CHP Genel Lider Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a; “Devlet Halk Dansları Topluluğu’nu Cumhurbaşkanı kararına atıf yaparak, İstanbul’a taşıdınız. Karar, yer değiştirme yetkisi vermiyordu, onu da gayri yasal biçimde siz başardınız. İstanbul’a gitmek istemeyen 25’i dansçı toplam 33 4B’liye sarı zarf gitmesini nasıl açıklayacaksınız? Siz sanatçılarınızı bu türlü mi koruyacaksınız?” diye sordu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2020 kesin hesabı ve 2022 bütçe görüşmelerinde CHP ismine Genel Lider Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi kelam aldı. İlgezdi, şöyle konuştu:
“Kültüre ayırdığınız hissesi azaltıyorsunuz”
Kültür, başlı başına bir alan ve öncelediğiniz turizmin aldığı fonların altında eziliyor. Merkezi bütçe içindeki hissesinin binde 3’lere kadar gerilediğini görüyoruz. Yetmemiş olacak ki kültüre ayırdığınız hissesi da her geçen yıl daha da azaltıyorsunuz. Bir yandan yerli ve ulusal kültür argümanını ortaya koyup öte yandan kültür bütçesinin her yıl erimesini seyrediyorsunuz.
“Bütçenizden 3 misli büyük kaynağın yol ve köprülere akıtılması içinize siniyor mu?”
Bakanlığın onca sorunu varken yatırım yapılması gereken yüzlerce kültür sanat kurumu, kütüphaneler, müzeler, ören yeri ve daha kaçları öylece ortada dururken, yeniden yüzbinlerce kültür-sanat işçisi mukadderatına terk edilip, açlığa mahkûm edilmişken, turizm can çekişiyorken; 11 aydan fazla çalışıp da bu hoş ülkenin rastgele bir beldesinde 3 gün bile tatil yapamayan milyonlar varken, siz bütçenizden 3 misli büyük bir kaynağın, kullanılmayan yol ve köprülere akıtılmasını içinize sindiriyor musunuz? Bakın 20 milyar lira nerede? 7 milyar lira nerede? Buna bir karşılık bekliyorum Sayın Bakan. Artık bu kul hakkı yemek değilse, nedir?
3’er bin lira kâfi mi?
““Pandemiden tüm meslek kümeleri etkilendi. Kültür sanat sanayisi de en ağır yara alanlardan biriydi. 50 binden fazla müzisyen işsiz kaldı. Konutlarına ekmek götüremezken, kademeli normalleşmeyle birlikte ümitlendiler. O denli ya, bir yıldan fazla müddettir; AVM’leri açmıştınız. Uçaklar havalanıyordu. Marketler dolup taşıyordu. Partiniz için kapalı spor salonlarını bile miting alanına çevirmiştiniz. Burada bir dert yoktu. Ne hikmetse sıra sahnelerin açılmasına gelince, birdenbire kahır oldu. Bir genelgeyle açık hava dâhil bütün konser ve şovları yasakladınız. ‘Maske- aralık ve temizlik’ kuralını münasebet gösterdiniz. Sonuçta ne oldu? Geçimini sahne sanatlarından sağlayan on binlerce işçi faturasını ödeyemediği için elini yıkayacak su bulamadı. Toplumsal devlet, halkı kucaklayan, kolaylaştıran, mağdur etmeyen devlettir. Tedbir ismi altında bir mesleğin icrasını kısıtlıyorsanız, o meslekten geçinenlerin hayatlarını ekonomik olarak garanti altına almak zorundasınız. Ki bu temel misyonunuz. Bu sorumluluğu bile yerine getirmediniz. Yeniden gelen reaksiyonlar üzerine, ‘Müzik Susmasın’ dediniz. Güzel dediniz. Biz de susmasın istiyoruz. Takviye programına başvuran 35 bin müzisyenden 30 bini yararlandı. 3’er bin liradan toplam 250 milyon lira ödeme yaptığınızı söylüyorsunuz. Sayın bakan bu kâfi mi? Hayır. Zira pandemi boyunca taban hayat kurallarını sunmadınız.
“Bu parayı da mı 5 müteahhide hibe ettiniz?”
Fonda biriken parayı en son 2017’de 320 milyon lira olarak açıklandınız. Orada kaldınız. Bugüne kadar kaç para biriktiğini sormamıza karşın yanıt vermediniz. Artık Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vekili olarak bir kez de burada sormak istiyorum: Bugün itibariyle özel kopyalama harcında biriken para ne kadar? Bu fon devlet sırrı mıdır ki biriken parayı açıklamıyorsunuz? Bugüne kadar anapara, faiziyle birlikte bir yere harcandı mı? Harcandıysa nerelere aktarıldı? Sanatkarlara ilişkin parayı sıkıntı günlerinde neden kendilerine dağıtmıyorsunuz? Bir çocuk bile kendi kumbarası üzerinde yetki sahibiyken, sanatkarlara kendi paraları üzerinde neden kelam hakkı vermiyorsunuz? Bu parayı kimlere verdiniz derken şunu da atlamayalım; yoksa bu parayı da yandaş 5 müteahhide hibe mi ettiniz?
