Osmanlı’ya yüz yıla yakın başkentlik yapan Edirne’de, saray mutfağının önde gelen lezzetlerinden Edirne tava ciğeri ve kentin marka lezzetlerinin UNESCO’ya girmesi için çalışma başlatıldı
‘Dünyaya damga vuracak bir ciğerimiz var.’
Gastronomi yazarı ve şef Özlem Mekik de Edirne’nin derin bir yemek kültürüne sahip olduğunu belirtti.
Kentin gastronomi alanında önde gelen yemeklerinden tava ciğerin UNESCO’ya girmesi için çalışmalar yapacaklarını aktaran Mekik, şöyle devam etti:
“Tava ciğer bence mutlaka UNESCO’ya girmeli. Edirne ve ciğer bir buluşma noktası. O yüzden en kısa zamanda yerimizi almalıyız. Dünyaya damga vuracak bir ciğerimiz var. Böyle lezzetli bir ciğeri hiçbir yerde kolay bulamazsınız. Bu lezzet Trakya’nın bereketli topraklarından geliyor. Burada yetişen hayvanlar, bereketli nehirlerden akan sulardan içip kenarındaki otlardan beslenerek yetişiyor. O yüzden ince kesilmiş lezzetli bir tava ciğeri Edirne’de yiyebilirsiniz.”
Mekik, Edirne’de ciğerin yanı sıra Karaağaç acı biberi, Edirne beyaz peyniri ve tava yoğurdu gibi kente özgü marka lezzetler bulunduğunu sözlerine ekledi.
Edirne’yi Tanıtma ve Tava Ciğer Kalite Koruma Derneği Başkanı Bahri Dinar ise tava ciğerinin saray mutfağının önde gelen lezzetlerinin başında geldiğini, doğranmasından pişirilmesine ve sunuma kadar geçen her sürecin kendisine özgü olduğunu dile getirdi.
Gurme Akif Budak da saray mutfağı lezzetlerinin dünya çapında tanıtılması için çalışmalar yapılacağını ifade etti.