Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, Diyarbakır’da yaptığı konuşmada, “90’lı yılların bütün aktörleri geri geldi. 90’lı yılların dehşetleri geri geldi, 90’lı yılların hamasi lisanı geri geldi. Yolsuzluklar her yere sirayet etti” dedi.
12 Eylül’ün 41. yıl dönümünde Diyarbakır’da olmasının kendisi için farklı bir manası olduğunu belirten Davutoğlu, “Diyarbakır hapishanesi bu türlü bir karanlık devrin sembolü haline geldi ve insan onurunun ayaklar altına alındığı ve tutukluların büyük ızdıraplar ve insan onurunu zedeleyen uygulamalara muhaddep kılındıkları bir kara periyot başladı” diye konuştu.
Davutoğlu şunları kaydetti:
“Halktan kopan siyasi hareketlerin ne hale geldiğini birçok örnekte gördüğümüz üzere son olarak iktidarın Ak Parti’nin yıpranmasında da çok açık bir biçimde görüyoruz. Diyarbakır bizim Türkiye’de siyasetin odak kentlerinden biridir.
* Her fırsatta geldiğimde bende Diyarbakır feyz aldığımı halkın şuurundan istifade ettiğimi daima vurgulamışımdır. Bu sene Diyarbakır ziyaretimizi bir öbür yıldönümüne denk getirmeyi şuurlu olarak tercih ettim.
* Bugün 12 Eylül 1980 darbesinin yıldönümü. O yıllarda biz üniversite çağlarındaydık farklı görüşlere mensup gençler evvel birbirleriyle çatıştırıldılar. Bir küme genç ‘bağımsız Türkiye’ diyordu, bir küme genç ‘Büyük, güçlü Türkiye’ diyordu, bir küme genç ‘Adil Türkiye’ diyordu.
* Ancak 70’li yılların sonrasında çok büyük acılar yaşadık arkadaşlarımızı kaybettik. Ve 12 Eylül’ün alt yapısını hazırlandıktan sonra da 12 Eylül darbesiyle ülke karanlığa gömüldü bütün özgürlükler askıya alındı, partiler kapatıldı.
Fakat son yıllarda benimde Ak Parti’den ayrılmama teşkil edecek ve yeni bir siyasi hareketi başlatmamıza taban olacak halde gelişmelerle Türkiye gitgide otoriterleşti. 90’l yılların bütün aktörleri geri geldi, 90’lı yılların endişeleri geri geldi, 90’lı yılların hamasi lisanı geri geldi yolsuzluklar her yere sirayet etti.
Akraba kayırmacılığı, kaynakların israf edilmesi, kibir, lüks, şatafat ve 2023 yılına girerken cumhuriyetin 100 yılındaki bütün yanlışlar, eksiklikler, halktan kopuş elitis hal bütün bunlar tekrar hortladı.
İşte biz Gelecek Partisini buna karşı insan onuruna dayanan ve her vatandaşın anadiline, kimliğine hiçbir biçimde reddetmeksin amasız, fakatsız hürmet gösteren bir anlayışlı yolsuzluğa ve yoksullukla gayretten yeni bir iktisat ve pak siyaset anlayışıyla Gelecek Partisini kurduk ve iki yıl içerisinde bütün baskılara karşın çok önemli aralıklar aldık”