“Gerçek tiyatro işçilerini yarı yolda bıraktınız”
Özel tiyatro dayanaklarından yaralananların sesini 2022 yılında duyacak mısınız? Evet, yararlanan değil yaralanan dedim. Zira o denli bir sistem getirdiniz ki, birçok tiyatro takviye programına başvurmayı denemedi bile. Geçen yıl tekrar burada Türkiye’nin, ‘hayali ihracattan sonra hayali tiyatrolara da şahit olduğunu’ açıklamıştım. Yardım listeleri açıklandığında sürecin devamı beni yanıltmadı. İsmi bilinmeyen, oyununu izlemediğimiz, aslında bir gecede kurulan tiyatroları ihya edip, gerçek tiyatro işçilerini yarı yolda bıraktınız. Anlaşılan o ki, 2021’de olduğu üzere 2022 bütçesine baktığımızda tiyatro işçilerine birebir mukadderatı reva mı göreceksiniz?
“Müjdat Gezen, Metin Akpınar, Genco Erkal üzere nicelerini mahkeme mahkeme dolaştırdınız”
Ömrünü halkına ve sanata adamış; Müjdat Gezen, Metin Akpınar, Genco Erkal üzere daha nicelerini mahkeme mahkeme dolaştırdınız. Mahpus cezalarıyla sindirmeye, yıldırmaya çalıştınız. Fakat unutmayın ki; demokrasiyi, cumhuriyeti ve insan özgürlüğünü savunanlar asla susmazlar. Asla vazgeçmezler.
“Türk müziği korolarının halleri içler acısı”
Türk Müziği Korolarına bir bakalım. Halleri içler acısı. Siz bir devlet geleneğini yok ettiniz. Artık bu evraka istinaden soruyorum: Bakanlar Konseyi Kararı ile kurulmuş olan koroların isminden ‘Türk’ tabirini neden çıkarttınız? Bakan oluruyla değişen koro isimlerini, reaksiyon gelince yine Bakan oluruyla değil de Basın Müşavirliğinin bir basın açıklaması ile geri getirmenizin münasebeti nedir? Bu başıboşluk devletin hangi geleneğinde var? Bunlara bir yanıt bekliyorum.
“Sözleşmeleriyle tehdit ettiniz”
Devlet Halk Dansları Topluluğu. Cumhurbaşkanı kararına atıf yaparak, topluluğu İstanbul’a taşıdınız Meğer kelam konusu karar size yer değiştirme yetkisi vermiyordu, onu da gayri yasal biçimde siz başardınız. Üstelik Ankara’da kalmak isteyen takımlı ve 4B’li topluluk üyelerini mağdur etmeyeceğinize dair kelam vermiştiniz. Daha bu yazının mürekkebi kurumadan İstanbul’a gitmek istemeyenleri mukaveleleriyle tehdit ettiniz. Bakın dokümanı de burada. İstanbul’a gitmek istemeyen 25’i dansçı toplam 33 4B’liye sarı zarf gitmesini Sayın Bakan nasıl açıklayacaksınız? Buna da bir yanıt bekliyorum. Siz sanatçılarınızı bu türlü mi koruyacaksınız? Şurası bir gerçek ki kültür sanayilerini çok makus yönetiyorsunuz.
“Kaybolan eserler nerede?”
Bakın Müzelerle ile ilgili bir sürü ihbar geliyor. Kaydetmediğiniz, kaybolduğunu tespit etmediğiniz ve çalınmasına pürüz olmadığınız yapıtlarla bir kayıplar müzesi yarattınız. Antalya Arkeoloji Müzesi’nden, Zeugma’dan, Ankara Fotoğraf ve Heykel’den kaybolan eserler nerede? Sayıları nedir? Bunlar halkın malı, tüm yurttaşlarım ismine soruyorum. Siz biliyor musunuz, ben bilmiyorum! Kayıp yapıtlarla ilgili bilgi edinme talebinde bulundum. Aylar sonra gönderdiğiniz yanıtta ‘kayıp eserler ekli listede’ dediniz. Ekine baktım, liste yoktu. Bürokratlarınızla görüştüm, ‘böyle bir liste yok, sehven yazılmış’ dediler. Sayın Bakan müzeleri bu ciddiyetle mi koruyorsanız? Şayet öyleyse vay halimize.”
