Güney Koreli Jin Wook Kim Kasım ayında Diyarbakır’da cep telefonunu gasp etmek isteyen bir uyuşturucu bağımlısı tarafından öldürüldü. Cinayetten beş gün sonra bir kız çocuğu dünyaya getiren Kim’in eşi Jung In Jang, “Gelecekte Diyarbakır’da yaşamak ve eşimin küllerini burada gömmek istiyorum” dedi. Kim'in eşi ayrıca cezaevindeki katile bir mektup yolladı ve “Anlamıyorum eşime neden öyle yaptığını. Ama sana kızmadım” ifadelerini kullandı.
Hürriyet'ten İsmail Saymaz, 20 Kasım akşamı Diyarbakır'da 16 yaşındaki bir uyuşturucu bağımlısı tarafından öldürülen Güney Koreli Jin Wook Kim'in eşi Jung In Jang ile görüştü.
Yolları Türkiye ile nasıl keşisti?
Jin Wook Kim ve Jung In Jang 2011 yılında Güney Kore’deki bir kilisede tanışıp evlendi.
İkisi de evliliklerinden önce ziyaret ettikleri Türkiye’de yaşamaya karar verdi.
2016 yılında Şanlıurfa’ya yerleştiler. Jung In Jang’a göre Türkiye’de yaşamak istemelerinin sebebi kültür farkı, samimiyet ve kendilerine iyi davranılmasıydı.
Türkiye’de Barış adını kullanan Jin Wook Kim Kore’de baharat ticareti yapan bir şirketin Şanlıurfa temsilciliğini açtı.
Harran Üniversitesi’nde sosyoloji yüksek lisansına başladı. Koreli çift ve beş yaşındaki oğulları Ean Woo Kim üç yıl huzurlu bir hayat yaşadı.
Koreli çift 5 ay önce Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine taşındı.
Katiliyle çay ocağında dakikalarca yan yana oturmuş
Saymaz'ın verdiği bilgiye göre Jin Wook Kim 20 Kasım günü saat 22.00 sıralarında kahveye gitmek için evden çıktı. Soruşturma dosyasındaki detaylara göre saat 22.24’te Mevlana Çay Ocağı’nın önündeki taburelerde oturup mahalleliyle sohbete koyuldu.
Saat 23.22’de mahallede ‘Maşo’ diye tanınan ve psikopat davranışlar gösterdiği ifade edilen 16 yaşındaki S.D. çay ocağına geldi. 10 dakika Kim ve Y.H. ile yan yana oturdu. Aralarında bir diyalog geçmedi.
Kim saat 23.34’te kalkıp evine doğru yürüdü. S.D. takip ettiği Kim’in yolunu ıssız bir yerde kesip 8 kez bıçakladı.
“Telefonunu istedim vermedi”
S.D. ifadesinde o gece iki farklı uyuşturucu kullandığını, kamera görüntülerinin aksine Kim ile hiç karşılaşmadığını iddia etti.
Kız arkadaşıyla konuşmak için Kim’den cep telefonunu istediğini anlatan S.D., “Vermek istemedi. El kol hareketi yaptı. Anlamadığım dilde küfür etti ve yumruk attı. Bıçağı salladım. Vatandaşlar toplanınca telefonu atıp kaçtım” dedi.
S.D. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Jin Wook Kim ise ailesinin isteği üzerine Güney Kore’de yakıldı.
“Katili görsem ona ‘Neden yaptın’ diye sorardım”
Saymaz'ın haberine göre Jung In Jang, eşinin ölümünden 5 gün sonra Ha Son ismini verdiği bir kız dünyaya getirdi.
“Eşimin küllerini buraya gömeceğim”
Çocuklarıyla birlikte halen Diyarbakır’da yaşayan Jung In Jang, cinayetle ilgili gasp iddialarının gazetelere yansıdığını ancak eşinin parmağındaki alyans ve cüzdanının alınmadığını belirterek şunları söyledi:
Katile mektup yazdı: “Sen de cennete git diye dua edeceğim”
Jung In Jang cezaevindeki S.D.’ye de bir mektup yolladı. Jang mektubunda şunları yazdı:
“Merhaba, Ben Jin Wook Kim’in eşiyim. Anlamıyorum eşime neden öyle yaptığını. Ama sana kızmadım. Sonsuza dek cehennemde kalırsın diyorlar. Ama eşim ve ben istemiyoruz. Sen de cennete git diye dua edeceğim.”