Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, Habertürk TV’de gazetecilerin sorularını yanıtladı. AKP’nin seçim planıyla ilgili konuşan Davutoğlu, “Bugünkü iktidarın hesabı şu, o denli bir seçim düzenlemesi yapayım ki siyasi iktidarı sağlıyor gözüksün fakat temsilde adaleti hiç sağlamasın, biz çok temsil edilelim, başka partiler temsil edilmesin. Burada da matematik yapmaya çalışıyorlar.” dedi.
Ahmet Davutoğlu, Habertürk Televizyonunda Nihal Bengisu Karaca, Muharrem Sarıkaya, Nagehan Alçı ve Serap Belet’in sorularını yanıtladı. Davutoğlu, “Üç çeşit münasebet tasavvur ediyoruz. Sistematik bir formda. Diyalog, işbirliği, ittifak. Bu üçü başka şeyler. Diyalog konusunda kapımız kimseye kapalı değil. Bütün partilerden, sayın Cumhurbaşkanı ve sayın Bahçeli’den de randevu istedim” sözlerini kullandı.
Davutoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Tüm muhalefet partileriyle görüşüyoruz”
“Arkadaşlarıma ‘Siyasetin Nevruz’u 1 Ekim’dir’ dedim. Siyaset önümüzdeki 10 yılı belirleyecek kadar hareketli olacaktır. Bu hareket içinde bizim Gelecek Partisi’ni kurduktan sonra tempolu yürüyüşümüz devam ediyor.
Bütün muhalefet partileriyle görüşüyoruz. Sayın Akşener konuğumuzdu, geçen hafta sayın Karamollaoğlu konuğumuz olmuştu. 1 Ekim itibariyle iktidarın kimi atılımları olacağı bekleniyordu. Siyasi mühendislik atakları, toplumsal medya düzenlemesi bekleniyordu. Dün sayın Akşener geldiğinde parlamenter sistemi görüştük. Parlamenter sistemle ilgili Türk siyasetinde birinci kapsamlı, çerçeveli açıklamayı geçen sene 9 Kasım 2020’de Gelecek Partisi olarak yaptık.”
“Diyalog, işbirliği, ittifak”
“Sayın Akşener ve Kılıçdaroğlu da tabir etti. En kapsamlı parlamenter sistem çalışmasının bizim tarafımızdan yapıldığını kadirşinaslıkla tabir etti. Sayın Kılıçdaroğlu ve Akşener’e teşekkür ediyorum. Sayın Akşener 26 Mayıs’ta açıklamış olduğu çalışmayı getirdiler. Karşılıklı görüşülecek.
Üç çeşit ilgi tasavvur ediyoruz. Sistematik bir halde. Diyalog, işbirliği, ittifak. Bu üçü başka şeyler. Diyalog konusunda kapımız kimseye kapalı değil. Bütün partilerden, sayın Cumhurbaşkanı ve sayın Bahçeli’den de randevu istedim. Bize en ağır hakaretlerde de bulunsalar, memleket problemi varsa ben Hz. Mevlana’nın torunuyum, kimseye git demem. Kimseye önyargılı bakmaksızın görüşürüz.
İşbirliği ise ilkeseldir. Parlamenter Sistem ilkesel olarak bu 6 partinin anlaştığı husustur. 6 parti bu mevzuda mutabakat halinde. Türkiye tek başına şahsileştirilmiş bir Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’yle değil kurumsallaşmış bir Parlamenter Sistem ile yönetilmeli konusunda anlaşıyoruz. Diğer partilerle de çalışma yapıp açıklama yapmayı planlıyoruz. İttifak ise farklı bir şey. Bir seçimle ilgili mukadderat birliği yapmaktır. Parlamenter Sistem ile ilgili işbirliği bir ittifak asla değil.”
“Hesap yaparsınız, statik bir varsayımda bulunur, düzenleme yapar lakin altında boğulursunuz”
Bir, temsilde adalet, iki, siyasette istikrar. Bu iki hususu gerçekleştiren her seçim yasası yararlıdır. Bugünkü iktidarın hesabı, o denli bir seçim düzenlemesi yapalım ki siyasi istikrarı sağlıyor üzere olsun fakat temsilde adaleti sağlamasın. Biz temsil ederim, başka partiler temsil edilmesin. Burada bir matematik yapmaya çalışıyorlar. Matematiksel mühendisliğin geçerli olmadığı yer siyasettir. O denli bir hesap yaparsınız ki, statik bir varsayımda bulunur, düzenleme yapar lakin altında boğulursunuz.
Evvel dereyi görelim sonra paçayı sıvarız. Siyasi parti kurmuşsam, bir siyasi grubu harekete geçirmişsem, ‘Gelin demokrasiyi, devleti ayağa kaldıracağız’ diye çıkmışsam, arkadaşlarımla birlikte gayem Türkiye’yi tek başına yönetme argümanıdır. Ancak tablo ne biçimde tecelli ederse memleket hizmetinden asla kaçmam.”