Türkiye'nin şu sıralar dış politikadaki gündemini Doğu Akdeniz'de Libya ile imzalanan mutabakatlar oluşturuluyor. Mutabakatın Doğu Akdeniz'deki güç dengesini yeniden şekillendirdiği yorumları yapılıyor. Anlaşmaya dışarıdan gelen tepkilere, 'Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının korunduğu' yanıtı veriliyor. Ülkenin başındaki isimler Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki yetki alanının maksimum düzeye çıkarıldığını vurguluyor. Libya mutabakatı bundan sonraki süreçte de çok konuşulacağa benziyor. Tüm bu tartışmalar nasıl başladı, kim neler dedi?
Türkiye 27 Kasım'da Libya ile “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması” ve “Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası” başlıklı iki anlaşmaya imza attı.
Yunan medyasının “Türkiye'den şah mat hamlesi” başlığıyla duyurduğu mutabakat, Doğu Akdeniz'deki güç yarışını yeniden alevlendirdi.
Olayın geçmişi ne?
5 Aralık'ta Meclis'ten geçen ve 8 Aralık'ta da yürürlüğe giren Türkiye-Libya deniz sınırı anlaşması, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yaptığı ikinci deniz sınırı anlaşması oldu.
Doğu Akdeniz'de deniz sınırları konusunda şu ana kadar yapılmış 5 anlaşma bulunuyor. Bunların üçünü Rum yönetimi İsrail, Lübnan ve Mısır ile yaptı.
Türkiye ve KKTC bu anlaşmalara itiraz etti ve yok saydı. Diğer ikisini ise Türkiye, KKTC ve Libya ile yapmış oldu.
Doğu Akdeniz'deki güç savaşının arka planını Mehmet Demirci Euronews'deki yazısında şöyle anlattı:
İmzalanan mutabakatla ne değişti?
Türkiye, 'Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Mutabakatı'nı imzalayarak Libya ile arasında 18.6 millik (29.9 km) bir sınır çizgisiyle kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge sınırını belirlemiş oldu.
Mutabakat sonrası oluşan sınırların gösterildiği görselde Türkiye ile KKTC arasında 2011'deki anlaşmada belirlenen hat A ve B noktaları, Türkiye ve Mısır arasındaki “ana karalar arası ortay hat” C, D ve E noktalarıyla işaretlendi.
Türkiye ile Libya'nın mutabakatı ile belirlenen noktalar ise E ve F şeklinde gösterildi.
Belirlenen sınırlar Türkiye ile Libya'nın zengin hidrokarbon (petrol ve türevleri) kaynaklarına sahip bölgede ortak arama çalışmaları yapmasına imkan tanıyor.
Libya'da durum ne?
2014 yılından bu yana siyasi ve askeri olarak ikiye bölünen Libya'da, Trablus ve Tobruk merkezli iki yönetim bulunuyor.
Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti ile Tobruk merkezli General Hafter komutasındaki Libya Ulusal Ordusu arasında çatışmalar yaşanıyor.
Türkiye'nin mutbakatlar için masaya oturduğu Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni Birleşmiş Milletler'in yanı sıra Katar, İtalya gibi ülkeler resmen tanıyor.
Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri de General Hafter'e destek veriyor.
ABD ve Rusya’nın siyasi destek mesajı verdiği Hafter'e Fransa'dan da destek geliyor.
Mutabakata kim hangi tepkiyi verdi?
Yunanistan
İmzalanan anlaşmanın uluslararası hukuka aykırı olduğunu savunan Yunanistan Libya'nın Atina Büyükelçisini sınır dışı etti.
Yunanistan anlaşmanın Girit'in varlığını gözardı ettiğini ve Yunanistan'ın kıta sahanlığını ihlal ettiğini belirtiyor.
ABD
ABD'nin Yunanistan Büyükelçisi Geoffrey Pyatt, Libya ile imzalanan anlaşmaya Washington yönetiminin karşı olduğunu söyledi.
