CHP Küme Başkanvekili Engin Altay, müteahhitlerin “siyasi risk sigortası” yaptırmasına dikkat çekerek, “Muhalefetin çalınan kör kuruşun hesabını soracağına akılları basmış. Erdoğan‘ın birinci seçimde gideceğine de ikna olmuşlar. Artık saray oligarkları da, beşli çete diye isimlendirilen ayrıcalıklı müteahhitler de birinci seçimde Erdoğan’ın orada oturmayacağı kanaatine varmışlar” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin yabancı yatırımcıya yönelik “Bürokrasiyi alaşağı ederiz, gerimizde Cumhurbaşkanımız var rahat olun. Mevzuatı da değiştiririz” kelamlarının “Tek adam” itirafı olduğunu savunan Altay, “Bu kelam şudur: ‘Biz hukuk devleti değiliz’ diyor. ‘Cumhurbaşkanının fermanı bizim için her şeyin üstünde’ diyor. ‘Para için her yol mubah’ diyor. ‘Kanun kural bırak kardeşim; para varsa kanun yok, kural yok, hukuk yok, norm yok’ diyor ve ‘Türkiye’de demokrasi yok, tek adam rejimi var’ diyor. Mealen Türkiye’deki çürümüşlüğe ve savrulmaya, rotasızlığa ve çapsızlığa çok hoş, çok somut bir örnek.” sözlerini kullandı.
CHP Küme Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemi kıymetlendirdi. Altay, şu görüşleri tabir etti:
“Biz hizmet yapılırken hırsızlık yapılmasına karşıyız”
“Çanakkale Köprümüz yarın açılıyor, milletimize iyi olmasını temenni ediyorum. Hizmete karşı hiç olmadık, Türkiye için yapılan hizmetlere daima dayanak verdik fakat biz şuna karşıyız: Biz hizmet yapılırken hırsızlık yapılmasına karşıyız.
Biz hizmet yapılırken bu hizmetin hizmetten hiç yararlanmayacakların sırtına da yük yüklenmesine yararlanacaklar, yararlanacakların sırtına da inanılmaz ağır yük yüklenmesine karşıyız. Bu köprü yap-işlet-devret modeliyle yapıldı.
Erdoğan diyor ki: ‘Bunlar yap-işlet-devreti bilmez.’ Millet bunu ne olduğunu çok uygun biliyor. ‘Milletin cebinden 5 kuruş çıkmayacak’ dedi beyefendi, 2017-2021 ortasında garantileri ilaven, yani geçilen araçlardan, inen uçaklarından alınanın dışında devlet 68 milyar ödemiş. Hani 5 kuruş çıkmayacaktı? 68 milyardan bahsediyorum.
Bu türlü şey olur mu? Ha 2022-2024’te de 143 milyar ödenecek. Erdoğan devletin hazinesi milletindir, senin babanın malı değil. Sen Hazine’den bu paraları vermek için de millete benzinliklerde vergi dairesi açarak milletten haraç topluyorsun; bu izansız, niyetsiz, öngörüsüz projelerin için, etrafını güçlü etmek için.”
“Şimdi açılan bu köprünün geçiş bedeli 260 lira”
“Osmangazi, Zafer Havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu, Avrasya Tüneli, hasta garantili kent hastaneleri, Niğde Otoyollarında olduğu üzere; geçenden geçmeyenden mecnun Dumrul üzere para kesiyorsun.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin yabancı yatırımcıya yönelik “Bürokrasiyi alaşağı ederiz, ardımızda Cumhurbaşkanımız var rahat olun. Mevzuatı da değiştiririz” kelamlarının “Tek adam” itirafı olduğunu savunan Altay, şunları söyledi;
“‘Biz hukuk devleti değiliz’ diyor”
“Türk demokrasisi hiçbir periyotta devleti yönetim edenler tarafından bu kadar aşağılanmadı. Bir Kenan Cihan yaptı bunu, artık bunlar yapıyor. Demokrasimizin aşağılanmasıyla ilgili ibretlik bir dokümandır bu kelam.
