HDP Eş Genel Lideri Mithat Sancar, partilerine yönelik açılan kapatma davası kapsamında Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) verdiği ön savunmayı hatırlatarak başladığı küme toplantısında, “Katkı sunan bedelli hukukçulara, akademisyenlere teşekkür ediyoruz. Bu davanın yalnızca HDP’ye yönelik operasyon olmadığını Türkiye’de demokrasi güçlerini sindirmeye çalışan bir darbe atılımı olduğunu vurguluyoruz” sözlerini kullandı.
“Buna savunma demeye dilim varmıyor biz buna Türkiye’de demokrasi umudunu ve inancını savunma manifestosu yahut bu umudu ve inancı açıklama bildirgesi ismini vermeyi daha hakikat bir terim olarak tercih etmeliyiz” diyen Sancar, “Bu metin Türkiye’de demokratik geleceği, barışı, adaleti savunma deklarasyonudur. Bunun nasıl inşa edilmesi gerektiğini gösteren yol haritamızın devamıdır” diye konuştu.
Sancar, “Anayasa Mahkemesi’nin temele girmeden bundan sonraki etapları işletmeden davayı çabucak artık bugünden reddetmesini istiyoruz. Teknik olarak ön savunma ismini taşıyan bu metinde temel talebimiz budur” dedi.
Sancar’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Geçtiğimiz hafta eski MİT yönetici Mehmet Eymür’ün bir röportajı yayımlandı .Söyledikleri yeni değil .Bu röportajda sıkıntılıyım diyor. Cinayetlere ait tanıklıklarım ciddiye alınmıyor diyor. Devletin aleni formda insanları nasıl öldürdüğünü, nasıl azap yaptığını, çokça MİT mensubunun basın ve medya alanına nasıl yerleştirildiğini örneklerle anlatıyor. Elhasıl son derece ağır hatalar işlendiğini itiraf ediyor lakin yazdığı raporların sürece alınmadığından yakınıyor. Aslında burada değerli bir sorunun karşımıza bir kere daha çıktığını söylemek lazım. Sorun itiraflardan ibaret değildir. Bu tıp evrakları bilgiler yıllardır ortalarda dolaşıyor. Son olarak Sedat Peker’in açıklamaları da buna örnektir. Temel problem bu kabahatlerle bu karanlık geçmişle yüzleşme ve hesaplaşma yapılamamış, yapılmamış olmasıdır. Bizim de bu bahiste gayrette eksikliğimiz olduğunu kabule deriz, şayet daha kapsamlı daha geniş tabanlı hesaplaşma blogu oluşturabilseydik bu suçlar bugün tekrar etmeyecekti. Fakat bunu beceremediğimiz için daha da beteri oldu bugün devlet o gün itiraf eden kabahatlerin çok ötesine bir yere taşınmıştır ve neredeyse artık bütün alanı saran bir kabahat imparatorluğu oluşturulmuştur. Azabın bir insanlık cürmü olduğunda bir tereddüt yok lakin Mehmet Eymür bunun yapılabileceğini, olağan olabileceğini söylüyor, bugünkü iktidarın zihniyeti de birebirdir. Şayet o gün o anlayışa karşı tesirli bir gayret yürütülebilseydi bugün bu iktidar bu kadar pervasızca tıpkı yolları uygulamaya devam edemezdi. İnsanlık onuru işkenceyi yenecek deyişimizin bir karşılığı olmalıydı. Daha fazlasını yapmak gerektiğini buradan da görmek lazım. HDP bu karanlığı yenecek insan onurunu savunacak ve yüceltecektir.”
Detaylar gelecek…
