Gazeteciler Cemiyeti Lideri Nazmi Alım, Anıtkabir’de gazetecilere yönelik akreditasyon uygulaması altında merasime sokulmamasına reaksiyon göstererek, “Atatürk sevgisinin görülmesini engelleyemezsiniz. Anıtkabir’i gazetecilere kapatmakla basın özgürlüğünü de Ata’ya minneti de silemezsiniz” açıklamasını yaptı.
Cumhuriyet Bayramı hasebiyle bugün Anıtkabir’de yapılan resmî merasim için birtakım basın ve yayın kuruluşlarının Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Başkanlığı’na yaptığı akreditasyon müracaatına cevap verilmedi. ANKA Haber Ajansı, FOX TV ve Cumhuriyet Gazetesi, resmi merasimleri takip edemedi.
TIKLAYIN | Fox TV, Cumhuriyet ve ANKA muhabirleri Anıtkabir’deki merasime alınmadı
Gazeteciler Cemiyeti Lideri Nazmi Alım, akreditasyon uygulamasına yaptığı yazılı açıklama ile reaksiyon gösterdi. Bilgin’in açıklaması şöyle:
“Bugün 29 Ekim. Yıkıntıların ortasında doğan güneşimiz, Cumhuriyetimizin kuruluş yıl dönümü. Bu özel günde hepimiz Ata’mıza minnetimizi sunuyoruz. Her yıl olduğu üzere bu özel günde dolup taşan en değerli yer kimsenin kuşkusu yok ki Anıtkabir’dir. Meslektaşlarımızın da en ağır mesaisi Anıtkabir ziyaretleriyle başlar. Lakin bugün akıllara sakinlik veren bir pürüzle karşılaştık. Anıtkabir’e Cumhuriyet gazetesinde, Anka Haber Ajansı’nda ve Fox TV’de çalışan gazetecilerin girişi Bağlantı Başkanlığı’nın kararıyla engellendi. Bu kabul edilemez sansür ve ayrımcılık hem halkın haber alma hakkına getirilmiş bir mani hem de Atatürk sevgisine karşı tahammülsüzlüğün göstergesidir.
“Bizler kamu faydası ve halkın haber alma hakkına sahip çıkan gazeteciler olarak haklarımızı sonuna kadar savunacağız”
Bu çağ dışı akreditasyon uygulamasına takılmayıp Anıtkabir’e girebilen meslektaşlarımız da resmî merasimin çabucak akabinde Ata’mızın ebedi istirahatgahından çıkarılmıştır. Gazeteci olarak girişe müsaade verilmemiş, fotoğraf makinaları ve kameraların dış kapıda bırakılarak içeri girilmesi istenmiştir. Hangi imajların ekranlara yansıyacağına, gazetelerin hangi fotoğrafları basıp hangilerini basmayacağına bir avuç atanmış bürokrat karar veremez. Bizler kamu faydası ve halkın haber alma hakkına sahip çıkan gazeteciler olarak haklarımızı sonuna kadar savunacağız.
“Bu millet ne Ata’sından vazgeçer ne de cumhuriyet değerlerinden”
Bugün yaşananlar yalnızca basın özgürlüğünün engellenmesiyle sonlu değildir. Bugün kapılar yalnızca gazetecilere değil, milletin Ata’sına sevgisinin görünmesine kapatılmıştır. Gazeteciliğin prensiplerinin yanı sıra Cumhuriyet pahalarını yaşatmak ve savunmak vazifemizdir. Bu nedenle Atatürk ve Cumhuriyet sevgisine katlanamayan, onu görünmez kılmaya çalışanlar bilmelidir ki bu millet ne Ata’sından vazgeçer ne de Cumhuriyet bedellerinden.
Kalabalık parti kongreleri toplamaktan vazgeçmeyen iktidar, koronavirüs salgını gerekçesiyle geçtiğimiz yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını yasaklamıştır. Ulusal bayramlara katılmamak ya da ulusal bayramlarda milletin coşkusunu türlü münasebetlerle önlemek maalesef ülkemizin gerçekleri ortasına girmiştir. Maalesef bu özel günde okurunun karşısına Atatürk sevgisiyle ve O’na duyduğumuz minnetle çıkmayan gazeteler de olmuştur. Halkın coşkuyla kutladığı bir bayramı birinci sayfasına taşımayan gazeteler milletine yabancı kalmış demektir. Tüm halkımızın özgürlük, bağımsızlık, laiklik için Ulu Lider Mustafa Kemal Atatürk’e duyduğu büyük minneti bizler de taşıyor, Cumhuriyet coşkusunu paylaşıyoruz.”
