Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, “FETÖ’ye de sesleniyorum, çarşamba günü inşallah süper bir yargı binasını da açıyoruz. Artık merdiven altı çalışan yargı mensupları olmayacak” dedi.
Erdoğan, Ulusal Savunma Bakanlığı Ay Yıldız Yerleşkesi Temel Atma Töreni’nde konuştu. Erdoğan bu projeyle Ulusal Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve tüm kuvvet komutanlıklarının bir ortaya toplanacağını söyledi.
Erdoğan, “Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere kahramanlarımızın her birini şükranla yad ediyorum. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. İnşallah bundan sonra da 30 Ağustos ruhunu kuşaktan nesile aktararak istikbalimize sahip çıkmaktaki kararlılığımızı tüm dünyaya göstermeye devam edeceğiz. Bir kere daha milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyorum.Şunu unutmayalım bizim kınalı yavrularımız bitmedi, var ve bundan sonra da olacak.” dedi.
“Artık bize bir müşterek merkez gerekiyor”
Erdoğan şu tabirleri kullandı:
Ulusal Savunma Bakanlığımız ve Genelkurmay Başkanlığımız 1930’lu yıllarda Kızılay semtindeki binalarda faaliyet gösteriyordu. Artık bize bir müşterek merkez gerekiyor. Bu müşterek merkezden hem yatırım, hem harcamalar, hem her tarafıyla bilhassa de savunma noktasında bize o denli bir merkez gerekiyor ki, bu merkezle birlikte biz daha bulunduğumuz yerden dünyaya farklı bir sinyal verelim. Siber savunmanın konuşulduğu bu türlü bir periyotta bize şu anda temelini atacağımız, Ay Yıldız Projesi yakışır dedik ve inşallah bugün de bu temeli atıyoruz.
“Ay Yıldız Projesi ile Ulusal Savunma Bakanlığımızı, Genelkurmay Başkanlığımızı, tüm kuvvet komutanlıklarımızı bir ortaya toplamış oluyoruz”
Emelimiz cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümü olan 29 Ekim 2023 tarihinde bu projeyi açmaktır. Ay Yıldız Projesi ile Ulusal Savunma Bakanlığımızı, Genelkurmay Başkanlığımızı, tüm kuvvet komutanlıklarımızı bir ortaya toplamış oluyoruz.
“Düşmana dehşet, dosta inanç veren bir yapıyı burada yapacağız”
Savunma noktasında da merkezi bir savunma sistemini bulunduracağız. 12,6 milyon metrekarelik bir arazi üzerinde konumlandırılan proje, 15 bin şahsa hizmet verebilecektir. Artık Kızılay’ın içinde, dağınık, sağda solda falan bir Ulusal Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri olmayacak. Düşmana endişe, dosta itimat veren bir yapıyı burada yapacağız.
“Müteahhit firmaya güveniyorum”
Türkiye’nin savunma gereksinimlerine karşılık verecek bu projenin milletimize ve ordumuza iyi olmasını diliyorum. Bu projenin birebir vakitte başkentimize de farklı bir bedel katacağını düşünüyorum. Bilhassa mimarlarımızı kutluyorum, mühendislerimi şimdiden kutluyorum. Müteahhit firmaya güveniyorum. Kısa müddette burayı bitireceklerinden hiç kuşkum yok.
Malazgirt’te her yıl iştirak ettiğimiz merasimlerde yaşadığımız atmosfer bu zaferin nasıl zorluklarla kazanıldığını tekrar tekrar hatırlatıyor. Milletimiz kadim çağlardan beri Anadolu’da mevcudiyet göstermiştir. Kimi takvimlerde ağustos ayı Alparslan ayı olarak geçmektedir. Bu büyük zaferden birkaç yıl sonra Anadolu Selçuklu Devleti evvel İznik sonra Konya başkentli olarak kuruldu. Bilhassa Haçlı seferlerinde çok büyük gayretler vermiş ve misyonunu Osmanlı’ya devrederek tarih sahnesinden çekilmiştir.
“Osmanlı geride silinmez izler bırakarak tarihteki yerini cumhuriyetimize devretmiştir”
Osmanlı’nın Söğüt’te diktiği ulu çınar yaklaşık 600 yıl boyunca yaşamıştır. Burada çınarları unutmayalım. Alışılmış ki çamları da unutmayacağız. Sonbaharda yaprakları dökülüyor ancak bunları biz desteklerle çok daha farklı hale getirebiliriz. Osmanlı geride silinmez izler bırakarak tarihteki yerini cumhuriyetimize devretmiştir.
