DEVA Partisi sözcüsü İdris Şahin, partisinin kurucu üyesi Metin Gürcan’ın ‘siyasal ve askeri casusluk’ suçlamasıyla tutuklanmasıyla ilgili açıklama yaptı. Gürcan’a ilişkin belgede bâtın bir bilgi teminine yönelik en ufak bir saptamanın bulunmadığını söyleyen Şahin, “Hukukçu arkadaşlarımız hadisenin başından itibaren Metin Gürcan Bey’e hukuksal dayanak vermektedir. Bundan sonraki süreç içerisinde de hukuksal takviyemizi sonuna kadar devam ettireceğiz” dedi. Şahin, Gürcan ile ilgili yürütülen soruşturmanın sıçrama tahtası olarak kullanılıp, DEVA Partisi’nin amaca konulduğunu tabir etti.
TIKLAYIN – DEVA Partisi kurucu üyesi Metin Gürcan tutuklandı
DEVA Partisi sözcüsü İdris Şahin, partisinin Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısıyla gündemi kıymetlendirdi.
Gerçek Gündem’de yer alan habere nazaran, Şahin, “askeri ve siyasi casusluk “ teziyle 29 Kasım 2021 tarihinde tutuklanan DEVA Partisi Kurucular Heyeti Üyesi Metin Gürcan’ın belgesindeki zımnilik kararı nedeniyle savların tamamına erişilemediğini belirterek soruşturma ile ilgili ayrıntıları paylaştı. Şahin’in açıklamaları şöyle:
“Gürcan’a yönetilen suçlamaya dair en ufak bir kanıt belgede tespit edilemedi”
“Metin Gürcan hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma belgesi 2020’nin nisan ayında açılmıştır. Soruşturma sürecinde toplam beş defa birer haftalık teknik takip ve izleme gerçekleştirilmiştir. Teknik takibin birincisi Kasım 2020’de sonuncusu ise 2021 Şubat ayında gerçekleşmiştir. Metin Gürcan’ın görüştüğü bireylerle ortam dinlemesi yapılmış olup, bu tapelerde gizli-çok zımnî sayılabilecek hiçbir bilgi, doküman alışverişi yahut diyalog tespit edilmemiştir. Evrakta Metin Gürcan dışında kuşkulu yoktur. Hatanın tarafı olduğu argüman edilen diplomatlar hakkında ne isimli ne de idari bir adım atılmamıştır. Dışişleri Bakanlığı Metin Gürcan’ın görüştüğü hiçbir elçilik vazifelisi hakkında diplomatik rastgele bir süreç yapmamıştır. Hukukçu arkadaşlarımızla söz ve sorgu tutanakları incelenmiş olup Metin Gürcan’ın aleyhinde askeri ve siyasi casusluk yaptığına dair en ufak bir kanıt belgede tespit edilememiştir.
Metin Gürcan’a atfedilen hata tipinin oluşabilmesi için casusluk kabahatinin özünü ihtiva eden bilinmeyen bir bilgi teminine yönelik en ufak bir saptama belgede olmadığı üzere sorgu hakimliği de Gürcan hakkında tutuklama kararı verirken belgesinde olmayan saklı bilginin paylaşıldığından kelam ederek tutuklama münasebeti oluşturmuştur. Metin Gürcan’a atfedilen suçlamalar, akademik kimliğiyle açık kaynaklardan edindiği bilgilerle hazırlamış olduğu raporların telif bedeli karşılığında muhataplarına sunulmasıdır. Bu muhataplar ortasında iki büyükelçilik yetkilisi de bulunmaktadır.”
