Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısının akabinde açıklamalarda bulunuyor.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Salgından gelişmiş ülkeler çok daha fazla ziyan görmüştür. İklim değişikliğinin sebep olduğu afetler de gelişmiş ülkelerde çok daha ağır kayıplara yol açıyor. Türkiye olarak kendimizle birlikte tüm insanlığın ortak hissiyatını tabir eden bir duruş sergiliyoruz. Dün bizim global sistemdeki çarpıklıklara itirazlarımıza kayıtsız kalanlar, bugün birebir yaklaşımları dillendirmeye başladı. Ülkemizin direkt yüzleştiği meselelerle ilgili tespit ve tekliflerimizin de çok yakında markes olacağına inanıyoruz.
“Suriye’den Afganistan’a, Libya’dan Karadağ’a, Filistin’den Kıbrıs’a kadar dünyanın kanayan. yarası mahiyetindeki kriz alanlarında sergilediğimiz prensipli duruşu bu sürece verdiğimiz katkılar olarak kıymetlendiriyoruz. Güvenliği ve refahı, kendi vatandaşlarımızla birlikte tüm dünya için istemek bize medeniyetimizin ve tarihimizin buyruğudur. BM’nin süratle gerçekleştirilecek yapısal dönüşümüyle geleceğin dünyasında tüm insanlığın ortak çatısı haline gelmesi için çaba gösteriyoruz. Bu yaklaşımımızı tüm platformlarda anlatmayı sürdüreceğiz. Dünyamız onarılmaz yaralar almadan bu sürecin tamamlanmasını diliyoruz.
“New York ziyareti vesilesiyle yeni Türkevi binasının açılışını gerçekleştirdik.
“Aziz milletim, BM Genel Konseyindeki hitabımızda ülkemiz için milat olduğuna inandığım bir muştuyu de sizlerle ve tüm dünya ile paylaştım. Türkiye 2053 vizyonumuzun birinci ve en kritik amaçlarından biri olduğuna inandığım iklim değişikliği konusunda yeni ve tarihi bir adım atıyor. Ülkemiz 2015 yılında Paris İklim Mutabakatı’na muvafakat veren devletler ortasında yer alıyor. Yükümlülükler kısmındaki adaletsizliklere itirazımız sebebiyle onay sürecini başlatmamıştık. Önümüzdeki ay Meclis’in yeni yasama yılının başlamasıyla bu muahedeyi onaylama kararı aldık. İnşallah kasım ayında Glasgow’da yapılacak iklim değişikliği tepesine kadar onay sürecini tamamlamış olacağız. Girdiğimiz bu yeni yol Türkiye’nin kalkınma ataklarında yaptığı en keskin tercihlerden birini tabir ediyor. Her ne kadar birileri bunun altında bizim imzamız var diye yapılan işi bedelsiz hale getirmeye çalışsa da sahiden tarihi bir karar aldık. Mutabakatlara taraf olduğu halde hiçbir yükümlülüklerini yerine getirmeyenler, Türkiye’yi bu sebeple eleştiremeyecekler. AB başta olmak üzere ekonomik ve toplumsal kalkınmamıza dayanak talep edeceğimiz çevrelerin karşısına artık daha güçlü bir halde çıkacağız. Bu tercih bizim için bir lüks, bir kayıp, bir taviz değil. Tam aksine bugünden geleceğe hazırlanmanın yol haritası olacaktır.
Detaylar geliyor…
