Hacettepe Üniversitesi’ni kazanan otizmli Nâzım Özgün İpek, okul bulma ve eğitim sürecinde yaşadığı zorlukları anlatırken, ilkokul öğretmeni Gönül Sözöz‘ün de uğraşına dikkat çekerek “Bugün Hacettepe kazanmış otizmli/Aspergerli Nâzım işte benim. Zira canım Gönül öğretmenim ‘Ben seni okuturum çocuğum’ dedi, hepsi bu. Kâfi ki pürüz olmayın” sözlerini kullandı.
Üniversite yerleştirme sonuçlarının açıklanmasıyla birinci tercihine, Hacettepe Üniversitesi Antropoloji kısmına yerleşen Nâzım Özgün İpek, eğitim seyahatini Twitter’da anlattı.
İpek, ilkokul öğretmeni Gönül Sözöz’ün başka velilerin “karşısına dikildiğini” söylerken, “Doğal o vakit otizm nedir, ben kimim bilmiyorum. Lakin Gönül öğretmenim biliyordu. Okumayı, el yazısını, kurallara nazaran yaşarsam hayatın daha kolay olduğunu öğretti” dedi.
İpek, okul ikincisi olarak mezun olduğu ilkokuldan sonra okul bulmakta zorlandığını, “kendisini kabul eden tek okul” olan Tabiat Koleji’nden de takdirle mezun olduğunu belirtti.
Annesi ne yaparsa yapsın, ‘deve tabanı’ olması beklenen çocuk, Nâzım: Ahenk sağladım, başa çıktım; iyileşmedim, zira otizm hastalık değil!
Nâzım Özgün İpek, şu sözleri kullandı:
“Size eski ancak çok gerçek bir öyküm var, bilhassa ilkokul öğretmenleri okursa çok sevinirim. Fotograftaki ilkokul öğretmenim, Gönül Sözöz. Hiç otizmli öğrencisi olmamış 25 yıllık ilkokul öğretmeniydi. “Çok çocuk okuttum, otizm bilmem, fakat anlatırsan okuturum” demiş anneme.
Gönül öğretmenim ve müdürüm Hasan öğretmenim sayesinde 8 okuldan geri çevrildikten sonra kaynaştırma ile ilkokula başladım. Otizmli ve hiperaktiftim, az konuşuyor lakin okuyup yazabiliyordum, BÜYÜK harflerle :)
Gönül öğretmenim kocaman sarıldı birinci gün, evvel ittim onu, annemle mesken ablam dışında kimse dokunamazdı bana. “Sen bana alışacaksın çocuğum, bana otizm öğretirsen ben de sana okumanın zevkini öğreteceğim” dedi, HİÇ unutmadım. Gözünün içi gülüyorsa berbat bir şey olmaz diye düşündüm.
Ders 45 dakika, lakin 45 dakika oturup derse konsantre olamam ki? Daima kalkıp dolaşıyorum, alışılmış arkadaşlar da beni görüp kalkıyor, sınıf 35 kişi, Gönül öğretmenim ne yapsın. Dedi ki, ‘Bu bu türlü olmaz, kurallar var, öğrenmen lazım’. Kural severim laf ortamızda, hayatı kolaylaştırır :)
1. haftanın sonunda veliler ben sınıftan atılayım istiyor, annem ısrarlı, Gönül öğretmenim “Hallederim” dedi. “Her dersin başında tüm arkadaşlarının kalemlerini topla, git çöp kutusunun başında aç, sınıfı dolaşıp dağıt, fakat bir daha derste ayağa kalkmadan dinleyeceksin” dedi.
Size bir tüyo: Bir otizmliyle arkadaş olmak istiyorsanız, mutabakat yapın, karşılıklı olursa muahede severiz. Her ders arkadaşların kalemlerini topladım, açtım, hepsinin ismini çabucak öğrendim, hafızam güzeldir, hiç karıştırmadan dağıtınca daha az dalga geçtiler. Nasıl tahlil ancak?
4 sene fırsatını bulunca ya dalga geçtiler, ya dövdüler, ya da eşyalarımı kaçırdılar. Fakat arkadaşların bir kabahati yok, anneleri babaları “uzak dur o otistikten” dediler daima, yanımda duran arkadaş varsa annesi gelip çekiştirip aldı daima. Ben de baktım, bence bir farkımız yoktu?
Olağan o vakit otizm nedir, ben kimim bilmiyorum. Fakat Gönül öğretmenim biliyordu. Okumayı, el yazısını, kurallara nazaran yaşarsam hayatın daha kolay olduğunu öğretti. Velilerin karşısına dikildi, “Hepsi benim çocuğum, burası benim sınıfım, siz anca kapının dışında beklersiniz” dedi.
Hangi çocuk bana vurduysa “Dövemezsin, zira şiddetle hiçbir şey çözülmez” dedi. 3. sınıfta -o vakit SBS vardı- Türkiye birincisi oldum deneme imtihanında, “Gönül hanım iltimas geçmiştir” diyen velilere “Hepinizi Ulusal Eğitime veririm, Nâzım bütün soruları çözdü” dedi. Bence yapardı!
4. sınıfta, bir yıl daha ilkokul var sanırken ben, hop 4+4+4 sistemi geldi. (Ben doğduğumdan beri 19 yıldır RTE var, tüm MEB sistemi değişiklikleri bana denk geldi, kısmet!)
Küt diye mezun oldum, hem de okul ikincisi!
Son karnemi ve diploma yerine geçen kâğıdı verirken, “Okulu siz varsınız diye sevdim, âlâ ki siz benim Gönül öğretmenimsiniz” dedim, “Çünkü sen bana az konuşsa bile bir öğrencinin ne çok öğrendiğini gösterdin çocuğum, uygun ki öğrencim oldun!” dedi, sonra da emekli oldu.
Sonra ortaokul bulamadık, okul müdürleri “öyle çocuk almıyoruz” dediler, o öteki kıssa artık, merak eden #Nazıma1OkulGerek etiketine bakabilir, Twitter’dan herkesle bir arada bana okul aradı.
Beni kabul eden tek okul Tabiat Koleji’ne başladım, tam 9 yıl sonra Haziran’da Beyoğlu Tabiat’tan takdirle mezun oldum, bugün Hacettepe kazanmış otizmli/Aspergerli Nâzım işte benim.
Zira canım Gönül öğretmenim “Ben seni okuturum çocuğum” dedi, hepsi bu.
Kâfi ki MAHZUR olmayın!”
