HDP Eş Genel Lider Yardımcısı Garo Paylan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu‘na, “Ankara’da oturduğun koltuktan ihale veriyorsun yandaşlarına. Sayın Bakan, yandaşlarınıza verdiğiniz ihalelerle Diyarbakır’ın bütün yollarını Rizeli müteahhitler yapıyor. Niçin, Diyarbakır’da müteahhit yok mu ya? Niçin bütün Türkiye’nin yollarını Rizeli, Trabzonlu müteahhitler yapıyor? Siz Trabzonlusunuz diye bütün müteahhitler Trabzonlu olacak. Niçin böyle” diye sordu.
Paylan, Kanal İstanbul Projesi’nden de bahsederek, “Bir; ekolojik bir yıkım. İkincisi; ekonomik bir yıkım. En başta ekolojik bir yıkım yaratacaksınız. Ya diyorsunuz ki ‘Kanal İstanbul’dan gemi geçecek, öbür boğazda güvenlik yok, oradan geçerse güvenlik olacak’. Pekala sayın Bakan, projesine baktınız mı, siz izlediniz mi görüntünüzü? ‘Kanal İstanbul Projesi’nin etrafında 2-3 milyon insanı yaşatacağım’ diyorsunuz. Onlar insan değil mi? Onlar can değil mi?” tabirlerini kullandı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın 2022 yılı bütçesine ait görüşmeler, TBMM Plan ve Bütçe Komitesi’nde Bakan Karaismailoğlu’nun iştirakiyle sürüyor. HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, bütçe üzerine kelam alarak kıymetlendirme yaptı.
“Gerçekten rahat uyuyabiliyor musunuz sayın Bakan”
Köprü ve yollardan geçiş fiyatlarının yüksek olduğunu belirten Paylan, ihaleler için de Bakan Karaismailoğlu’na, “Pandora Belgeleri’nde kimler çıktı? Sizin yakınınızdaki yandaşların isimleri çıktı. Milletten aldığınız vergileri onlara Euro olarak aktarıyorsunuz. Onlar keyif çayını içiyor, alıyorlar, yurt dışı vergi cennetlerine götürüyorlar. Bu hak mıdır sayın Bakan? Siz rahat uyuyabiliyor musunuz, çok merak ediyorum? Nitekim rahat uyuyabiliyor musunuz? Millet aç, açıkta. Siz o fakir yurttaşımızdan aldığınız vergileri beş yandaş müteahhidinize aktarıyorsunuz. Bu mevzuda sahiden rahat uyuyabiliyor musunuz sayın Bakan” dedi.
“Kanal İstanbul; bir ekolojik, ikincisi ekonomik bir yıkım”
Paylan, Kanal İstanbul Projesi’ni de “Bir; ekolojik bir yıkım. İkincisi; ekonomik bir yıkım. En başta ekolojik bir yıkım yaratacaksınız. Ya diyorsunuz ki ‘Kanal İstanbul’dan gemi geçecek, öbür boğazda güvenlik yok, oradan geçerse güvenlik olacak’. Pekala sayın Bakan, projesine baktınız mı, siz izlediniz mi görüntünüzü? ‘Kanal İstanbul Projesi’nin etrafında 2-3 milyon insanı yaşatacağım’ diyorsunuz. Onlar insan değil mi? Onlar can değil mi? Boğazın yalılarındaki insanların güvenliğini sağlayacaksınız da 3 milyon garibanı Kanal İstanbul’un etrafına yığacaksınız. O gemi orada patlamayacak mı?” kelamlarıyla eleştirdi.
