Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ, Doğu Akdeniz’de Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) doğalgaz ve petrol arama çalışmalarını değerlendirdi. Türkiye’den sondaj gemilerinin yürüttüğü araştırmalara Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan ve AB’den gelen tepkileri hatırlatan Elekdağ, “Akdeniz’de sıcak savaşa dönüşebilecek sert rüzgarlar esiyor” dedi.
Sözcü’den Uğur Dündar’ın köşesinde yer alan söyleşide eski Büyükelçi Elekdağ, Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye Doğu Akdeniz faaliyetleri nedeniyle öngördüğü yaptırımlar hakkında AB’nin Türkiye’yi Kıbrıs’ın münhasır ekonomik bölgesine girmekle suçladığını hatırlatı ve “AB’nin, bölgedeki petrol ve gaz zenginliğini Ada’daki iki tarafı bir araya getirip iş birliği yapmalarını sağlayacak bir fırsat olarak değerlendirmek yerine, Türkiye’ye yaptırım uygulaması, ön yargılı ve hasmane bir tutumdur. Ankara’nın, AB’nin bu tutumuna tepkisi, hem kendi haklarını hem de Kıbrıslı Türklerin haklarını, bundan önce olduğu gibi sonra da korumaya devam edeceği ve sondaj faaliyetini sürdüreceği şeklinde olmuştur.” dedi.
Uğur Dündar’ın Şükrü Elekdağ ile yaptığı “Türkiye demir parmakla Doğu Akdeniz’den koparılmak isteniyor” başlıklı söyleşiden bazı bölümler şöyle:
” U.D: AB’nin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Yunanistan’ın çıkarlarını bu denli sahiplenmesinin sebebi nedir?
Ş.E :Bilindiği üzere AB, “yumuşak karnı” olan enerji açığı nedeniyle Rusya’ya bağımlıdır. AB’nin yeni planı “East Med Boru Hattı Projesi” ile Akdeniz doğalgazını Avrupa pazarlarına taşımak ve bu şekilde Rusya’ya bağımlılığını asgariye indirmektir. Bu amaçla 2018’de Yunanistan, GKRY ve İsrail, East Med Projesi’ni onayladılar. Proje hazırlıkları için AB, 35 milyon dolar katkıda bulundu. Mısır açıklarında zengin gaz rezervleri bulunması nedeniyle Mısır da bu projenin üyesi oldu. Boru hattının güzergahının uzun olması (2000 km.) nedeniyle maliyetinin yüksek bulunması halinde gazın, Mısır’da sıvılaştırılarak Avrupa’ya nakli de bir alternatif olarak düşünülüyor. Ancak, bu da pahalı bir alternatif. Esasında bölge enerjisinin Avrupa’ya taşınması için en uygun ve ekonomik yol Türkiye’den geçiyor. Türkiye aynı zamanda bu gaz için çok iyi bir müşteri. Ama Ankara’nın Mısır ve İsrail’le ilişkilerindeki sorunlar Türkiye güzergahının seçilmesini engelliyor.
U.D: AB’nin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Yunanistan’ın çıkarlarını bu denli sahiplenmesinin sebebi nedir?
Ş.E: Bilindiği üzere AB, “yumuşak karnı” olan enerji açığı nedeniyle Rusya’ya bağımlıdır. AB’nin yeni planı “East Med Boru Hattı Projesi” ile Akdeniz doğalgazını Avrupa pazarlarına taşımak ve bu şekilde Rusya’ya bağımlılığını asgariye indirmektir. Bu amaçla 2018’de Yunanistan, GKRY ve İsrail, East Med Projesi’ni onayladılar. Proje hazırlıkları için AB, 35 milyon dolar katkıda bulundu. Mısır açıklarında zengin gaz rezervleri bulunması nedeniyle Mısır da bu projenin üyesi oldu. Boru hattının güzergahının uzun olması (2000 km.) nedeniyle maliyetinin yüksek bulunması halinde gazın, Mısır’da sıvılaştırılarak Avrupa’ya nakli de bir alternatif olarak düşünülüyor. Ancak, bu da pahalı bir alternatif. Esasında bölge enerjisinin Avrupa’ya taşınması için en uygun ve ekonomik yol Türkiye’den geçiyor. Türkiye aynı zamanda bu gaz için çok iyi bir müşteri. Ama Ankara’nın Mısır ve İsrail’le ilişkilerindeki sorunlar Türkiye güzergahının seçilmesini engelliyor.