Çin’den gelecek Kovid-19 aşısı konusunda kafalar karışık. Pek çok kişi aşıya güvenmediğini ve yaptırmayacağını söylüyor. Toplumun en kısa sürede aşılanması gerektiğini belirten bilim insanları ise bulabildikleri ilk aşıyı olacaklarını söylüyor.
Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü bu konudaki görüşünü, “Ulaşabildiğim aşıyı olmayı düşünüyorum” diye açıklarken, Prof. Dr. Pınar Okyay ise “Aşıyı şiddetle bekliyorum. Kullanım izni verilen aşıyı olacağım” diyor.
“Ulaşabildiğim aşıyı ben de olmayı düşünüyorum”
“Gelir gelmez olacağım”
Prof. Dr. Pınar Okyay:
-
“Pandemi dönemlerinde aşılar için erken kullanım izni kaçınılmaz bir süreç. Çünkü inanılmaz bir ölüm ve hastalık hızı var.”
-
“Faz 1, Faz 2 çalışmaları sona erdi. Bizdeki Faz 3 çalışması büyük insan kitlelerinde yapıldı. İlk ara değerlendirme raporları yapıldığında ve sonuçlar şeffaflıkla paylaşıldığında vatandaşın aklında soru işareti kalmayacağını düşünüyorum.”
-
“Ben de aşı olacağım. Aşıyı şiddetle bekliyorum. Erken onay verilen aşıyı da olurum. Aşı ilk etapta PCR testi pozitif olana değil hiç geçirmeyene yapılacak. Bu aşıyı daha sonra her yıl ya da iki yılda bir grip aşısı gibi olmaya başlayacağız.”
-
“Aşı olduğunuzda kendinizi hastalıktan koruyorsunuz ancak hastalığı başkasına bulaştırıp, bulaştırmayacağınız henüz belli değil. Bilinmezlikler olsa da değerlendirmeler yapıldıkça, veriler çıktıkça en uygun, şeffaf ve bilimsel şekilde paylaşılması önemli. İnsanlar ancak bu şekilde güvenilirliğine ikna edilebilir.”
“Ben de ilk fırsatta aşı olacağım”
4 gün önce TRT Haber’e konuk olan Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz şu ifadeleri kullanmıştı:
- “Menşeiden çok içeriği ile ilgilenmek durumundayız. Etkinliği güvenilirliği ile ilgilenmek durumundayız. Bu bir beyaz eşya ya da araba değil. Ben de ilk fırsatta aşı olacağım. Çünkü ben virüsle karşılaştığımda bu hastalığı daha hafif geçirmemi sağlayacağını biliyorum”
“Çıktığında ilk olacak insan benim”
-
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz da A Haber’e yaptığı konuşmada “Bir aşı ruhsat aldıysa olup olmamakla ilgili kaygı duymaya gerek yok” diyerek şunları söylemişti:
-
“Uydurma şeylere kimse kulak asmasın. Modern tıpa güvensin. Aşı çıktığında ilk olacak insan benim çocuklarıma da yaptıracağım sevdiğim herkese de yaptıracağım. Ruhsatlandığı anda kimsenin kafasında soru işareti kalmasın”
Çin aşısı hakkında 5 soru ve 5 cevap
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuri Zafer Kurugöl, Çin aşısıyla ilgili akıllardaki soruları yanıtladı.
1) Çin aşısı konusunda ne düşünüyorsunuz?
“Çin mallarına karşı duyulan güvensizlik malum, ancak lütfen Çin aşısı deyip küçümsemeyin. Sağlık Bakanlığı’nca ücretsiz olarak sunulacak olan bu aşıyı mutlaka olun. Böylece ülke olarak önemli salgından kurtulmamız sağlanabilir.”
2) O zaman Çin aşısı güvenli bir aşı mı?
“Çin’de geliştirilen Sinovak aşısı, inaktive bir virüs aşısıdır. Yani çocuk felci aşısı ile benzerlik gösteriyor. Bu nedenle kesinlikle güvenli bir aşı.”
3) Çin aşısının koruma yüzdesi ne kadar?
“17 Kasım 2020 tarihinde önemli bir dergide yayınlanan Faz 2 klinik çalışmanın sonuçlarında 18-59 yaş grubu kişilerde kullanıldığında aşının etkisi ve güvenilirliği değerlendirildi. Bu çalışmada 14 gün arayla iki doz yapılması önerilen aşının yüzde 90 bağışıklık oluşturduğu, önemli bir yan etkiye sebep olmadığı gösterildi. İlk önce Brezilya’da daha sonra ülkemizde bu aşı ile ilgili Faz 3 çalışmasına izin verilmişti. Önce sağlık çalışanlarına yapılan bu aşıda şimdiye kadar aşılamayı engelleyecek bir yan etkiye rastlanmadı. Yine 30 Kasım’da çıkan bir yayın da bu sonuçları destekliyor. Hatta yüzde 92 ile yüzde 97.4 arasında bağışıklık geliştirdiği bildiriliyor.”
4) Toplumun bağışıklık kazanması için ne kadar aşı yapılması gerekiyor?
“Pandeminin kırılması için toplumun en az yüzde 65’inin bağışık olması lazım. Bu insanların infeksiyonu geçirmesiyle sağlanacak bir şey değil. Sadece yeteri kadar aşı yaparsak pandemi kırılabilir. Türkiye için en az 100 milyon doz aşı lazım.”
5) Hastalığı atlatan da aşılanmalı mı?
“Sadece geçirmeyenlerin değil, geçirenlerin de aşılanmalarını öneriyorum. Çünkü infeksiyonun oluşturduğu bağışıklığın az olduğuna dair yenilenen bulgular var. Aşılama oranı yüzde 40 olursa salgını kontrol altına alamayız. Bu aşıların çok hızlı gelmesi lazım. En azından 50 milyon aşı çok kısa sürede gelmeli.”
Bu haberler de ilginizi çekebilir