İstanbul’un fethine de başka bir parantez açmak gerekiyor. İstanbul’un fethi batı tarihinde çağ açıp çağ kapatacak kadar derin tesirler yapmıştır. İstanbul’un ve Anadolu’nun vatanımız olduğunu kabul edemeyenler hâlâ bunu dışa vurmaktadırlar.
Seyahat olaylarında duvarlara kazınan ‘Zulüm 1453’te başladı’ tabiri de işte bunlardan biridir. Osmanlı’nın son devrinde kazanılan Çanakkale Zaferi, kınalı yavrular Çanakkale Zaferimizin manileridir. O kınalılar bize bu vatanı bıraktılar.
“Gazi Mustafa Kemal’in geniş vizyonuyla başlatılan çok sayıda projenin önüne kifayetsiz zihniyetlerle kesilmiştir”
Çorlu’da iştirak ettiğimiz taarruzi İHA’mızın teslim merasiminde de izah ettim. Gazi Mustafa Kemal’in geniş vizyonuyla başlatılan çok sayıda projenin önüne kifayetsiz zihniyetlerle kesilmiştir. İkinci Dünya Savaşı’nın çabucak öncesinde ve sonrasında yaşanan bu periyodun ülkemize bedeli sahiden çok ağır olmuştur. Merhum Menderes’in ve Özal’ın büyüklüğünü bugün çok da daha uygun anladığımız vizyonlarıyla verdikleri gayretler ülkemizi lakin bir yere kadar getirebilmiştir. Bizim son 19 yılda Türkiye’yi demokraside ve kalkınmada geliştirmek için gösterdiğimiz uğraşların bu derece meşakatli, maliyetli, dirençli olmasının gerisinde bu uzun gecikme vardır.
“Askerimiz vardı, yüreğimiz vardı fakat tabiri caizse kâfi silahımız yoktu”
Askerimiz vardı, yüreğimiz vardı lakin tabiri caizse kâfi silahımız yoktu, gerektiği kadar cephanemiz yoktu. Kıbrıs Barış Harekâtı bu gerçeği görmemiz açısından da iyi olmuştur. Ülkemizin ne kadar ağır kayıplara uğradığını en yeterli buradaki heyet biliyor.
“Telsizimiz yoktu, ABD telsizlerimize el koydu”
Kıytırık bir terör örgütü karşısında eli kolu bağlı hale düşmesine neden olanlar tarih önünde hesap verecektir. Telsizimiz yoktu, ABD telsizlerimize el koydu. Askerimiz telsizimiz olmadığı için susturma tekniğiyle savaştı. Artık İHA’mız var SİHA’mız var, TİHA’mız da var. Savunma endüstrinde artık ihraca başladık. Artık ‘Ne alırsın?’ diyeceğiz. Her şeyi kendimiz üretir hale geldik. Vesayet dediğimiz bu zihniyet yalnızca güvenliğimize değil, demokrasimize ve kalkınmamıza da adeta takoz olmuştur.
“Ben FETÖ’ye de sesleniyorum: Çarşamba günü inşallah mükemmel bir yargı binasını da açıyoruz”
Maruz kaldığımız asimetrik tehdidin en alçak tezahürü olan FETÖ’nün başlattığı darbe teşebbüslerine verilen gizli-açık takviyelerdir Ben FETÖ’ye de sesleniyorum: Çarşamba günü inşallah süper bir yargı binasını da açıyoruz.
“Artık merdiven altı çalışan yargı mensupları olmayacak”
“Bu ülkeyi bölmeye kimsenin gücü yetmez”
Üstesinden geldiğimiz her badire, ülkemize kazandırdığımız her eser büyük ve güçlü Türkiye’ye giden yolun yapı taşları olmuştur. Yapmamız gereken istikrar ve itimat ikliminin sürmesini sağlamaktır. Bu ülkeyi bölmeye kimsenin gücü yetmez. Dünyanın her yerinde, bilhassa de bölgemizde nerede bir acı varsa, gerisinde parçalanmış bir millet, düşman edilmiş bir toplum, bütünlüğünü kaybetmiş bir yapı vardır. Bizi bu türlü bir duruma düşüremediler ve bundan sonra da düşüremeyecekler.
Dört bir yanını okullarla, yollarla, tünellerle, barajlarla donattığımız Türkiye’yi bu tıp abide yapıtlarla taçlandırıyoruz. İnşallah birçok zaferleri bu yapıttan yönetmeyi, bu yapıtla birlikte istikamet vermeyi Allah’tan niyaz ediyorum.”
