İstanbul’da yaşayan N. K(14)., 2 yıldır babasının cinsel istismara maruz kaldığını iddia etti. Mağdur N.K., “Babam bana sürekli ‘babalar kız çocuklarını böyle sever, dudaklarından öper ve bunu kimseyi söyleme’ dedi. Kimse bana inanmaz diye sustum ve anneme bile yaşadıklarımı anlatamadım. Ancak artık bir kanıtım var. Benim hayatımı mahvetti” dedi. “Cinsel istismar” suçlamasıyla gözaltına alınan baba T.K’ye eletronik kelepçe takıldı.
Cumhuriyet’ten Kübra Köklü’nün haberine göre, İstanbul’da yaşayan N.K(14)., 12 yaşından itibaren öz babası T.K., tarafından cinsel istismara maruz kaldığını öne sürdü. 8 sınıf öğrencisi olan N.K., yaşadıklarını önce arkadaşına daha sonra da annesi Y.T’ye anlatarak baba T.K., hakkında ‘cinsel istismar’ iddiasıyla suç duyurunda bulundu. T.K. ile 8 ay önce boşanarak 18 yıllık evliliklerini sonlandırdıklarını söyleyen anne Y.T., boşandıktan sonra kızının kendisine yaşadıklarını anlattığını belirtti.
“Beni tehdit ediyordu”
N.K, 13 Nisan’da İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Aile İçi Şiddet Suçları Soruşturma Bürosuna verdiği ifadede iddialarına şöyle dile getirdi:
“Babam bir kaç sene önce dudağımdan öpmeye başladı ve bana ‘babalar kız çocuklarını böyle sever, dudaklarından öper ve bunu kimseyi söyleme’ dedi. Önceleri kıyafetlerimin üzerinden özel bölgelerime dokundu ama 1 yıl önce cinsel ilişki başladı. Babam cinsel ilişkinin gerçekleşmesi için beni tehdit ediyordu. Bir kaç gün önce de en yakın arkadaşım bana amcası tarafından cinsel istismara maruz kaldığını anlattı. Ben de bunlar anlatılabiliyormuş diye düşünerek arkadaşıma babamın bana cinsel istismar da bulunduğunu anlattım. Yaşadıklarımı anlatınca kimse bana inanmaz diye düşündüm ve bugüne kadar bu yüzden sustum. Ancak artık bir kanıtım var.”
“Babası diye konduramamış”
“Cinsel istismar” suçlamasıyla 13 Nisan’da gözaltına alınan baba T.K., evden çıkmama şartıyla adli kontrolle serbest bırakıldı. Ancak evden çıktığı belirlenen T. K’ya elektronik kelepçe takıldı.
3 çocuk annesi Y.T., eski eşi T.K’nin bir an önce hak ettiği cezayı almasını gerektiğini vurgulayarak, “Cinsel istismar davalarının kaderine bırakıldığına şahit oluyorum. Aynı şeyin bizim de başımıza gelmesini istemiyorum. En büyük oğlum, kız kardeşinin babası tarafından cinsel istismara maruz kaldığına iki kez şahit olmuş. Ancak babası diye konduramamış. Kızım son iki yıldır bizlerle yemek yemiyor, dışarı çıkmıyor, evde ruh gibi geziyordu. Kendisine kimse inanmaz diye anlatamamış. Ancak kızlık zarının yırtılmasıyla herkesin kendisine inancağına düşünerek anlattı. Bu dava bir tek benim kızımın davası değil. Bunun gibi bütün davaların sanıkları hak ettiği cezayı almalı” diye konuştu.