Eski Moskova Büyükelçisi Halil Akıncı, Ankara’da gerçekleşecek İran-Rusya-Türkiye görüşmesi öncesi İdlib’de son gelişmeleri değerlendirdi. Akıncı, İran Devlet Başkanı Hasan Rouhani, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gerçekleştireceği görüşmede Türkiye lehine bir sonuç çıkmayacağını söyledi. Akıncı, “Bizim çekileceğimiz muhakkak. Kendi akıllarınca bize süre verdiler, biz oradaki teröristleri temizleyemedik.” dedi.
Hürriyet’ten İpek Özbey’e konuşan eski Moskova Büyükelçisi Halil Akıncı, Türkiye’nin Suriye’deki konumuyla ilgili olarak “Nerede rejimle muhalifler çatışsa, rejimin yendikleri bizim tarafa geliyor. Türkiye, tarihi boyunca aldığı mültecilerin neredeyse on mislini aldı. İdlib’de de aynı şey olacak. Çünkü İdlib’i Esad’ın kontrolüne vermeye kararlılar” dedi.
Akıncı’nın değerlendirmelerinden satırbaşları şöyle:
“Bugün üç lider Ankara’da… Masadaki konu kuşkusuz ki İdlib ve büyük göç dalgasının yaratacağı sıkıntılar… Zirveden bir sonuç çıkar mı?
Lehimize bir sonuç beklemiyorum. Esad’ı düşman olarak ilan ettik. Halbuki işin aslına bakarsanız, bizim doğal müttefikimiz Esad’dır. Amerika’nın teşvikiyle girdik Suriye’ye, sonra Amerika fikir değiştirdi, Esad bahane haline geldi, asıl amacı meydana çıktı. Asıl amacı bir Kürt devleti kurmaktı. Esad’a da tahammül edecek gibi görünüyor. Nerede rejimle muhalifler çatışsa, rejimin yendikleri bizim tarafa geliyor. Türkiye, tarihi boyunca aldığı mültecilerin neredeyse on mislini aldı. İdlib’de de aynı şey olacak. Çünkü İdlib’i Esad’ın kontrolüne vermeye kararlılar. Anlaşılan ABD de buna itiraz etmiyor. Zira iki devlet hiçbir zaman doğrudan karşı karşıya gelmezler. Bunu tehlikeli bulurlar. Ancak bunların taraftarları karşı karşıya gelir.
İdlib’de süreç nasıl işler?
Bizim çekileceğimiz muhakkak. Kendi akıllarınca bize süre verdiler, biz oradaki teröristleri temizleyemedik. Bunun halledilemeyeceğini biz de onlar da biliyorduk. Her iki taraf da zaman kazanmak istedi.
Ya İdlib’den olası bir göç dalgasında Türkiye yalnız bırakılır ve kapıları açarsa…
Daha önce Saddam döneminde 500 bin Kürt kapıya dayandı. Açtılar içeri aldık. Ne yapacaksınız, çaresiz insanlara kapı kapatılmaz.”