“Siz Trabzonlusunuz diye bütün müteahhitler trabzonlu olacak”
Bakan Karaismailoğlu’nu ihaleler konusunda eleştiren Paylan, “Ankara’da oturduğun koltuktan ihale veriyorsun yandaşlarına. Sayın Bakan, yandaşlarınıza verdiğiniz ihalelerle -yerelde ihale yapmanız lazım, yerelin isteğini almanız lazım- Diyarbakır’ın bütün yollarını Rizeli müteahhitler yapıyor. Haydi buyurun, niçin buyurun o denli? Niçin, Diyarbakır’da müteahhit yok mu ya? Niçin bütün Türkiye’nin yollarını Rizeli, Trabzonlu müteahhitler yapıyor? Siz Trabzonlusunuz diye bütün müteahhitler Trabzonlu olacak. Niçin bu türlü, niçin böyle” diye konuştu.
“Mısra Sel çaba veriyor”
Paylan, 25 yurttaşın hayatını kaybettiği Çorlu tren kazasını hatırlatarak, “Oğuz Arda Sel onlardan birisiydi. Annesi Mısra Sel de üç yılı aşkın müddettir adalet uğraşı veriyor. Adalet çabasını elbette oğlunun ruhunu şad etmek için veriyor lakin, birebir vakit bir daha yurttaşlarımız, kamu vazifelileri vazifesini ihmal ettiği için ölmesin diye bu çabayı veriyor” dedi.
“Sizin doğal afet dediğiniz bizler katliam diyoruz”
Mısra Sel’in kazanın üçüncü yılında Adil Karaismailoğlu’na bir bildiri gönderdiğini söyleyen HDP’li Paylan, Sel’in iletisini okudu:
“7’si çocuk 25 kişinin öldürüldüğü Çorlu tren katliamı üzerinden üç yılı aşkın bir müddet geçti. Sizler için kaza ve doğal afet olan, bu katliamın bir benzerini 4 Temmuz 2021 tarihinde Ankara-Konya çizgisinde bir defa daha gördük. Tıpkı Çorlu’daki üzere, o çizgi üzerinde de çok yağışa bağlı olarak rayların altı oyuldu. Çok şükür bu kere bir felaketin önüne geçildi. Pekala bu felaket nasıl engellendi? Ankara-Konya sınırındaki 24 saat temeline dayalı imajlı güvenlik sistemi sayesinde. Bu kamera sistemi sayesinde hasar evvelden tespit edildi ve gruplar müdahale edip seferleri durdurdu. Pekala bu güvenlik sistemi Çorlu’da var mıydı? Yoktu, hatta güvenlik kamerası olmadığı üzere Kapıkule-Halkalı tren çizgisi üzerinde ödenek yetersizliği nedeniyle kusurlu menfezlerin ihaleleri de iptal edilmişti, yol bekçileri sayısı azaltılmıştı ve hatta hafta sonu yol bekçileri kaldırılmıştı. Yani denetimsizlikle raylar başıboş bırakılmış, treni kullanan beşerler da göz nazaran göre vefata atılmıştı. Halbuki Sayıştay raporlarında ödenek olmadığı çok net görülüyordu. Bütçenin raylara değil prestije yatırım olduğunu biliyoruz. İşte bu yüzden sizin ‘doğal afet’ dediğinize bizler ‘katliam’ diyoruz.”
“Adalet herkese olduğu üzere sizlere de lazım olacak”
“Siz ne kadar üstünüze alınmasanız da evladımın ve 25 canın vefatının sorumluluğu, büsbütün Ulaştırma Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları idaresinin ihmalinden kaynaklıdır. Sayın Adil Karaismailoğlu, katliam devrinde bakan değildiniz, sorumluluğu üzerinize almıyor olabilirsiniz fakat artık oturduğunuz o koltuğun sorumluluğunun hakkını vermek istiyorsanız, öbür acılar yaşanmasın diye bu liyakatsiz nizama bir son vermeli ve katliama sebep olanların yargı karşısına çıkarılmasına müsaade vermelisiniz. Bu, milletimize, öldürülen 25 cana ve hayatı yakılan bizlere borcunuzdur. Unutmayın ki adalet, yarınlarda herkese olduğu üzere sizlere de gerekli olacaktır.” (ANKA)