Ekonomi reformu cuma günü İstanbul’da Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanacak. Hürriyet’ten Abdulkadir Selvi, burada ekonomi reformunun perspektifi hakkındaki ayrıntıları ise köşesinde açıkladı.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi reformunu açıklamasından bir süre sonra Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından uygulamaya ilişkin yol haritası ilan edilecek.” diyen Selvi’nin “Ekonomi reformunun perspektifi” başlıklı yazısında yer alan detaylar şöyle:
Güven iklimi
Ekonominin temelinde güven ikliminin sağlanması yatıyor. Hangi reformu yaparsanız yapın, hangi önemli kararı alırsanız alın, önemli olan piyasalarda güveni sağlamak. Güven yoksa alınan kararlar, su üzerine yazılan yazıya benziyor. Bu işin püf noktası güven. Ekonomi yönetimi piyasalardan aldığı destekle ve güvenle bir ayağında hukukun, diğer ayağında ise ekonomiyle ilgili reformların yer aldığı bir çalışma ortaya çıktı. 2021’in rotasını ekonomi ve hukukta reformlar belirledi. Bu yılın ikinci çeyreğini ise reformlarla ilgili yasal düzenlemeler belirleyecek.
Reformun iki ayağı
Ekonomi reformunun iki ana başlık üzerine kurulduğu anlaşılıyor.
-
Makroekonomik istikrar politikaları
-
Yapısal politikalar
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ilan edilecek yol haritasında uygulamaya dönük nelerin yapılacağı ve hangi takvim içinde bunların gerçekleştirilmesinin öngörüldüğünü daha iyi anlayacağız ama bu iki başlığı biraz açmakta fayda var. Çünkü cuma günü Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu detaylandıracak.
Öncelikli hedefler
Makroekonomik istikrar kapsamında öncelikli hedefler belirlenmiş.
1- Kamu maliyesi
2- Enflasyonla mücadele
3- Finansal sektör ve cari açıkla mücadele
Doğrudan yatırımların teşviki
Bu başlığın altında yerli ve yabancı sermaye yatırımlarının desteklenmesi yer alıyor. Türkiye yabancı sermayenin yurtiçindeki doğrudan yatırımlarını teşvik ederken, yerli sermayenin yatırımları da teşvik kapsamında yer alıyor. Yabancı sermaye borsa başta olmak üzere diğer sermaye piyasası enstrümanları ile geliyor. Ama asıl amaç, pahalı olan ve hemen çıkabilen sıcak para değil, Türkiye’deki kalıcı yatırımları teşvik etmek. Çünkü onlar hem istihdam, hem vergi, hem de uzun süreli ekonomik entegrasyon açısından önemli. O nedenle ekonomi reformunda yerli ve yabancı sermaye yatırımlarına ayrı bir önem veriliyor.