CHP Genel Lider Yardımcısı Ali Öztunç, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun memurlara yaptığı ikaza ait, “Bize gelen duyumlar var. AK Parti gidiyor, giderayak devleti soymak için her türlü numarayı çekiyor, her türlü sineması çeviriyorlar” dedi. Öztunç, CHP iktidarında medyanın özgür olacağını da vurgulayarak, “Tayyip Erdoğan’a soru sorabilen gazeteci var mı? Eline yazılan dışında soru sorabilen gazeteci yok. Bugün Afrika’ya gidiyor, açıklama yaptı. Gazeteciler soru sorabildiler mi? Hayır. O gazetecilik değil arzuhalciliktir. Erbakan Hoca’nın telaffuzuyla tamtamcılıktır” diye konuştu.
TIKLAYIN – CHP başkanı Kılıçdaroğlu’ndan bürokratlara ‘son çağrı’: Size kanun dışı ne yaptırılıyorsa pazartesi prestijiyle durun!
Ali Öztunç, Kemal Kılıçdaroğlu’nun memura yaptığı uyarıyı “CHP’nin vesayet zihniyeti olduğunun itirafıdır” diye pahalandıran Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’a reaksiyon gösterdi. CHP’nin Muğla Marmaris’teki lokal medya çalıştayına katılan Öztunç, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı değerlendirmede, şu açıklamaları yaptı:
“Türkiye’de vesayet varsa AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan vesayeti vardır. Her sıkıştığında ya ‘terör’ ya ‘vesayet’ ya ‘darbeciler’ diyor. Vesayeti yaratan, 19 yıldır devleti yöneten Recep Tayyip Erdoğan’dır. 20 yıldır devleti yöneten AK Parti’dir. Nedir bu telaşı? Niçin korktu? Genel Liderimiz devletin namuslu bürokratlarına diyor ki ‘Çalmayın, çaldırmayın. Çalmak isteyenler olacak, imza atmayın. Dikkat edin’ diye uyarıyor. Ses, Tayyip Erdoğan’dan çıkıyor. TÜGVA rezaleti ortada. Kimin nerede memur olacağına, kimin hakim, savcı olacağına, müsabaka programlarına kimin katılacağına bile TÜGVA karar veriyormuş. Bunları gördükten sonra Kemal Kılıçdaroğlu susacak mı? Bürokratlara davette bulunmayacak mı? Üstelik Genel Liderimiz, devletin namuslu bürokratlarına davette bulunuyor. Tehdit ediyormuş. Genel Liderimiz devletin bürokratlarını tehdit etmiyor, AK Parti’nin militan bürokratlarını uyarıyor.
“Hesabını soracağız”
Tayyip Erdoğan ve ailesi için çalışan bürokratlar oluşmuş. Bize gelen duyumlar var. AK Parti gidiyor, giderayak devleti soymak için her türlü numarayı çekiyor, her türlü sineması çeviriyorlar. Bize gelen duyumlar bu türlü. Bu duyumlar üzerine Genel Liderimiz uyarıyor. ‘Yapmayın, yanlış yaparsınız’ diyor. İhaleler, birtakım Hazine yerlerinin peşkeş çekilmesi, her türlü vurgunu yapmaya çalışıyorlar giderayak. En zirveden en aşağıya kadar vurgun peşinde koşuyorlar. Genel Liderimiz uyarıyor, ‘Sakın ha, sakın imza atmayın’. ‘Efendim, iktidar istedi, vali istedi, şu istedi.’ Hiç anlamayız. Beytülmalın malını çaldırmayacaksın kardeşim, bitti. Garip gurabanın hakkının kim çalınmasına aracılık yaptıysa biz onlardan hesap soracağız, net.”
“Basın sendikalı olmalı”
Öztunç, çalıştay hakkında da değerlendirmede bulundu. Öztunç, iktidarlarında basının sıkıntılarını çözeceklerini belirterek, “Basında sendika olması gerekiyor. Sendika olursa gazeteci özgürce haber yapabilir. Sermayenin, basının içerisinde çok olmaması gerekiyor. İş insanlarının basına çok parmak sokmaması gerekiyor. RTÜK’ün, Basın İlan Kurumu’nun herkese eşit davranması, medya özgürlüğünün gelmesi gerekiyor. Medya özgürlüğünü bunlar getiremezler, zira az da olsa var olan medya özgürlüğünü AK Parti bitirdi. Bizim iktidarımızda medya özgür olacak, gazeteci olarak istediğin soruyu sorabileceksin” dedi.
“Gazetecilik değil tamtamcılık”
Öztunç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gazetecilerin evvelden hazırlanmış soruları sorabildiğini aktararak, “Tayyip Erdoğan’a soru sorabilen gazeteci var mı? Eline yazılan dışında soru sorabilen gazeteci yok. Bugün Afrika’ya gidiyor, açıklama yaptı. Gazeteciler soru sorabildiler mi? Hayır. O gazetecilik değil arzuhalc