HDP Küme Başkanvekili Saruhan Oluç, cumhurbaşkanı seçimindeki ‘yüzde 50+1’ kaidesine dair açıklamalara ait olarak, “Tutturamazsınız 50+1’i. İktidar kurduğu tuzağa yakalandı. Artık, ‘Nasıl tekrar seçilebilirim, nasıl iktidarı kurtarabiliriz, koltukları kurtarabiliriz’, onun arayışı içindeler. ‘50+1 büyük sorundur’, neden? Seçim sistemiyle oynamak, iktidarı kurtaramaz. Türkiye’nin yakın tarihinde buna benzeri çok örnek vardır. Halk asla affetmez. İktidarı kurtarabilmek için seçim sistemiyle oynayan iktidarları, sandık geldiği vakit asla affetmemiştir, tekrar affetmeyecek” dedi.
Oluç, TBMM’de bugün basın toplantısı düzenledi. Oluç, “AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, ‘Ekonominin kitabını yazdık’ dedi. Bakındık etrafa, yok. 19 yılda AKP’nin başyazarının yazdığı kitabının ismi, ‘Bir iktisadın batış, bir iktidarının gidiş hikayesidir’, kitabın ismi budur. Büyük bir müellif takımı var kitabın. Başyazar Recep Tayyip Erdoğan’dır lakin büyük bir muharrir takımı var. İktisattaki batışı ve krizi artık saklayamıyorlar. Kendi milletvekilleri bile bunu söylemekten kaçınamıyorlar. AKP Kayseri Milletvekili, ‘Asgari fiyat 4 bin lira olmalı’ diyor. Çarşıya pazara gidemiyorlar; gitseler oradaki protestoları kaldırabilecek noktada değildir. Titanic batarken saray ailesi dansa devam ediyor, geride da Ahmet Kaya’nın ‘Olmasaydı Sonumuz Böyle’ müziği.” diye konuştu.
Gazete Duvar’da yer alan habere nazaran, Oluç şu sözleri kullandı:
Dolar 10 liranın üstünde. Perşembe Merkez Bankası toplanacak. Merkez Bankası Lideri, misyonunu, AKP Genel Lideri direktiflerini yerine getirme doğrultusunda sürdürüyor. TL’yi de pul haline getirmek kaçınılmaz olarak duruyor. AKP Genel Lideri, BAE veliaht prensiyle görüşecekmiş. Ne görüşecekmiş? ‘Bize biraz sıcak para verin’ mi diyeceksiniz? Yoksa 15 Temmuz hesabını mı soracaksınız? Ne oldu birden, 15 Temmuz sorumlusuyla görüşüyorsunuz?
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi değiştirilmeli”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sebeptir, iktisadın bu hale getirilişi sonuçtur. Erdoğan’ın önünde binlerce evrak imza bekliyor. Bir ülkeyi tek kişinin idaresine bıraktığınız vakit ülke işte bu hale geliyor. Bu nedenle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi değiştirilmelidir.
“İktidar kurduğu tuzağa yakalandı”
50+1 problemi. Cumhurbaşkanı sıfatıyla Recep Tayyip Erdoğan, Sayın (Temel) Karamollaoğlu ile yaptığı görüşmede, ‘Büyük yanlışımız oldu’ demiş. Kaç vakittir bunu düşünüyorsunuz, artık dilendiriyorsunuz. ‘50+1 sorundur’ diyorsanız, kaybedişinizin itirafını yapıyorsunuz. Tutturamazsınız 50+1’i. İktidar kurduğu tuzağa yakalandı. Artık, ‘Nasıl yine seçilebilirim, nasıl iktidarı kurtarabiliriz, koltukları kurtarabiliriz’, onun arayışı içindeler. ‘50+1 büyük sorundur’, neden? Seçim sistemiyle oynamak, iktidarı kurtaramaz. Türkiye’nin yakın tarihinde buna misal çok örnek vardır. Halk asla affetmez. İktidarı kurtarabilmek için seçim sistemiyle oynayan iktidarları, sandık geldiği vakit asla affetmemiştir, tekrar affetmeyecek. Maç oynanırken kural değiştirmeye çalışıyorsunuz.
“Terfi bekleyen savcılar, HDP’li vekiller hakkında fezleke düzenliyorlar”
Terfi bekleyen savcılar, HDP’li vekiller hakkında fezleke düzenliyorlar. 19 fezleke daha göndermişler. Olağan. Gönderilmese haber olacak, gönderilmesinin haber pahası kalmadı. Sedat Peker bir sürü itirafta bulunda, savcıların hiçbiri duymuyor. Niçin duymuyorsunuz? Bismil İlçe Eş Başkanı’mız, Selahattin Demirtaş hakkında ‘siyasi rehine’ sözünü kullanmış, gözaltı yapmışlar. ‘Hangi devletin kimliğine sahipsiniz’ diye sormuşlar. Bak, biz, bu soruyu soranlara soruyoruz: Siz devletin hangi karanlık odağı ismine çalışıyorsunuz? Bu soruyu sorma hakkınız yok sizin! Dün Şanlıurfa binamıza atak oldu. Kapıya çarpı işareti koymuşlar. Vilayet binamıza çay içmeye girenlere GBT denetimi yapanlar, binamız içerisine çarpı işareti koyup hakaret edenleri bulamıyorlar. Irkçı telaffuzlar yazanların bulunmasını sağlamak temel yapılması gereken lakin bunu yapmayacağınızı biliyoruz.
(CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘helallik’ çıkışının sorulması üzerine) Helallik sıkıntısı geçmişte yapılmış olan yanlışların tıpkı vakitte bir özeleştirisi manasına gelir. Bu açıdan kıymetli bir tespitte bulunmuştur. İçeriğini tam bilmediğimiz için kapsamlı kıymetlendirme yapamayacağım fakat siyasalların özeleştiri bakışları kıymetlidir. Keşke Türkiye’de geçmişe dair, her vakit eleştirel bakışımızı korusak, özeleştiri vermekten çekinmesek. Çok olumlu olur diye düşünüyorum.”