Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanlığı İrtibat Lideri Fahrettin Altun‘un orman yangınları için yapılan memleketler arası yardım davetlerine ait açıklamasına reaksiyon gösterdi. Davutoğlu, “Zaaf, var olan uçakları bakımsız bırakıp, Türkiye’yi bu yardıma muhtaç etmektir. Yazıklar olsun, tanıyamıyorum. Kabul edilebilir, anlaşılabilir, izah edilebilir hiçbir tarafı yok” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Kriz Merkezi kur, başında otur” diye seslenen Davutoğlu, “Yazlık Saray’ın 640 milyon Türk lirası, bir yangın uçağının maliyeti 43 milyon Türk lirası. 15 uçak alınırdı” dedi.
Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, partisinin İdare Heyeti toplantısında konuştu. ANKA Haber Ajansı’nda yer alan habere nazaran, Davutoğlu’nun gündeminde, orman yangınları vardı. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli‘yi eleştiren Davutoğlu, “Bu çapta bir yangın mahallî idarelere devredilemez, bırakılamaz. Olağanda krizi yönetecek bakan kimse gelir, bir tarafa kendi bürokratlarını, öbür tarafına mahallî idareleri alır, birlikte yönetirler. Hatta bunun simülasyonlarını birlikte yaparlar. Yani Antalya’nın şansızlığı iktidar partisinden değil de başka muhalefet partisinden bir belediye lideri olması mı? Bu türlü bir şey olur mu? Orman Bakanı kendi yanılgılarını görmeyip lokal idarelere yükleniyor. Lokal idarelerin performansını ayrıyeten değerlendirirsiniz fakat sizin misyonunuz, 21 ile yayılmışsa bu mahallî idarelerin bir kısmı şu partidendir bir kısmı bu partiden. Bir sefer merkezi olarak bütün bu krizi yönetecek bir yapının oluşması lazım. Kriz öncesi hiçbir hazırlık yapılmadığı anlaşılıyor. Allah koruma emsal bir tabloyla büyük bir sarsıntı ile karşılaşırsak bu kriz idaresiyle birçok büyük yıkımlarla karşılaşırız” dedi.
“Hava aracı yok, Cumhurbaşkanı helikopterle kontrol yapıyor”
“Krizin birinci idare makamı Cumhurbaşkanı’nın kendisidir” diyen Davutoğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Ekibini toplar ve bir kişiyi görevlendirir net olarak. Kimse ondan sonra Cumhurbaşkanı’nın talimatı için yahut rastgele bir müdahalesi için beklemez. Hava aracı yok, Cumhurbaşkanı havadan helikopterle kontrol yapıyor. Olmaz. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay. AFAD Eski Lideri. Benim başbakanlığımda AFAD Lideriydi. Kendisine söyledim, ‘Hangi krizi bu türlü yönettiniz?’ Kriz başladığı anda krizin bütün olumlu olumsuz sonuçlarını görecek bir masa olması lazım. Ve mutlaka halkı paniğe sevk etmemek lazım ancak halk şunu hissetmeli; ‘benim devletim burada ve müdahil oluyor.’ Vatandaş devleti görmediği vakit -işte dün fotoğrafları görmüşsünüzdür, toplumsal medyada da yansıdı- yolda vatandaş pompalı tüfekle yol denetimi yapıyor. Pekala birini tehlikeli gördü ve vurdu. Öbürü köyüne gitmek istiyor. Kim durdurur bunu? Dikkatli bir lisan kullanmak lazım.”
“Zaaf, uçakları bakımsız bırakıp, Türkiye’yi yardıma muhtaç etmektir”
Yardım davetleriyle ilgili tartışmaya da değinen Davutoğlu, şunları söyledi:
“Günlerdir Cumhurbaşkanlığı İrtibat Ofisi’nden ya da diğer kaynaklardan ‘Türkiye’nin yardıma gereksinimi yok, Türkiye güçlüdür.’ Sen güçlü olduğunu gösterirsen bunu söylemene gerek yok. Şayet güçsüz olduğun ortaya çıkarsa her gün bin defa ‘güçlüyüm’ desen kimse inanmaz. Bakıyorsunuz birisi ‘Hiç yardıma gereksinimimiz yok’ diyor, tıpkı şey için oburu ‘Yardım talep ettik’ diyor. Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Ofisi’nin başındaki ‘Bizim yardıma muhtaçlığımız yok, Türkiye yardım talep etmiyor’ dediği anda, Avrupa Birliği’nden açıklama geliyor; ‘Türkiye’nin talebi üzerine 3 uçak gönderiyoruz’ diye. Rezil olmayın. Bu bir zaaf da değildir. Zaaf, var olan uçakları bakımsız bırakıp, Türkiye’yi bu yardıma muhtaç etmektir. Yazıklar olsun, tanıyamıyorum. Kabul edilebilir, anlaşılabilir, izah edilebilir hiçbir tarafı yok.”
“Yazlık Saray’ın maliyeti 640 milyon TL, bir yangın uçağının maliyeti 43 milyon TL”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen Davutoğlu, “Orada gördüğüm tablo benim tanıdığım, bildiğim Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurumları değil. Orada gördüğüm tablo, Türkiye’nin kudreti değil. Bugün şayet bu ülkeyi bu duruma düşürmüş ve vatandaşın devlete karşı olan inancını sarsmışlarsa bunun birinci sorumlusu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile bütün yetkileri elinde tutan, toplayan zihniyet ve onun takipçisi olan görevini yapmaktan korkan bir bürokratik takımdır. Yetkiler tek elde toplanmışsa o vakit o monopolden hesap sorulur evvel. O monopolünde çıkıp halka konuşması gerekir. O vakit Sayın Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum. Şahsen bir krizi masası kur. Başında otur. Yardımcın Türkiye’de AFAD’ın uzun periyot krizlerini yönetmiş biri, o da otursun. Evvel bir hesap sor bakalım bu alanda bulunmuş olanlara. ‘Neden bizim uçaklarımız yok envanterde’ diye? Neden bakım yaptırmadınız, neden satın almadınız diye? Yazlık Saray’ın 640 milyon Türk lirası, bir yangın uçağının maliyeti 43 milyon Türk lirası. 15 uçak alınırdı. Cumhurbaşkanlığı filosundaki uçakların toplam bedeli 1 milyar 100 milyon civarında. Onunla da 150’ye yakın uçak alınırdı. İnsaf” diye konuştu.
“Neyi var o halkın ki senin kredini alacak”
AKP Antalya Gündoğmuş Belediye Lideri Mehmet Özeren‘in “Konutları kullanılamaz hale gelen vatandaşlarımız için TOKİ tarafından 20 yıl ödemeli, istedikleri biçimde konutlar yapılacak. Meskeni eski olan vatandaşlar, ‘keşke bizim de konutumuz yansaydı’ diyecekler” kelamlarına de reaksiyon gösteren Davutoğlu, “Neyi var o halkın ki senin kredini alacak da geri ödeyecek. Varsa en kabadayısı, 100 civarında sürüsü vardır. Yaylada onu otlatır. Sütüyle, etiyle yıllık geçimini temin eder” dedi.