Son günlerde ABD’de yaşanan gelişmeler 2020’nin henüz bitmediğinin habercisi gibiydi. Bir grup Trump yanlısı gösterici ABD Kongresi’ni bastı. Bu süreçte Twitter, Trump’ın hesabını geçiçi olark askıya aldı. Dün gece ise Twitter hesabı tamamen askıya alındı. Sadece Twitter mı? Elbette hayır. Diğer platformlardan da benzeri engellemeler geldi.
Tabi bu durumdan rahatsız olanlar da vardı. Bunlardan biri de Vedat Milor
Vedat Milor özel bir şirketin bu güce sahip olmasından rahatsız olduğunu bu tweetle belirtti.
Burada insanın aklına çeşitli sorular geliyor tabi.
Bu güç özel şirketler yerine devletlerde mi olmalı?
Bu güç neden var?
Twitter bu güce nasıl ulaştı? Tabii bizlerle. Vedat Milor gibi çok ilgi çeken ve etki gücü yüksek kullanıcıların Twitter’ı 7/24 kullanmalarıyla..
Twitter eğer bugün Donald Trump’ı engelleyebilecek güce ulaştıysa bunda Vedat Mllorların da payı azımsanmayacak ölçüde.
Peki Trump’ın hesabının askıya alınması ne kadar doğru?
Tartışma burada başlıyor ve İfade özgürlüğünün sınırları çizilebilir mi? sorusuyla karşı kaşıya kalıyoruz.
Daha da ötesinde ifade özgürlüğünün sınırlarını devlet ya da Twitter özelinde özel sektör çizebilir mi?
Bunu kim hangi hakla çizebilir?
Trump’ın olası şiddeti yayma riskini Twitter bir tehdit olarak algılıyorsa bu ay göreve gelecek olan Biden’ın, İran’a olası askeri müdahalesi Twitter için bir tehdit midir? Bu durumda Biden ve Pentagon’un Twitter hesabı kapatılabilir mi?
Twitter, şiddeti yayma gücünü sadece devletlerde mi meşru görüyor?
Peki şiddet hangi durumlarda meşru görülebilir?
İfade özgürlüğü nefret söylemini kapsar mı?
Popülist otoriter liderlerin ifade özgürlüğünü korumak zorunda mıyız?
Sorular sorular.. Ama biz kendi sorumuza dönelim:
Donald Trump’tan Sonra Vedat Milör’ün Twitter Hesabı da Askıya Alınabilir mi?