Eski AKP İstanbul milletvekili ve Akşam gazetesi muharriri Hüseyin Besli, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nu maksat aldığı yazısında Alevi ve Kürtlere yönelik nefret telaffuzunda bulundu. Besli, “Alevi bir anne baba daha doğumdan itibaren çocuklarına kimliklerini gizlemeyi yani palavra söylemeyi öğretmek durumundaydı” tabirlerini kullandı.
Besli yazısının devamında ise “Çocuklar ‘çifte kavrulmuş yalancı’ olmak durumundadırlar. Ve ne kadar maharetle palavra söyleyebiliyorlarsa o kadar aferin alarak yetişmişlerdir” diye yazdı.
Besli’nin “Mukaddime’ce/27 Palavra söyleme mecburiyeti ve becerisi” başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Hâlâ, Kemal Kılıçdaroğlu’nun palavraları karşısında şaşkınlık yaşayanlar için hatırlatalım istedik…
Malum, daha düne kadar, Türkiye’de alevi vatandaşlar kimliklerini açıkça tabir edemiyorlardı. (Ne yaman çelişkidir ki bunun da kökeni CHP zihniyetine dayanır.)
Aksi takdirde özellikle devlette bir kadro yerlere gelemezlerdi.
Bu nedenle, Alevi bir anne baba daha doğumdan itibaren çocuklarına kimliklerini gizlemeyi yani palavra söylemeyi öğretmek durumundaydı… Bu bir.
İkincisi; yeniden malumdur ki Alevilik Türkmenlere mahsus bir şeydir. Türkmen haricindeki, mesela Kürt aleviler ana kitle tarafından makbul sayılmazlar, hatta Alevilik kimliğinin öbür bir kimliği örtmek için kullanıldığını bile düşünürler.
Bu türlü olunca; Alevi Kürt bir aile çocuklarına alevi kimliğini gizlemeyi öğrettiği/öğütlediği kadar Kürt kimliğini de saklamayı öğretmek mecburiyetinde kalmaktadır.
Yani kelam konusu çocuklar ‘çifte kavrulmuş yalancı’ olmak durumundadırlar. Ve ne kadar maharetle palavra söyleyebiliyorlarsa o kadar aferin alarak yetişmişlerdir.
Artık tam burada İbn-i Haldun’un “adetler vakitle karaktere dönüşür” deyişini hatırlayabiliriz.
Yani, Kemal Kılıçdaroğlu gibiler bir bakıma toplumda bir yer elde etmek için, bir bakış açısına nazaran temiz ve mecburi palavra söyleye söyleye, vakitle palavra söylemeyi ve yalancılığı karakter ittihaz etmiş oluyorlar.”