Dünyaca ünlü piyanist ve bestekar Fazıl Say, Datça ve Alaçatı’daki gece kulüplerinden gelen yüksek müzik sesine reaksiyon gösterirken, “Otel odanızın tüm cam ve kapılarını kapayıp kulağınıza tıkaç taksanız bile uyuyamazsınız bu gürültüde kardeşim. Bu bir kaos, ses cehennemi” diye yazdı. Say, “Yalıtım mı yapar, sesi mi kısar, o onun sorunu. Yapmazsa en ağır cezayı bassın belediye! Orada konser var, tiyatro var, sanatlar var. CHP belediyeleri karar verin: Sanat faaliyetleri mi, arabesk mekâncılar mı?” diye sordu.
Piyanist Fazıl Say, Datça’da konser verdiği sırada etraftaki gece kulüplerinden gelen yüksek müzik sesinin piyano sesini bastırdığını söyledi.
Say, Twitter hesabında yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:
“Datça’da saat 21.10’da konserim başladı. Chopin Noktürnler… Bir anda bir ses, bir gürültü patırtı, 200-300 metre ileride bir yerden gelen canlı müzik sesi. Amfi, tiyatro inliyor. 2 müzik bir ortada, piyanoyu güç duyuyoruz. Chopin’in kemikleri sızladı. Halbuki saat 22.00’de izinliymiş o yer… Neyse 3-4 dakikaya kesiyor. (Çünkü zabıta gelmiş) Saat 22.00’de Ravel çalıyorum, ‘Üzgün Kuşlar’. Sessizlik lazım o konsantre atmosfere. Ve yeniden patlatıyor yerin sesi sonuna kadar. Onlara 22.00’de başla denmiş. (Neden 22.00? 21.00’de Amfitiyatro’da başlayan aktifliklerin hakkı 60 dakika mı?) Başlatmış o da… Datça’da birçok tiyatro, konser duruyor, orta veriyor bu yüzden. Ben oldukça huzursuz bir biçimde 10-15 dakika daha devam ettim. Durum bu.”
“Orada durulamaz, sohbet edilemez, düşünülemez”
Say, Alaçatı’da da emsal durumun olduğunu belirterek, “Mekânlar en çok desibel yapma yarışında. Saat 23.00-23.30-00.00 durması lazım değil mi? Yok hayır devam, 00.45 anca… Otel odanızın tüm cam ve kapılarını kapayıp kulağınıza tıkaç taksanız bile uyuyamazsınız bu gürültüde kardeşim. Bu bir kaos, ses cehennemi. 7 tahminen 8 yerin gümbürtüsü her yerde tüm ilçede. 7 farklı yer kendi çaldıklarını sonuna kadar açarsa 30 kilometreden duyulur her biri. Burada yaşanmaz kardeşim. Orada durulamaz, sohbet edilemez, düşünülemez” diye yazdı.
Say, “Bu ses katliamı hayatlarımıza azap. Sorun saat 12.00’de kesilmesi filan da değil, sorun desibel boyutu. Bu Ege’de bu mekâncıların kendi alanı dışına ses kaçırması bile hak olmamalı, yalnızca kendi alanı duymalı. Yalıtım mı yapar, sesi mi kısar, o onun sorunu. Yapmazsa en ağır cezayı bassın belediye! Orada konser var, tiyatro var, sanatlar var. CHP belediyeleri karar verin: Sanat faaliyetleri mi, arabesk mekâncılar mı?” tabirini kullandı.
“Mekan sahipleri tuhaf tuhaf yazıp çizmeye başlamış”
Yer sahiplerinin paylaşımı nedeniyle kendisine reaksiyon gösterdiğini belirten Say, şunları kaydetti:
“Mekân sahipleri tuhaf tuhaf yazıp çizmeye başlamış. Size, ‘Mekânınızı kapatın diğer iş yapın’ diyen yok kardeşim! Size ‘müzik seçiminiz’ konusunda da bir şey diyen yok. Kâfi ki oburlarının hayatına tecavüz etme. Yap yalıtım sistemini, dışarı gitmesin ses, isteyen sabaha kadar diskoya gelsin. Tüm dünyada bu bu türlü.
Ben bu saat 12 kuralını da saçma buluyorum. Hatta ‘Müziğime dokunma’ konusunda size takviye oldum! Sen bu desibelde opera çalıyor olsan ben tekrar tıpkı yazıyı yazacaktım. Bahis müzik seçimin değil, benim hayatıma bu volümde sesi diretmen. Buna hakkın yok! Ekmek parası diyorsun, o ilçede yaşayan birçok insan sabah 6’da 7’de işine gidecek, sen onları uyutmuyorsun. Akşamlarını zehir ediyorsun! Birçok insan, uygar uygar konutunda kitap okuyacak, birazcık caz dinleyecek tahminen, ya da meditasyon yapacak, senin gümbürtünden hiçbiri mümkün değil. Buna bir son ver artık kardeşim. Peşindeyiz!”