir iktidar”
Başka taraftan baktığınız vakit hakka, hukuka, adalete hiç de riayet etmeyen, demokrasimizi daima yıpratan, Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olma vasfını dünya liglerinde daima gerileten, hasebiyle da inanç duyulmayan bir iktidar var. Bir de bunun üstüne bu idareye boyun eğmiş, bir Merkez Bankası da ortaya çıktığı vakit artık Türkiye’de enflasyonun düşeceğine, Türk Lirası’nın istikrara kavuşacağına kimse inanmıyor.
“Merkez Bankası’na gittik, ‘Artık bu faturayı daha fazla büyütmeyin’ dedik”
Biz bu nedenle Merkez Bankası’na gittik, dedik ki, ‘Artık bu faturayı daha fazla büyütmeyin. Kanunun size verdiği vazifesi yapın. Araç bağımsızlığınızı koruyun. Evet amaç belirlemede hükümetle birlikte hareket edeceksiniz fakat o maksada ulaşma konusunda elinizdeki araçları bağımsız olarak kullanmanız gerekirken bu araçları talimatla kullandığınız istikametinde bir izlenim yarattığınızda ne dövizi denetim edebilirsiniz, ne faizi denetim edebilirsiniz, ne risk priminizi denetim edebilirsiniz, ne de enflasyonu denetim edebilirsiniz.’ Baktığınız vakit Türkiye’de olan biten budur, önemli bir idare beceriksizliğidir.
“Kararlarını bağımsız biçimde alması pek mümkün gözükmüyor”
Biz de dedik ki, tarafsız olması gereken, bağımsız olması gereken Merkez Bankası’nı gidelim bir uyaralım. ‘Arkadaş misyonunu layığıyla yap, insanların sırtına bu kadar fazla yük yükleme.’ Onun için oraya gittik. Ha olur mu? Açık söyleyeyim çok güç. Zira bu ağır vesayet altında bankanın araçlarıyla ilgili kararlarını bağımsız bir halde alması pek de mümkün gözükmüyor.”
TIKLAYIN – Merkez Bankası ziyaretinin perde ardı
Lider Kavcıoğlu ile görüşen Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a davet: Merkez Bankası’nın kurumsal kimliğine hürmet göster
