Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, güvenli bölgeyle ilgili olarak “Suriye'nin kuzeyinde 30 kilometre derinlikte bu konutları yapalım. Böylece insanca yaşama imkanını onlara sağlayalım. Güzel teklifse başlayalım bu işe, ama yok. Bu yolculuk bizi farklı yere doğru götürebilir. Farklı yer nedir? Oldu oldu, olmadı biz de kapıları açmak zorunda kalırız” dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, “Şu an itibarıyla partimizin 10 milyonun üzerinde üyesi var. Böyle büyük bir üye kaydına mensup bir başka parti söz konusu değil.” dedi.
Erdoğan, “Ülke genelinde hizmet eden dava adamlarının emeğini, kibirleri boylarını aşanların kaprislerine feda etmedik, etmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Üye listelerimizi güncelliyor, ölümler ve diğer sebeplerle kayıtları düşenleri belirliyoruz.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üye sayımızda, yüzde 95'ten fazlası vefatlardan kaynaklanan yaklaşık 290 bin kişilik bir eksilme olduğunu gördük.” şeklinde konuştu.
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden geriye dönüş yoktur”
“Bu yüklü sadece biz mi çekeceğiz?”
“Eylülün son haftasına kadar Fırat'ın doğusundaki güvenli bölge oluşumunu kendi istediğimiz şekilde fiilen başlatmakta kararlıyız.” diyen Erdoğan “Hedefimiz Suriyeli kardeşlerimizden en az 1 milyonunu 450 kilometrelik sınır hattı boyunca oluşturacağımız güvenli bölgede iskan etmektir.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yaptığımız harcamalar 40 milyar doları buldu. AB’den bizim bütçemize gelmiyor. Uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla AFAD’a gidiyor. 3 milyar euro gibi bir destek geldiği ifade ediliyor. Verilen sözleri tutmadılar.
Trump, Putin, Merkel ile konuştuk. Gelin konutların yapımını sağlayalım, siz de destek verin. Suriye bölgesinde, kuzeyinde Trump’ın 20 mil dediği, buralara bu konutları yapalım. Böylece insanca yaşama imkanını onlara sağlayalım.
'Çok güzel bir teklif' başlayalım bu işe ama yok… Biz yine kovalamaya devam edeceğiz. Bu yolculuk bizi farklı yere doğru götürebilir. Farklı yer nedir? Böyle oldu oldu, olmadı biz de kapıları açmak zorunda kalırız. Destek verecekseniz verin. Vermeyecekseniz kusura bakmayın. Bir yere kadar bu işe katlandık, katlanıyoruz. Bu yüklü sadece biz mi çekeceğiz?”