Bir vatandaş CİMER'e, devlet eliyle çöpçatanlık sitesi kurulması talebiyle başvuruda bulundu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ise vatandaşa, 'Önerinin akademik olarak tartışılabileceği ve çıkan öneriler doğrultusunda pilot çalışmalar yapılması da söz konusu olabilir' yanıtını verdi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, izdivaç programlarının olumsuz etkilerinden bahsederek 'Pilot uygulamalar söz konusu olabilir' dedi.
“Aile Eğitim Programı” ve boşanma aşamasında ve sonrasında da “Aile ve Boşanma Süreci Danışmanlığı” programları yürüttüklerini açıklayan Aile Bakanlığı vatandaşın talebine şu yanıtı verdi:
“Toplumumuzda evlilik ve aile kurumu; temelinde sevgi, saygı, sorumluluk, mahremiyet ve bağlanmanın olduğu yapı olarak algılanmakta. Eş seçimi ve aileyi ilgilendiren konularda rehberlik etmek, konu uzmanları tarafından bireylere yol göstermek sağlıklı bir aile temelleri için oldukça önemlidir. Ancak danışmanlık kurumları tarafından objektif olarak doğrulanması güç olan veya yanlı olması muhtemel bazı kıstaslar gözetilerek bireysel bir hak olan eş seçim davranışını mekanik bir süreç haline getirilmesinin bireylerin evlilik ile ilgili beklentilerini ve toplumda aile algısını olumsuz etkileyeceği düşünülmektedir.
Televizyonlardaki izdivaç programlarının toplumda oluşturduğu negatif hava üzerine, önerinize benzer çok sayıda evlilik kurmaya destek modelleri dile getirilmektedir. Böyle bir uygulamaya geçmeden önce konunun akademik ve sosyal taraflarca çeşitli platformlarda tartışılması, konuşulması gerekmektedir. Çıkan öneriler doğrultusunda pilot çalışmalar yapılması da söz konusu olabilir. Aynı şekilde geleneksel destek sistemlerimizin de gözden geçirilmesi ve gerekirse tedbirlerle canlandırılması seçenekleri de tartışılmalıdır.”
Bakanlığı, teknoloji alanındaki gelişmelerin toplumsal yaşamın birçok alanında değişimi zorunlu kıldığına dikkat çekerek, şu tespitlerde bulundu
“Aile kurumu da bu değişimler karşısında yapısal birçok değişikliğe uğramakta, yer yer zayıflama eğilimi göstermekte hatta bazı koşullarda da parçalanma süreci yaşamakta. Bu etkiler karşısında aile yapısının güçlendirilmesi ve aile bütünlüğünün korunması, evlilik müessesinin güçlendirilmesi zorunlu hale gelmekte. Ailenin varlığını ‘güçlü ve sağlıklı’ bir şekilde sürdürmesi için toplumsal değerleri içselleştiren, insan merkezli ve koruyucu, önleyici bir yaklaşımın esas alındığı politikalar uygulamaya geçirilmekte.”