CHP Küme Başkanvekili Engin Altay, orman yangınının sürdüğü Bodrum’da AKP iktidarının yangınla çaba siyasetini eleştirdi. İktidarın sorumsuzluk içinde hareket ettiğini söz eden Altay, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 10 tane yangın söndürme uçağı olabilseydi, yanan ağaçların yüzde biri lakin yanardı. Bunun hesabını er geç verecekler” dedi.
“Bunun hesabını verecekler”
CHP Küme Başkanvekili Engin Altay: “Biz, bu afet halinde, doğal afet durumlarında siyasetteki bu ayrışmayı, muhalefet belediyelerini ötekileştirmeyi hakikat bulmuyoruz. Ahlaki bulmuyoruz. Edep dışı buluyoruz. Bu türlü hallerde kan davalılar bile sırt sırtta verir, verebilmelidir. Lakin biz hükümeti bu bahiste biraz sorumsuz buluyoruz. Beceriksizliklerini ve mahcubiyetlerini CHP’li belediyelere fatura kesecek bir noktaya taşımaları da milletin takdirindedir. Ben öteki bir şey söylemek istemiyorum.
Bu işteki sorumluluk noktasında hükümetle bu yangın bittikten sonra, cenaze kalktıktan sonra hiç elbet hesaplayacağız. Bu yanan her bir ağacın hesabını da onların burnundan fitil fitil getireceğiz. Zira vazifelerini yapsalardı, sorumluluk içinde hareket etselerdi, bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 10 tane yangın söndürme uçağı olabilseydi yanan ağaçların yüzde biri lakin yanardı. Bunun hesabını er geç verecekler.”
“Türkiye acıyı paylaşıyor”
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer: “Gerçekten hepimizin içi sızlıyor. Çaresizlik bir yandan. Bütün bu olup bitene seyirci olmak bir yandan çok üzücü. Fakat ben hepimizin dayanışma içinde bunları hafifleteceğimizi, bu büyük yaraları hafifleteceğimizi biliyorum. Bunu yaşadık zira. Artık Bodrum’da, Muğla’da kalbimiz atıyor. Bütün İzmir ve bütün Türkiye tıpkı acıyı paylaşıyor. Biz de sahipsiz bırakmayacağız. Gücünüz ne kadarına yetiyorsa dayanak olmaya devam edeceğiz.”
“Biz Türk milleti olarak bu türlü periyotlarda bir ortaya geliriz”
Muğla Büyükşehir Belediye Lideri Osman Gürün: “Bu devirde dayanışma çok kıymetli. Biz Türk milleti olarak, bu türlü periyotlarda bir ortaya gelebilmeyi ve birlikte yaralarımızı sarmayı biliyoruz.
Her şerde bir hayır vardır. Tahminen bu şerden biz öbür hayırlar çıkarabiliriz. Bu yangını irdeleyerek bir daha bu türlü bir felaketin yaşanmasını önleyebiliriz. Karamsar olmaya, umutsuz olmaya hakkımız yok. Lakin bunu tekraren yaşadığımız takdirde, bunun bizim ihmalimiz olduğunun da farkında olmamız gerekiyor. Bundan sonra daha hoş, daha yeterli bir Türkiye için daima birlikte yolumuza, kol kola, gönül gönüle ve farklılıklarımızı da zenginlik olarak kıymetlendirerek birlikte yürümeye devam edeceğiz.”
