Hürriyet yazarı Sedat Ergin, İçişleri Bakanlığı kararıyla görevlerinden alınan ver yerine kayyım atanan HDP’li 3 belediye başkanının durumunu değerlendirdi. Geçmişten örnekler de veren Ergin Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yaptığı sırada cezaevine girmesini hatırlattı. Buna göre o dönem Erdoğan cezaevine girince belediye meclisinde yapılan seçimle yerine Ali Müfit Gürtuna seçildi.
İçişleri Bakanlığı kararıyla, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Bedia Özgökçe Ertan görevden alınmış yerlerine 3 kentin valisi kayyım olarak atanmıştı.
Ergin “Tarihten yaprakları çevirince” başlığıyla yayımlanan yazısında belediye başkanlarının herhangi bir nedenle görevden alınması sonrası neler yapacağını tarihten verdiği örneklerle anlattı. Ergin yazısında şunları kaydetti:
Belediye başkanlarının içişleri bakanları tarafından görevden uzaklaştırılmaları geçmişte genellikle istisnai bir uygulamayken, son yıllarda yaygınlaşan bir devlet egzersizine dönüşmüş durumda.
Tabii başkanların görevden uzaklaştırılmaları, ‘Giden başkanın yerine kim, nasıl getirilecek’ sorusunu da beraberinde getiriyor.
Belediye başkanları görevden ayrılmak durumunda kaldıklarında izlenecek hareket tarzı, Cumhuriyet’in ilk döneminden beri süreklilik gösteren bir yasal mevzuat çerçevesinde krize yol açmayacak şekilde işleyegelmişti.
Bu hareket tarzının temelinde Türkiye’nin ilk yerel yönetim yasası olarak kabul edeceğimiz 3 Nisan 1930 tarihli 1580 sayılı Belediye Kanunu var. Bu yasanın 93’üncü maddesinde “Belediye reisinin yeniden intihabı (seçimi) icap eylediği takdirde, vali tarafından belediye meclisi içtimaa davet olunarak yeniden belediye reisi intihabı yapılır” hükmü yer alıyordu.
*
Görüleceği gibi burada esas, başkanın yeniden seçimi gerektiğinde belediye meclisinin toplantıya çağrılmasıdır. Özellikle çok partili demokrasiye geçildikten sonra belediye meclislerinin temsil niteliği güçlenmiştir. Seçilmiş belediye başkanları herhangi bir nedenle görevden ayrıldıklarında belediye meclislerinde yapılan ‘başkan vekili’ seçimleri sandıkta çoğunluğu almış siyasi partinin iradesinin yeniden tecelli etmesini mümkün kılıyordu.
Anlattığımız bu duruma yakın tarihten verebileceğimiz çarpıcı bir örnek var. Refah Partili İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan şiir okuduğu için aldığı mahkûmiyet kesinleşip cezaevine girmek durumunda kalınca, 13 Kasım 1998 tarihinde belediye meclisinde yapılan seçimde yerine seçilen Ali Müfit Gürtuna Refah Partisi’nin devamı olan Fazilet Partisi’ni temsil ediyordu.
Yazının tamamı için
TIKLAYIN: İçişleri Bakanlığı: Diyarbakır, Mardin ve Van Belediye Başkanları görevden alındı
TIKLAYIN – HDP açıklamasının tam metni
TIKLAYIN – Görevden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Mızraklı: Gasp edilen halk iradesidir
TIKLAYIN – Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanan Bilmez: Şeffaf bir yönetim sergileyeceğiz
TIKLAYIN – İmamoğlu: Milletin iradesini yok saymak kabul edilemez
TIKLAYIN: Yerine kayyım atanan Ahmet Türk: Halkın iradesini tanımıyorlar buna da ‘demokrasi’ diyorlar