Rusya
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, “Söz konusu muhtıraları imzalayan tarafların siyasi sağduyu sergileyerek Libya ve Akdeniz'in genelindeki zorlu süreci daha da zorlaştıracak adımlardan kaçınacaklarını umuyoruz” ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler
Brüksel’de bir araya gelen AB’ye üye 27 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının üzerinde uzlaşmaya vardığı ortak bildirgede, Türkiye ile Libya arasındaki mutabakatın “üçüncü ülkelerin egemen haklarını ihlal ettiği” iddia edildi.
Muhtıranın Deniz Hukuku’na aykırı olduğu savunularak, “Mutabakat üçüncü ülkeler için yasal sonuçlar doğurmaz” ifadesine yer verildi ve AB’nin “Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’yle tam dayanışma içinde” olduğunun altı çizildi.
Türkiye ne dedi? – Bundan sonra ne olacak?
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, mutabakatın Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının korunması anlamına geldiğini belirterek “Zenginliklerin hakça paylaşılması taraftarıyız.” dedi.
Çavuşoğlu, mutabakatın benzerini bölgedeki diğer ülkelerle de yapmaya “hazır” oldukları mesajını da verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, anlaşmayla, Doğu Akdeniz'deki yetki alanını maksimum düzeye çıkardıklarını belirtti.
Erdoğan bu mutabakat muhtırasıyla Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullandığını belirterek, bir sondaj gemisi daha alınacağını bildirdi.
Erdoğan ayrıca, “Bu çalışmaları, bu araştırmaları sadece Akdeniz'de değil, zaman zaman Karadeniz'de, hatta belki uluslararası sularda da sürdüreceğiz” dedi.
Libya'ya vize muafiyeti
14 Aralık'ta ise Libya’nın 16 yaşından küçük ve 55 yaşından büyük umuma mahsus pasaport sahibi vatandaşlarına, Türkiye’ye yapacakları turistik amaçlı seyahatlerinde vize muafiyeti sağlandı.
Peki 'Askeri İşbirliği Mutabakat'ı neleri kapsıyor?
Deniz yetki alanları mutabakatıyla aynı gün imzalanan “Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası” ise Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde onay bekliyor.
3 yıl süreyle geçerli olacağı, sonrasında da birer yıllık sürelerle uzatılacağı ancak sona ermesi halinde devam eden programların etkilenmeyeceği belirtilen mutabakat muhtırasına göre;
-
Libya'da Ani Müdahale Kuvveti kurulmasına Türkiye eğitim, danışmanlık, malzeme ve planlama desteği verilecek
-
Türkiye'de ve Libya'da ortak 'Savunma ve Güvenlik İşbirliği Ofisi' kurulabilecek
-
Kara, deniz ve hava araçları, silahları, eğitim üsleri tahsis edilebilecek. Bu durumda mülkiyet, tahsis edilen ülkeye ait olacak
-
Ortak askeri planlama, eğitim, silahların kullanılmasına yönelik danışmanlık verilebilecek
-
Ortak tatbikatlar, istihbarat paylaşımı, “barışı koruma” operasyonları yapılabilecek
-
Libya'ya “Misafir Personel” olarak adlandırılan 'savunma ve güvenlik kuruluşu mensubu siviller' ve birlikler gönderilebilecek.
-
Askeri gereçler hibe edilebilecek, satılabilecek ya da kiralanabilecek. Anlaşma, teknoloji transferi için Libya'ya lisans verilmesinin de önünü açıyor.
Libya'ya asker gönderilecek mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldığı TRT yayınında 'Libya'ya askerimiz gider mi?' sorusuna, güvenlik ve askeri iş birliği anlaşmasını hatırlatarak “Yönetimden davet gelmesi bizim için hak doğurur” yanıtını vermişti.
Erdoğan'ın bu sözleri sorulan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Asker gönderme ayrı bir şey. Cumhurbaşkanımız da daha önce 'eğer Libya tarafı böyle bir talepte bulunursa değerlendiririz' demişti, bunu anlaşmadan da bağımsız bir şekilde söylemişti. Libya'yla bizim askeri ve güvenlik anlaşmalarımız geçmişte de var.” ifadelerini kullandı.
Emekli Amiral Semih Çetin, Libya'ya asker gönderilmesi konusundaki görüşlerini Twitter'dan şöyle paylaştı
Dış politika ve askeri strateji uzmanı Metin Gürcan'nın Libya mutabakatı konusundaki görüşü ise şu şekilde