Bu kelam şudur: ‘Biz hukuk devleti değiliz’ diyor. ‘Cumhurbaşkanının fermanı bizim için her şeyin üstünde’ diyor. ‘Para için her yol mubah’ diyor. ‘Kanun kural bırak kardeşim; para varsa kanun yok, kural yok, hukuk yok, norm yok’ diyor ve ‘Türkiye’de demokrasi yok, tek adam rejimi var’ diyor. Mealen Türkiye’deki çürümüşlüğe ve savrulmaya, rotasızlığa ve çapsızlığa çok hoş, çok somut bir örnek.”
Erdoğan’ın Devlet Övünç Madalyası Töreni’nde, şehit yakınlarıyla ilgili: ‘Tazminattan maaşa, işe yerleştirmeden başka haklara kadar şehitlerimize tanınan birçok haklar var ve biz bunların tamamını eksiksiz yerine getirdik’ kelamlarına reaksiyon gösteren Altay, şöyle konuştu:
“Devlet şehitler için toplanan yardımları kullanmak noktasına gelecek kadar düştü mü?”
“Allah’tan kork! 310 milyon -o günkü parayla- 15 Temmuz şehit yakınları ve gazileri için; 52 milyon Beşiktaş hücumunda şehit olan polislerimizin yakınları ve sivillerin yakınları için; 2 milyon Zeytin Kolu operasyonunda hayatını kaybeden şehitlerimizin yakınlar için para verdi bu millet.
Erdoğan dün diyor ki, ‘verdim, dağıttım’. Bakanı geçen hafta dedi ki, ‘para kasada duruyor.’ Arkadaş bu parayı 2016-2017’de verseydin, milletin, şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin bir yarasına merhem olurdu o para, o günkü kurla değerlendirirse.
Parayı pul ettin ya; Hazine’nin, Türkiye’nin kasasını talan ettin, şehit yakınları ve gazilerimiz için aziz milletimizin gönlünden koparak verdiği paraları da pul ettin. Vermedin, hala vermedin. Bu parayı niçin vermiyorsun? Devlet bu kadar düştü mü? Devlet şehitler için toplanan yardımları kullanmak noktasına gelecek kadar düştü mü?”
“Kör kuruşun hesabı sorulacak”
“Dünya Bankası’ndan yatırımlar için siyasi risk sigortası yaptırmış kamu-özel işbirliği müteahhitleri ve yap-işlet-devret müteahhitleri… Neden bu türlü bir siyasi risk sigortası yaptırmaya gerek duyarlar diye düşündüm. Aklıma şunlar geldi: Bir, kamu-özel işbirliği, yap-işlet-devret müteahhitlerinin tamamı muhalefetin çalınan kör kuruşun hesabını soracağına akılları basmış ve düzgün ki de basmış. Kör kuruşun hesabı sorulacak.
İkincisi şu olabilir: Erdoğan’ın birinci seçimde gideceğine de ikna olmuşlar. Artık saray oligarkları da, beşli çete diye isimlendirilen ayrıcalıklı müteahhitler de birinci seçimde Erdoğan’ın orada oturmayacağı kanaatine varmışlar. Bu da demokrasimiz ismine bence çok hoş bir gelişme.”
Altay, Erdoğan’ın “Vefa buluşmaları” programı ile ilgili bir soru üzerine, şunları söyledi;
“Tren o kadar yavaşladı ki, tren durdu duracak”
Erdoğan, AK Parti’yle ilişiği kesilenleri ağır hakaretlerle uğurlamıştı. Vefa aramaları, toplantıları değil de, tahminen özür toplantıları yaparsa; zira AK Parti bilhassa 2008’den sonra mutasyon geçirip diğer başkalaştığında, bir sürü AK Partili, namuslu AK Partili siyasetçi ‘benden buraya kadar’ demişti. O insanların, artık o trene tekrar tren dursa bile bineceklerine ihtimal vermiyorum.”
