Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, “Merkez Bankası’nın lideri 3 yılda 4 sefer değiştiren bir anlayış enflasyonu kuru dövizci ortasındaki dengeyi bozup üçünü bir anda yükselten bir anlayış bir yaklaşım bir cehaletle karşı karşıyayız” dedi.
Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu ile birlikte Kayseri’de esnafı ziyaret etti, vatandaşlarla sohbet etti.
Cumhuriyet Meydanı’nda vatandaşlarla sohbet eden Davutoğlu, emekli vatandaşların maaşlarının yetersizliğini, kiraların ve besin unsurlarının yüksek oluşundan yakınmalarını dinlerken bunun iktidardan kaynaklandığını söyledi. Yürümeye başladığı sırada 70 yaşındaki Yoksul ve Muhtaçlara Yardım Derneği Kayseri Şube Lideri Burhan Karamustafa’nın kalabalığın içinden “Sen yol arkadaşına ihanet ettin” kelamları duyuldu. Müdafaa müdürü tarafından elinden tutulmak istenen Karamustafa parmağından tutulduğunu yüksek sesle söylemesi üzerine Davutoğlu, geri döndü ve müdafaa müdüründen Burhan Karamustafa’nın elini öpmesini istedi. Davutoğlu ile Karamustafa ortasında şu diyalog geçti:
“Karamustafa: Bir sözünüz vardı.
Davutoğlu: Ben o kelamı tuttum.
Karamustafa: Partime yol arkadaşlarına…
Davutoğlu: Hacı abi ismin ne senin?
Karamustafa: Burhan
Davutoğlu: Burhan abi bak, ben o kelamı tuttum. Onlar tutmadı. Onlar damatlarını varlıklı ettiler. Yakınlarını güçlü ettiler.
Karamustafa: Elimi niçin tuttunuz.
Davutoğlu: Burhan abi ben tutuyorum elini. Ben onlara ihanet etmem, onlar bu memlekete ihanet ettiler. Ben bu milletin hukukunu korumak için çıktım. Çalıştık alnımızın akıyla. Hiçbir şeye ihanet etmedim. Milletin hukukunu yok ettiler.
Karamustafa: Bilmiyorsun.
Davutoğlu: Bilmiyorsun değil, biliyorsun. Damadın ne işi var bakanlıkta. Bakanlıkta kendi şirketine mal satmak caiz mi? Hz. Ömer’in adaleti bu türlü mi? Artık bırak beni bırak. Bu adamlar gerçek mu yaptılar? Benden sonra memleketin hali ne oldu? ‘Ben yolsuzluk yapmayın’ dedim, ‘gelin şu yakınları varlıklı etmeyin’ dedim. Yalvardım, Cumhurbaşkanına. Ahlak için siyaset yapın dedim.
Karamustafa: Ben sizi sevmiştim.
Davutoğlu: Ha artık de sev. Ben seni her vakit seviyorum. Ben köşeme çekilir rahat bir hayat yaşardım. Üniversitemi de kapattılar, Burhan Beyefendi 7 bin öğrenciyi açıkta bıraktılar. Binlerce öğretim görevlisini aç bıraktılar. Yalnızca bana inatlarından. Ben Selçuklu torunuyum sen de öylesin.
Karamustafa: Aynen o denli.
Davutoğlu: Biz birebir Ahi Evran’ın yolcusuyuz.” Kelamlarının akabinde Davutoğlu ile Karamustafa birbirine sarıldı.
Davutoğlu, yaptığı basın açıklamasında ise şunları söyledi:
“Kayseri teşebbüsün ruhudur”
“Kayseri teşebbüsün ruhudur. Kayseri rastgele birinin tek başına bütün dünyada ticaret yapmasını sağlayacak kadar ticaret kültürünün yerleştiği, yetiştiği bir yerdir. Kayseri gözümün ışığı, gönlümün gururu ve ülkemizin ufkudur. Daha evvel kongremiz için Kayseri’ye gelmeyi düşünüyorum vilayet liderimizin davetiyle. Lakin pandemi kaidelerine denk geldiği için gelememiştim. Bu sene ekim ayıyla birlikte ‘Kayseri’ye gideceğim’ dedim. Yeniden yeni bir periyot başladı Türk siyasetinde.”
“Kayseri feryat ediyor”
“Zor kurallarda biraz evvel çok kısa bir uzaklıkta sizlere de şahit oldunuz emeklilerimiz feryat ediyor. Bin 500 TL nasıl geçineceğiz diye. Çiftimiz mazot fiyatlarına gelen artırımlardan feryat ediyor. Esnafımız işsizlikten feryat ediyor. Kayseri’de feryatlar var ise Türkiye’ni her yerinde feryatlar var demektir. Zira Kayserililer şikayet etmeyen, ekmeğini taştan çıkaran en sıkıntı koşullarda bile ayakta kalabilen yiğit insanlarımızdır. Ülkemizin bu kurallara gelmesine sebep olan en kıymetli zaaf büyük eksiklik iktisat idaresindeki büyük yanılgılar.”
“Bu tablonun ardındaki faktörlerden birisi de artan yoksuzluklar, akraba kayırmaca ve milletin umudunu kıran lüks, şatafat ve israftır”
Merkez Bankası’nın lideri 3 yılda 4 defa değiştiren bir anlayış enflasyonu kuru dövizci ortasındaki dengeyi bozup üçünü bir anda yükselten bir anlayış bir yaklaşım bir cehaletle karşı karşıyayız. Birebir halde beş yıl evvel ülkeyi bıraktığımız kurallarla mukayese edildiğinde doların 2,80’den 9 liraya. Enflasyonun 3.2’den yüzde 44’e üretici enflasyonu, tüketici enflasyonu 5,5’dan 19,58’e çıktığı bir tablo ile karşı karşıyayız. Tekrar Kayserilinin huzurundayız. Anadolu Selçuklunun huzurundayız. Bütün bu tablonun gerisindeki en faktörlerden birisi de artan yoksuzluklar, akraba kayırmaca ve her geçen gün milletin umudunu kıran lüks, şatafat ve israftır. Biz siyasete bunlar için girmedik. Biz siyasete Hz. Ömer adaleti için. Biz siyasete yolsuzluklarla, yoksullukla çaba etmek için girdik. Fakat bugün maalesef yoksulluk diz uzunluğu. Yolsuzluk her yerde. Yasaklar bile bu insanların konuşmasını engelleyecek nitelikte.” (ANKA)
