Halkların Demokratik Partisi eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğuyla ilgili dava, bugün (18 Eylül Çarşamba) günü yerel saat ile 09.15’te Strasbourg’daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire’de görülecek. 17 yargıçtan oluşan Büyük Daire duruşmada hem Türkiye hükümetini hem de Demirtaş’ı temsil eden avukatları dinleyecek.
Mahkeme ayrıca davaya müdahil olarak katılan Avrupa İnsan Hakları Komiserliği gibi kurumların görüşünü de üçüncü taraf olarak alacak. Yargıçların kararını daha ileriki bir tarihte açıklaması bekleniyor.
Duruşmada Türkiye hükümetini Alman avukat Stefan Talmon temsil ediyor. Bonn Üniversitesi Kamu, Devletler ve Avrupa Hukuku Enstitüsü Direktörü olan Talmon, Deutsche Welle Türkçe’nin duruşmaya ilişkin sorularını devam eden yargı süreci nedeniyle yanıtlamayacağını söylemişti.
Büyük Daire’nin Demirtaş hakkında vereceği karar öncesinde Sol Partili Avrupalı Parlamenterlerden bir açıklama geldi. Avrupa Parlamentosu üyesi Özlem Alev Demirel, Demirtaş’ın derhal serbest bırakılması gerektiğini söyledi. Demirtaş’ın tutuklanmasının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki hükümetin izlediği siyaset açısından simgesel olduğunu belirten Demirel, Türk hükümetinin siyasi muhalifleri baskı yoluyla sindirmeye çalıştığını belirtti.
Sol Partili Avrupalı parlamenter Martina Michels de Büyük Daire’deki duruşma ile birlikte Türkiye’deki muhalefetin durumunun daha geniş bir kamuoyu açısından anlaşılır hale gelmesini umduğunu söyledi.
Dava süreci
Selahattin Demirtaş 4 Kasım 2016’dan bu yana tutuklu bulunuyor
Demirtaş 4 Kasım 2016 tarihinde terör suçlamasıyla tutuklanmıştı. Avukatları tarafından Anayasa Mahkemesi ve AİHM’ye başvurular yapılmış, AYM 21 Aralık 2017 tarihinde verdiği kararda Demirtaş’ın tutuklanmasında herhangi bir hak ihlali bulmamıştı.
AİHM ise 20 Kasım 2018 tarihli kararında Demirtaş’ın tutuklanmasında hak ihlali tespit etmiş ve Demirtaş’ın serbest bırakılarak tutuksuz yargılanmasına hükmetmişti. AİHM’nin kararı sonrası konuşan Erdoğan ise “Biz de karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz” demişti.
Bu açıklamadan kısa süre sonra 7 Eylül 2018 tarihinde Demirtaş’ın bir başka dosyadan aldığı 4 yıl 8 aylık hapis kararı onanmıştı. Yüksek yargının cezayı onaması, AİHM kararını baypas etmek olarak değerlendirilmişti. AİHM’nin kararına hem Türkiye hükümetinin hem de Demirtaş’ın avukatları itiraz etmiş ve davanın Büyük Daire’de görüşülmesini istemişti.
Son olarak Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi 2 Eylül 2019 tarihli duruşmada Demirtaş’ın tutuklu olduğu ana davada oybirliğiyle tahliyesine hükmetmişti. Savcılığın bu karara yaptığı itiraz da Ankara 20’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmiş ve Demirtaş’ın tutuklu olduğu esas dosyasındaki tahliye kararı kesinleşmişti.
Demirtaş’ın avukatları, cezasının 5 Mayıs 2019 tarihi itibarıyla bir yılın altına düşmüş olması nedeniyle müvekkillerinin Yargıtay kararları ve Ceza İnfaz Kanunu hükümleri uyarınca denetimli serbestlik kapsamında tahliye edilmesi gerektiğini savunuyor.
Avukatlardan Benan Molu DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada “Büyük Daire de hak ihlali kararı verirse, Demirtaş’ın tahliye olması gerekir. Aksi halde Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nden çıkarılması gündeme gelir” demişti.