“Hedefin Deva Partisi olduğu açıkça ortaya konmuştur”
“Ceza yargılamasının temel prensiplerinden birisi, hiç elbet cürmü sabit oluncaya kadar kimsenin hatalı olarak ilan edilemeyeceği hususu yani masumiyet karinesidir. Bir öteki ceza hukuku temel düsturu ise hata ve cezada kişisellik prensibidir. Tez makamının ısrarla soruşturmanın ferdî bir cürüm olduğunu, suçlamaların DEVA Partisi ile münasebetinin olmadığını belirtmesine karşın, Sayın Gürcan hakkında tüzel sürecin başlatılması, gözaltı süreci, tutuklanma kademesi öncesi ve sonrasında kamuoyuna servis edilen bilgi, evraklar ve medya eliyle yürütülen kampanya ile muhataplarının hali soruşturmanın hukuksallıktan çıkıp büsbütün siyasi bir noktaya evrildiğini göstermektedir. Bu soruşturmanın bir sıçrama tahtası olarak kullanılıp, maksadın DEVA Partisi olduğu açıkça ortaya konmuştur. Partimize kurulan bu komploya asla müsaade vermeyeceğiz.”
“Hukuki takviyemizi sonuna kadar devam ettireceğiz”
Hukukçu arkadaşlarımız hadisenin başından itibaren Metin Gürcan Bey’e tüzel dayanak vermektedir. Bundan sonraki süreç içerisinde de hukuksal takviyemizi sonuna kadar devam ettireceğiz. Tüzel süreç tamamlandığında, tüm bilgi ve bilgiler erişilebilir hale geldiğinde, Metin Gürcan ve avukatları savunmalarını tamamladığında, Sayın Gürcan’a atfedilen suçlama ve fiillerin siyasi etik, parti tüzüğümüz ve programımız açısından bir ihlal oluşturup oluşturmadığı, ileriki basamakta partimiz yetkili konseyleri tarafından bir değerlendirmeye tabi tutulacaktır.
“Bu taarruzlar yalnızca azmimizi, direncimizi, çaba gücümüzü artıracak”
Yargı uzunca bir müddettir bağımsızlık ve tarafsızlığını kaybetmiştir. Son beş yılda siyasi casusluk savıyla yürütülen soruşturmaların hiçbiri kamuoyu vicdanını tatmin etmemiştir. Bundan evvelki casusluk kabahat tipine ait belgelerin tamamına yakınının beraatla sonuçlandığı açıktır. Casuslukla suçlamak kolay lakin mahkûm etmenin sıkıntı olduğunu yargı kararları bize göstermiştir. Metin Gürcan belgesi, DEVA Partisi’ni amaç alan bir hücum projesine dönüşmüştür. Yargı sistemimizin birinci mağduru Metin Gürcan değildir lakin son mağduru olmasını diliyoruz. Ve bu uğurda çaba ediyoruz. DEVA Partisi olarak ülkemizde demokratik hukuk devletini inşa edebilmek ve onu ilanihaye yaşatabilmek için çaba ediyoruz, edeceğiz. Bu atağa boyun eğmeyeceğiz, pabuç bırakmayacağız. Bu taarruzlar, yalnızca azmimizi, direncimizi ve çaba gücümüzü artıracaktır.”
“Krizin ardında diğerlerini aramalarına ve beka telaffuzuna sarılmalarına gerek yok”
Ülkede ekonomik krizle birlikte siyasi bir krizin de olduğunu tabir eden Şahin:
“İktidar tarafından hem ekonomik kriz hem de siyasal krizin dış güçlere ve içerideki iş birlikçilerine havale edilmesi safsatasına asla fırsat vermeyeceğiz. Ülkemizdeki kriz el üretimi, mesken üretimi bir krizdir. Bunun sebebi de iktidar ortaklarının hukuk tanımaz, demokratik hukuk devleti uygulamasını askıya alan, sağlam kuralları, güçlü kurumları ve liyakatli takımları iş başından uzaklaştıran tavır ve davranışlarıdır. Krizin ardında diğerlerini aramalarına ve kendi gelecekleri için beka telaffuzuna sarılmalarına gerek yoktur. Bizler bu ülkeyi sadece iktidar mensuplarına bırakmayacak kadar çok seviyoruz. Bu ülkede demokrasi ve adaletin kazanacağına da yürekten inanıyoruz.” dedi.