Eski Adalet Bakanı İsmail Müftüoğlu, 1999’da Merve Kavakçı‘nın milletvekili seçilmesinden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan krize ait konuştu. Müftüoğlu, “Merve Kavakçı’nın yemin etmesiyle ilgili muahede yapılmıştı. Necmettin Erbakan, gece geç saatte Merve Kavakçı’nın TBMM’ye getirilmesi, öteki partilerle kriz çıkmadan yemin etmesi tarafında talimat verdi. Bunun için de Abdullah Gül’ü ve Bülent Arınç’ı görevlendirdi. Fakat Abdullah Efendi, Merve Kavakçı’yı erken getirerek kriz çıkmasını sağladı. Böylelikle Yenilikçiler lehine hareket etmiş oldu” sözlerini kullandı.
Eski Demokratik Sol Parti Genel Lideri ve eski İktisattan Sorumlu Devlet Bakanı Günahsız Türker ile eski Adalet Bakanı İsmail Müftüoğlu, Öze Dönüş Platformu tarafından düzenlenen kahvaltıda gençlerle bir ortaya geldi. Independent Türkçe’den Can Bursalı’nın haberine nazaran, program, Öze Dönüş Platformu Lideri Buyruk Abi‘nin açılış konuşmasıyla başladı. Ağabey’in akabinde konuşan İsmail Müftüoğlu, kelamlarına, “Türkiye’nin bir kaos içinde olduğunu artık herkes kabul ediyor. Ahlakta, iktisatta bir kaos var” diyerek başladı. “Kaosun oluşmasında insanların da rolü var” diyen Müftüoğlu, “Sandığa giderken ehliyet sahibi olmayanları iş başına getirenler de sorumlu” dedi.
“Menderes’in kabinesini Masonlar yönetiyordu”
1950’li yıllardan beri kutuplaşma olduğuna söyleyen Müftüoğlu, “Menderes periyodunda kabinenin Masonların idaresinde olduğunu biliyorduk. Demirel devri de o denli. Artık Cumhur İttifakı, Millet İttifakı diye milletimizi bölüyor. Kullandığı üslup iktidara yakışmıyor. Muhalefet de tıpkı lisanla yanıt vererek ona uyuyor” diye konuştu
Türker: İçeride düşman olsak bile dışarıda birbirimizi tenkit etmemeliyiz
Müftüoğlu’nun akabinde Günahsız Türker kelam aldı. Memleketi Mardin’den örnek vererek kelama başlayan Türker, “Çocukken top oynayacağımız yerin yanında Yahudi mezarlığı vardı. Annem orada oynamamıza müsaade vermezdi. ‘Kimseleri yok, incitmeyin’ kaygısı. Mardin’de bir Türkmen’le bir Kürt’ün, bir Kürt’le bir Ermeni’nin kan davası olmazdı” tabirlerini kullandı.
DSP Genel Lideri olduğu devirde yurt dışında katıldığı bir programda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ı eleştirdiğini ve konuşması sırasında iştirakçiler tarafından takdir gördüğünü söz eden Türker, “Konuşmada bana takviye olanlardan hiçbiri sonraki gün benimle konuşmadı. Neden bu türlü olduğunu İtalyan bir dostuma sordum. ‘Erdoğan da sen de Türk’sün’ dedi. O yüzden, içeride düşman olsak bile dışarıda birbirimizi tenkit etmemeliyiz” diye konuştu.
“Cumhurbaşkanı’na yanlış bilgi vermişler”
Faizin indirilmesiyle ilgili de değerlendirmede bulunan Türker, “Faizi düşürmek demek, Türk Lirası’nın pahasını düşürmek demektir. Faizi düşürmek kimin işine yarıyor? Örneğin konut yapanlar batmasın diye kamu bankalarında faiz düşürülüyor. Diğer bankalar faizi düşürmüyor ki. Cumhurbaşkanı’na yanlış bilgi vermişler. Faizi indirmemeliyiz ki dolarizasyon hortlamasın” değerlendirmesinde bulundu.
“İşadamlarının yurt dışındaki parasını Türkiye’ye getirtmeye çalışıyor olabilirler”
“Doların yükselmesiyle bir avantaj doğdu” diyen Türker, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“İhracat artıyor. Bu da bana ‘Acaba hayali ihracat mı yapılıyor?’ sorusunu sorduruyor. Yüksek kurla, işadamlarının yurtdışındaki parasını Türkiye’ye getirtmeye çalışıyor olabilirler. Vaktinde merhum Özal bunu yapmıştı. Hayali ihracata göz yumarak işadamlarının yurtdışına çıkardığı dövizi Türkiye’ye getirmesini sağlamıştı.”
“Abdullah Efendi kriz çıkmasını sağladı”
1999’da Merve Kavakçı‘nın milletvekili seçilmesinden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan krize de değinen Suçsuz Türker, bir mutabakat olduğunu ve bu mutabakata uyulmadığı için kriz yaşandığını anlattı. O sırada kelama giren Ulusal Görüş hareketinin tesirli isimlerinden eski Adalet Bakanı İsmail Müftüoğlu, şöyle konuştu:
“Merve Kavakçı’nın yemin etmesiyle ilgili mutabakat yapılmıştı. Necmettin Erbakan, gece geç saatte Merve Kavakçı’nın TBMM’ye getirilmesi, başka partilerle kriz çıkmadan yemin etmesi istikametinde talimat verdi. Bunun için de Abdullah Gül’ü ve Bülent Arınç’ı görevlendirdi. Ancak Abdullah Efendi, Merve Kavakçı’yı erken getirerek kriz çıkmasını sağladı. Böylelikle Yenilikçiler lehine hareket etmiş oldu.”
