Evrensel yazarı Ender İmrek, Emine Erdoğan'ın fahiş fiyatlı Hermes marka çantasını eleştirdiği yazısı nedeniyle bugün hakim karşısına çıktı. İmrek'e Emine Erdoğan'a “güzel vasıf atfetmeyerek hakaret etmek” suçlaması yöneltiliyor. Yaptığının gazetecilik faaliyeti olduğunu belirten İmrek, “Milyonlarca asgari ücretli açlık sınırının altında bir gelirle geçinmeye çalışırken, 50 bin dolarlık Hermes çanta, elbette eleştiri konusudur” dedi.
Evrensel yazarı Ender İmrek, 29 Haziran 2019'da yayımlanan “Parıl parıl parlıyordu Hermes çanta…” başlıklı yazısı nedeniyle hakim karşısına çıktı. Yazıda CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun Çağlayan Adliyesi’nde mahkemeye çıkması ile aynı tarihlerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın Japonya’daki G20 Zirvesi’ne 50 bin dolar değerindeki timsah derisi Hermes çanta ile katılmasını eleştiren İmrek “İki Türkiye fotoğrafı… Biri ünlü markanın çantasıyla zenginliği, ihtişamı, gösterişiyle gündem olan Emine Hanım, diğeri uyduruk bir iddianameyle hakim karşısına çıkarılan blucinli Canan Hanım… Emine Hanım tüm dünyaya çantasıyla tanıttı Türkiye’yi… Canan Hanım duruşmasıyla, duruşuyla…
Tarihe ayakkabılarıyla, çantalarıyla, gardıroplarıyla geçenler, saraylarıyla, sarayın itibarıyla övünenler halklar nezdinde hiç de iyi intiba sahibi olmadılar. Tarihten ders çıkarmakta yarar yok mu?” diye sordu.
Bu yazı gerekçe edilerek İmrek'e Emine Erdoğan’a, “güzel vasıf atfetmeyerek hakaret etmek” suçlaması yöneltildi ve dava açıldı.
Bakırköy Adliyesi 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Ender İmrek ve avukatları ile Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel, İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, gazeteciler ve çok sayıda izleyici katıldı.
“Babalar çocuklarına okul çantası alamazken 50 bin dolarlık çanta eleştiri konusudur”
Eleştiriye konu olan Emine Erdoğan'ın Hermes marka çantası
Evrensel'de yer alan habere göre, Emine Erdoğan'ın avukatlarının mazeret dilekçesi göndererek katılmadığı duruşma kimlik tespiti ile başladı. Ardından İmrek söz aldı. İmrek Saray'dan gelen talimatla hakim karşısında olduğunu belirtti.
“Politikaya atılırken, milyonlarca insandan oy isterken 'ben bu yola çıkarken sadece parmağımdaki şu alyansım var' diyen, ancak bugün dünya zenginleri arasında gösterilen cumhurbaşkanının ailesinin durumunu yazmak, dünyanın her yerinde bir gazetecilik görevidir” diyen İmrek, “Çocuğuna okul kıyafetleri, okul çantası alamadığından dolayı intihar eden babaların, kucağındaki bebeği açlıktan ölen annelerin, çöplerde ekmek arayanların, pazar sonu atıkları arasında meyve sebze ayıklayanların bulunduğu bir ülkede, Cumhurbaşkanı eşinin 50 bin dolarlık bir çanta taşıyor olmasının haber ve eleştiri konusu olmasından daha doğal ne olabilir ki!” diye sordu.
“Bu bir suç değil”
Yazısında gerçeği dile getirdiğini ve hakaret bulunmadığını dile getiren İrmek, “Bu bir suç değil, kendi değer yargılarıma uygun bir davranıştır. Ayrıca 50 bin dolarlık çantayı konu eden yalnız ben değilim. TBMM’de de konuşuldu bu çanta. Google’da Emine Erdoğan Hermes çanta yazdığınızda 231 bin haber çıkıyor karşınıza. Çantayla ilgili haberlere birkaç gün önce erişim yasağı konulsa da milyonlar bundan haberdardır” dedi.
“İddianameye göre Emine Erdoğan'ı övmemek suç”
Yazıda Emine Erdoğan’a herhangi bir hakaret olmadığını söyleyen İmrek, “Zaten savcı da bir tek sözcük ya da bir cümle gösterememiştir. Bundan dolayıdır ki savcı “Emine Erdoğan’a güzel vasıflar atfetmeyerek hakaret” diye bir suç yaratmıştır. Yasada olmayan, savcının ürettiği bir suç! Yani Emine Erdoğan'la ilgili övgü dolu sözler sarfetmemek bizatihi hakaret oluyor iddianameye göre. O halde bu iddianame, bize aslında basın özgürlüğünün, kanaat özgürlüğünün olmadığını anlatıyor. İddianamenin verdiği mesaj; Saray efradı hakkında eleştiri yapamayacağımız, sadece övme özgürlüğümüz olduğu, aksi halde cezalandırılacağımız üzerinedir. Bu takdirde demokratik hukuk devletinden söz etmek de mümkün değildir” ifadelerini kullandı. İmrek beraatını talep etti.
Duruşma 8 Ekim'e ertelendi
Ardından Avukat Yıldız İmrek söz aldı. Suçlama konusu yapılan yazının ifade ve basın özgürlüğü kapsamında olduğunu belirten Avukat Yıldız İrmek, “Savcı yazıyı okuyup yazarın karşısına kendi değer yargısını koymuştur. Savcının suç tipini somut olarak tarif etmesi gerekirdi, bu yorumdur kişisel yargıdır. İddianame ayrıca usüle aykırıdır basın davası olduğu takdir edilememiştir. Taraflara eşit mesafede olmak olayı kişiyi olgusal olarak değerlendirme savcılık makamının görevidir. Suçun ne olduğu eylemin ne olduğu tarif edilmediği için derhal beraat talep ediyoruz” dedi.
Ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti Emine Erdoğan'ın vekilinin davaya katılmasına, Ender İmrek'in duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma 8 Ekim 2020 günü saat 9.30'da görülecek.