Cumhuriyet müellifi Barış Pehlivan, bugünkü yazısında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ortasında yaşanan tansiyona dair bilgiler paylaştı.
“Sır değil: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yıldızı pek barışmadı” diyen Pehlivan, aylar evvel Bakan Soylu’nun annesine küfredilmesi ardından gelişen diyalogu hatırlattı.
Pehlivan şöyle devam etti:
“Gözlerden kaçtı, iki bakan ortasındaki çatışma yakın vakitte da açıklamalara yansıdı. Nasıl mı? Şöyle…
Süleyman Soylu, evvel Boğaziçi protestolarına getirdi kelamı:
‘Merkez kampusta 108 gözaltı yapmıştık. Bunların 101’inin Boğaziçi Üniversitesi ile hiçbir resmi, türel, öğrencilik yahut mezuniyet bağı yoktu. 79’u DHKP-C, TKP-ML ve öbür terör örgütlerinin üyesi olan bireylerdi.’
‘Barınamıyoruz’ eylemlerinde ise 29 gözaltı yapılmıştı. Bakan Soylu, o insanların da 6’sının PKK/KCK, 6’sının MLKP, 5’inin TKKKÖ, 2’sinin TKP Kıvılcım, 1’inin FETÖ/PDY, 1’inin TKİP, 1’inin DKP, 4’ünün de LGBTİ+ üyesi olduğunun tespit edildiğini söyledi.
Artık…
Recep Tayyip Erdoğan’ın vaktinde yaptığı “Bizim fişleme üzere bir sanatımız yok” açıklaması hatırlanabilir.
AKP hükümetinin ‘Fişlemeyi yasaklıyoruz’ iddiasını taşıyan yasal düzenlemeleri akla gelebilir.
Dahası, şu soru sorulabilir:
Bakan Soylu haklıysa, bu aksiyonlara katılan gençler hakikaten terör örgütü üyesiyse, yani haklarında Yargıtay’ın da onadığı bir karar varsa, neden mahpusta değiller? O denli ya, örgüt üyeliğinden ceza alan bir kişinin en az dört yılını cezaevinde geçirmesi gerekiyor…
Kuşkusuz, sorun öbür.
Problem Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün 8 Ekim’de yaptığı şu açıklamada:
‘Kişilerin katılaşmış bir yargı kararı olmadan ya da yargı kararına karşın damgalanması, hatalı ilan edilmesi asla kabul edilemez. Dünya görüşü, etnik kökeni, kanısı, ömür şekli ne olursa olsun lekelenmeme hakkının istisnası yoktur. 84 milyon vatandaşımızın lekelenmeme hakkı vardır ve bu hakkı koruyacak olan da yeniden yargının, adliyenin kendisidir. Hukuk, çamur atıldığında iz kalmasına asla müsaade etmez ve etmemelidir.’
