Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Gerek, “Koronavirüs enfeksiyonu geçtikten sonraki dönemde bazen aylarca sürebilen kas eklem ağrılarını daha çok görüyoruz; ama kalple de ilgili ritim bozuklukları başta olmak üzere veya kalp yetmezliği şeklindeki bulguları da görüyoruz. Bu tür hastalarımız var. Bazen bunlar tedavi gerektirir boyutlara da ulaşabiliyor. Veya hayatı tehdit eden boyutlara ulaşabiliyor” dedi.
Prof. Dr. Gerek, Covid-19’un kalpte yarattığı hasara ilişkin değerlendirmede bulundu. Prof. Dr. Gerek, koronavirüs enfeksiyonuna bağlı olan semptomların bir kısmını, PCR testi negatif olduktan sonraki dönemlerde de gördüklerini söyleyerek, “Bazen bu, hastalık sırasında hayatı tehdit eden boyutta da olabiliyor. Enfeksiyon geçtikten sonraki dönemde bazen aylarca sürebilen kas eklem ağrılarını daha çok görüyoruz: ama kalple de ilgili ritim bozuklukları başta olmak üzere veya kalp yetmezliği şeklindeki bulguları da görüyoruz. Bu tür hastalarımız var. Bazen bunlar tedavi gerektirir boyutlara da ulaşabiliyor. Veya hayatı tehdit eden boyutlara ulaşabiliyor. Çünkü bu virüs aktif olduğu dönemde akciğerlerin dışında özellikle böbrek ve kalp kasında da çeşitli enflamasyona veya hasara yol açıyor. Bu hasarın iyileştikten sonraki dönemde de yani PCR negatif hale geldikten sonraki döneme de bu tür organlar üzerinde kalıcı etkileri olduğunu görüyoruz. Ve bunlara bağlı bazı tedbirler almak durumunda da kalabiliyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Birçok organda hasar meydana getiriyor’
Prof. Dr. Gerek, Covid-19’u yenen kişilerin hastalığı atlatsa bile ileriki zamanlarda virüs hasarına bağlı kalp sorunları ile karşı karşıya kalabileceğine dikkat çekerek, “Kalp kası tutulumu söz konusu olmuşsa bu mümkün olabilir. Kişi, iyileştikten sonra eğer böyle bir endişe yaşıyor ise mutlaka bir kardiyolog ya da ilgili uzmana gözükmesinde fayda var. Bunun enfeksiyon sonrası dönemde ortaya çıkan bir organ hasarından kaynaklı olabileceğini akla getirmeliler. Bu virüs birçok organda hasar meydana getiriyor. Böbrek, kalp, akciğer, beyin dokusu dahil olmak üzere birçok organda kalıcı veya uzun süreli diyebileceğimiz çeşitli rahatsızlıklara yol açabiliyor. Ve buna bağlı bazı sorunlar da ortaya çıkabiliyor” diye konuştu.
