Koronavirüs salgını nedeniyle okullarda eğitime verilen aranın uzatılması ücretli öğretmenlerin mağduriyetinin artmasına neden oldu. Kadrolu öğretmenden çok daha düşük maaşla geçinmeye çalışan ücretli öğretmenler, mevzuatın değiştirilmesini ve ayrımın ortadan kaldırılarak mağduriyetlerinin giderilmesini istiyor. Seslerini duyurabilmek için sosyal medyayı kullanan eğitimciler 'Taş mı yiyelim?' diye soruyor.
16 Mart günü eğitim-öğretime verilen 2 haftalık ara, salgının boyutlarının büyümesi üzerine 30 Nisan’a kadar uzatıldı.
Bu durum, Türkiye genelindeki okullarda ücretli öğretmen olarak görev yapan onbinlerce ücretli eğitimcinin 48 günlük ücretlerini alamayacakları anlamına geliyor.
Çok düşük paralarla geçinmeye çalışan ücretli öğretmenlerin karşı karşıya kaldığı bu sorun, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile birlikte kameraların karşısına geçen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a da soruldu.
Uygulamadaki mevzuatı işaret eden Selçuk’un sözleri, ücretli öğretmenlerin umutlarının daha da kırılmasına neden oldu.
Bakanlık ücretli öğretmen sayısını açıklamıyor
Milli Eğitim Bakanlığı, Independent Türkçe'den Cihat Arpacık'ın Türkiye'deki ücretli öğretmen sayısına ilişkin sorusuna “Ayrı veya özel bir çalışma, araştırma, inceleme ya da analiz neticesinde oluşturulabilecek türden bir bilgi” olduğu gerekçesi ile yanıt vermedi.
“En fazla 2 bin 100 TL civarı ücret alabiliyorlar”
Eğitim-Sen İstanbul 4 No’lu Şube Sekreteri Adil Taşatan, ücretli öğretmenlerin kadrolu öğretmenlerle aynı işi yaptıklarını, çok fazla sayıda derse girseler dahi en çok 2 bin 100 lira civarında bir ücret alabildiklerini söylüyor.
Aynı şartlarda çalışan bir kadrolu öğretmen ise 5 bin 200 lira civarında maaş alabiliyor.
Ücretli öğretmenler, saat ücreti aldıkları için sigortalarının 16 günlük yapılabildiğini kaydeden Taşatan, “İş güvenceleri de yok. İşleri yöneticilerinin iki dudağı arasında. Ücretli öğretmenlere mobbing uygulama daha rahat. Müdür, ‘İşine son veriyorum’ dediğinde işsiz kalıyorlar. Aynı işi yapanlar aynı haklara sahip değil” diyor.
Ücretli öğretmenler ise seslerini sosyal medyadan duyurmaya çalışıyor
Bugün Twitter'da binlerce tweet atan eğitimciler mağduruiyetlerinin giderilmesini istedi.
Ücretli öğretmenlerin sorunları sendikaların da gündeminde
Memur-Sen Konfederasyonu ve Eğitim Bir Sen Başkanı Ali Yalçın, “Esnafa, çiftçiye, emekliye, iş dünyasına bazı dokunuşlar yapıldı ve bu konuda sosyal devlet olmanın yükümlülüğü hissettirildi. Fakat tek gelir kaynağı girdiği ders ücreti olan ücretli öğretmenlerimiz bu desteklerden faydalanamadı. Mevzuat boyutunda belli bahaneler, belli cümleler kurulabilir ama bir şey gözardı edilmemeli bu arkadaşlarımızın başka gelirleri yok” dedi.
Independent Türkçe’ye konuşan Yalçın, “Eksik sigortalı çalışarak öğretmen açığını kapatan ücretli öğretmenlerimize bu süreçte sahip çıkılmalı. Ders ücretleri kendilerine takdim edilmeli; yoksa koronavirüs sürecinin uzun süremesi bu arkadaşlarımızın çok büyük mağduriyetlerle karşı karşıya kalmalarına neden olabilir. Konu mutlaka etraflıca değerlendirilmeli” ifadelerini kullandı.
“Mevzuat bahane edilmemeli”
“Mevzuat buna izin vermiyor denilerek bu iş kenara konulmamalı” diyen yalçın bu konunun bir ‘sosyal restorasyon süreci’ olarak değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti.
Yalçın şunları söyledi:
Eğitim açığını kapatıyorlar
On binlerce ücretli öğretmen olduğunu dile getiren Yalçın, ülke genelindeki öğretmen açığının ücretli öğretmenlerle kapatıldığını vurguladı.
“Bu arkadaşlarımız eğitimde bir açığı kapatıyorlar” diyen Yalçın sözlerini şöyle sürdürdü: