FETÖ'nün futbol yapılanması soruşturması kapsamında hakkında ihbar yapılan Fenerbahçeli futbolcu Emre Belözoğlu'na, yeterli delil olmadığı gerekçesiyle ikinci kez takipsizlik kararı verildi. Savcılık kararında “para vermenin ve sohbete katılmanın örgüt üyeliğine yeter delil sayılamayacağı” kaydedildi.
Polis imdat hattını arayan İ.E., isimli kişi Fenerbahçeli futbolcu Emre Belözoğlu’nun FETÖ üyesi olduğunu ve kendisini tehdit ettiğini iddia etti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ihbar üzerine Emre Belözoğlu hakkında soruşturma başlattı. İddiaları destekler delil bulunamadığı için takipsizlik kararı verdi.
“Bilgi havuzunda sorgulama yapıldı”
Sözcü'den Can Özçelik'in aktardığı bilgiye göre, savcılığın verdiği takipsizlik kararında, Emre Belözoğlu ile ilgili daha önce de FETÖ terör örgütü üyeliği suçlamasından soruşturma başlatıldığı hatırlatılarak, bu soruşturma kapsamında da Belözoğlu’nun FETÖ ile irtibatına ilişkin bilgi havuzundan sorgulama yapıldığı ifade edildi.
“FETÖ kaydı bulunamadı”
Sorgulama sonucunda, Emre Belözoğlu’nun örgütün gizli mesajlaşma programı olan Bylock’u kullananlar listesinde yer almadığı belirtilerek, “Örgüte müzahir herhangi bir vakıf, dernek ve sendika üyeliklerinin bulunmadığı, örgütün tepe yönetimi ile herhangi bir irtibatının bulunmadığı, örgütle bağlantılı şirketler ve şirket ortakları listesinde yer almadığı, örgüte müzahir kurum ve kuruluşlarda, firmalarda her hangi bir SGK kaydının bulunmadığı tespit edilmiş olduğu” anlatıldı.
“Eylemleri sempati boyutunu aşmıyor”
Savcılık kararında, 2013 yılı öncesinde dini sohbetlere katılmak ve para vermekten ibaret eylemlerin örgütsel faaliyet kapsamında değerlendirlemeyeceği de aktarıldı.
Kararda, “Yürütülen soruşturma sonucu 2013 yılı öncesinde olmak üzere dini sohbetlere katılmak ve para vermekten ibaret eylemlerin şüphelinin konum ve kişisel özellikleri de nazara alındığında sempati ve iltisak boyutunu aşan, örgüt üyesi olduğunu ispata yeterli örgütsel faaliyetler kapsamında değerlendirlemeyeceği, şüphelinin örgütsel tabirle ‘Şakirtlik’ denilen üye konumunda faaliyette bulunmak suretiyle atılı suçu işlediğine dair delil elde edilemediği kanaatine varıldığı” vurgulandı.