Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kuzey Kıbrıs’ın 38. kuruluş yıl dönümü kapsamında düzenlenen resmi merasimde konuştu. Oktay, “Hiç merak etmesinler, onları yalnız bırakmaz, sondaj çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam ederiz. Kimseden çekinmiyoruz. Doğu Akdeniz’de macera arayan karşılığını alır” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kuzey Kıbrıs’ın 38. kuruluş yıl dönümü kapsamında Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen resmi merasimde kelam aldı. Oktay, Kıbrıs Türkü’nün varoluş çabasını başlatan Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Kıbrıs Barış Harekatı kahramanları başta olmak üzere, tüm dava erlerini rahmetle ve şükranla andığını tabir etti. Oktay, Doğu Akdeniz konusunda Rum tarafının tavrının tek taraflı olduğunu belirterek, “Akdeniz’in yaşanan insani krizler ve göçmen görünümleri sebebiyle, trajedi denizi olarak anıldığı yetmedi mi? Artık Rum tarafı, bölgede yine tek taraflı hidrokarbon çalışmalarına başlayacağını duyuruyor. Hiç merak etmesinler, onları yalnız bırakmaz, sondaj çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam ederiz. Kimseden çekinmiyoruz. Doğu Akdeniz’de macera arayan karşılığını alır” diye konuştu.
“Türkiye ve KKTC, her vakit fikir birliği içinde olmuştur”
Oktay, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’ın her vakit fikir birliği içinde olduğunu söz ederek, bu iş birliğinin istikrar ve refah üretmesinin amaçlandığını vurguladı. Oktay, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Ortak anlayış ve ortak akla dayanan bir tahlil rotası için Türkiye ve KKTC, her vakit fikir birliği içinde olmuştur; bugün de böyledir. Başka tarafta ‘asla asla’ diyerek tüm olumlu havayı bozanlar, radikalleşmeyi körükleyenler ve çözümsüzlükten beslenenler olsa da biz âlâ niyetle uğraş göstermeye devam ediyoruz. Emelimiz, bölgemizin herkes için bir iş birliği alanına dönüşmesidir. Bu iş birliğinin de daima biçimde istikrar ve refah üretir bir sistem haline gelmesidir. Bir defa daha tekrarlıyoruz, adada adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir tahlil dilek ediyoruz. Böylelikle adada ve bölgede, barış ve istikrarın yerleşmesini hedefliyoruz. Kıbrıs Türk halkının müktesep haklarının, bir öbür deyişle hükümran eşitliğinin ve eşit milletlerarası statüsünün tescil edilmesi ve garanti altına alınması gerekir. Aksi halde tahlilin yolunu açacak kaideler, hiçbir vakit mümkün olmayacaktır. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar’ın Cenevre’de ortaya koyduğu teklif de bu temel üzerine inşa edilmiştir. Milletlerarası toplum için Kıbrıs konusunda gerçekçi siyaset vakti çoktan geldi de geçiyor”
“Türk tarafı hiçbir baskıya boyun eğmez”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Türk tarafının müzakerelerde hiçbir baskıya boyun eğmeyeceğinin altını çizerek, “Rum tarafı artık istiyormuş rolü yaptığı paydaşlık devletini, evvel yıkıp sonra reddetmedi mi? Yarım asırdır temcit pilavı üzere müzakere masasına getirilen teklifler hangi yaraya merhem oldu? Bu oyalama taktikleriyle Türk tarafının vakitle baskılara boyun eğmesini mi bekliyorlar? Şurası düzgün bilinmelidir ki nereden gelirse gelsin Türk tarafı hiçbir baskıya boyun eğmez” dedi.
Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın kelamlarını hatırlatan Oktay, “O devirde Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Denktaş ‘İdaremizin ismini koyacağız’ diyerek adada hâkim bir Türk devleti kurulacağını dünya kamuoyuna ilan ettiği vakit, Rum kısmı inanmayarak, ‘Bu açıklamalar şantajdır, tehdittir, asla olamaz’ diye yorum yapmakla meşguldü” dedi.
“Rum tarafı ve destekçilerinin ikiyüzlü oyunlarının hepsi boşa gidecek”
Oktay, iki devletli tahlilin sabır gerektiren bir yol olduğunu tabir ederek, “Rum tarafının destekçileri de adada bağımsız bir Türk devletine ihtimal vermiyor, birebir bugün olduğu üzere hayal dünyasında yaşıyordu. Rum tarafı ve destekçilerinin ikiyüzlü oyunlarının hepsi yeniden boşa gidecek. Biz, Türkiye ve KKTC olarak, tahlilin anahtarı gördüğümüz ‘Kıbrıs Türk halkının hâkim eşitliğinin ve eşit milletlerarası statüsünün tescil edilmesi’ teklifimizi, memleketler arası topluma kararlılıkla anlatmaya devam edeceğiz. İki devletli tahlil sabır gerektiren bir yol. Bu yolu yeniden omuz omuza birlikte yürüyeceğiz. Ayrıyeten Doğu Akdeniz’in, başta Doğu Akdeniz Türkleri olmak üzere tüm bölge halkları için barış, istikrar ve iş birliği denizi olması istikametinde çalışmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.