Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu‘nun “Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz” sözleriyle ilgili eski başbakanın istifasına yol açan Pelikan Bildirisi’nin arkasındaki isimlerden biri olduğu iddia edilen Sabah yazarı Hilal Kaplan, “Bize de ‘Konuşmazsan adam değilsin’ demek kalıyor” ifadesini kullandı.
Yeni parti kurmak için çalışmalara başladığı iddia edilen eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 7 Haziran ile 1 Kasım arasında yaşananlara ilişkin yaptığı “Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz. Bizi bugün eleştirenler insan yüzüne çıkamazlar, açık söylüyorum” sözlerine, Sabah gazetesi köşe yazarı Hilal Kaplan yanıt verdi. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaret ettiği düşünce kuruluşu Bosphorus Global ile anılan Kaplan’ın bugün yayımlanan köşe yazısı “Konuşun ki ‘büyük resim’ netleşsin” başlığını taşıyor.
Kaplan, yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Edepliler sustukça edepsizler kendinden bilirmiş”
“Görmeyeyim, duymayayım diyorum ama ‘Edepliler sustukça edepsizler kendinden bilirmiş’ kabilinden yazmaya mecbur ediyorlar.
Malumunuz Davutoğlu, Başbakanlık görevini bıraktıktan sonra Başkan Erdoğan’a ve AK Parti’ye bağlılığını tekrar tekrar izhar eden açıklamalarda bulunmuştu.
Ancak siyasî ikbal noktasında ışık göremeyenin gözünü hırs bürüyor. Bu sefer de parti kurma hazırlıklarına başladı. Fakat hızını alamayıp kendisiyle çelişmek pahasına art arda fecaat açıklamalarını sürdürüyor.
Sözde siyasete ahlâk getireceğini iddia eden bu şahıs, FETÖ’nün fuatavni karakteriyle yarışırcasına şöyle demiş:
‘Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz.
Bugün insan yüzüne çıkamazlar, açık söylüyorum. Neden mi? Gelin hafızanızı bir yoklayın. İleride bir gün Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman en kritik dönemlerden biri 7 Haziran-1 Kasım arasındaki dönem olacaktır.’
Kayyım atamalarına, Abdullah Gül ile birlikte aynı saat aynı dakikada tweet atarak karşı çıkan eski Başbakan, FETÖ tutuklusu Baransu’nun ‘turbun büyüğü heybede’ sözünü andırırcasına tehdit etmiş.”
“Bize de ‘Konuşmazsan adam değilsin’ demek kalıyor”
“Böyle diyen kişi bir de eski Başbakan olunca, bize de ‘Konuşmazsan adam değilsin’ demek kalıyor” diyen Hilal Kaplan, yazısını şöyle sürdürdü:
“Zira bu söz üzerine tüm PKK’lı ve FETÖ’cü hesaplar coştu; ‘Çözüm sürecini Erdoğan bozdurdu’ ile başlayıp ‘Urfa’da uykusunda infaz edilen polisleri Erdoğan öldürttü’ye kadar varan saçmalıklarını boca ettiler.
Herkesin yüzü kösele olmuş, isteyen güvenli evinden gün yüzüne de çıkabiliyor.
O halde hatırlatayım: 7 Haziran-1 Kasım arasında Davutoğlu, ‘AK Parti ile koalisyon yapar mısınız’ diye sormak için HDP’yi bizzat ziyaret etmişti. Üstelik HDP’nin o zamanki lideri, partisi 7 Haziran’da %13 alınca, zafer sarhoşluğu ile Erdoğan için ‘Asmayacağız, yargılayacağız’ demişti.
Yine hatırlayalım; 1 Kasım’daki seçim zaferi öncesi hendek terörü ile mücadelede yol alınmaya başlanmıştı. Bu süreçte Davutoğlu ne yaptı; milletvekili dokunulmazlığı hakkında görüşmeleri için iki kurmayını HDP’ye yolladı. O dönemlerin hepsinde fikrimi açıkça belirtmiş nadir kalemlerden biri olarak şunu sormuştum:
‘AK Parti’yi temsilen Naci Bostancı ve Ayhan Sefer Üstün’ün son anda HDP ile de görüşmeye gönderilmesi ve Sırrı Süreyya Önder’in bir ceket bile giymeden onları karşıladığı görüntüsünü vermek ne kadar doğruydu? Daha da önemlisi gerekli miydi? Bu görüşme halka ve güvenlik güçlerine nasıl bir mesaj verdi?’
Aradan bir hafta geçtikten sonra da Davutoğlu ne dedi: ‘2013 Mayıs’ındaki koşullara geri dönülmesi halinde çözüm süreci yeniden başlar.’
Erdoğan, basın önünde bu sözlere katılmadığını en sert biçimde belli etti ve Davutoğlu bir ay sonra artık Başbakan değildi.
O yüzden Sayın Davutoğlu, lütfen konuşun. Konuşun ki ‘büyük resim’ netleşsin.
Konuşun ki siz görevi bıraktıktan bir ay sonra neden darbe olduğunu herkes daha iyi anlasın.”
Bosphorus Global nedir?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu arasında yaşanan anlaşmazlıklara dair iddialar içeren ve Davutoğlu’nun istifasına da neden olduğu öne sürülen “Pelikan dosyası” 2016’da yayınlanmıştı.
“Pelikan Dosyası” adıyla WordPress’te açılan bir blogda Erdoğan ve Davutoğlu arasında yaşanan anlaşmazlıklara dair iddialar, medyada geniş yer bulmuştu. Yazıda, Erdoğan “Reis”, Davutoğlu “Hoca” olarak tanımlanıyordu. Pelikan dosyasının Cem Küçük, Cemil Barlas, Hilal Kaplan, Haşmet Babaoğlu ve Melih Altınok tarafından hazırlandığı iddia ediliyordu.
İslamcı yazarlar arasında başlayan tartışmada Kaplan’a Akit yazar Kenan Alpay tarafından, “Pelikan Şebekesi namıyla maruf ateş topu gibi bir komitacılık türü doğdu. Hayır, E Tipi veya F Tipi komitacılık gibi yaygın ve köklü değil, onlar gibi tecrübe ve görgü sahibi değiller. Ama onlardan daha büyük ihtirasları, onları geride bırakmaya azmetmiş ‘acilci’ bir tarzları var” bile denmişti.
Erdoğan ziyaret etmişti
3 Ağustos 2019 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzguncuk’taki “Pelikan Yalısı” olarak da bilinen Bosphorus Global ofisini ziyaret etmişti.
Bosphorus Global, Twitter hesabından söz konusu ziyareti, “Başkan Erdoğan müessesemize teşrif buyurdular. Başkan Erdoğan’a müessesemizin Fetö Gerçekleri, Yek Vücut, Doğrusu Ne, Facts of Turkey, Fact-Checking Turkey, Chronicles of Shame gibi projelerinin yanı sıra yurt dışı faaliyetleri hakkında da bilgi verildi.” ifadeleriyle duyurmuştu.
Erdoğan’ın yaklaşık 1,5 saat süren ziyaretine Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un da eşlik etmesi dikkat çekmişti. Görüşmede Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan ve eşi Boğaziçi Küresel İlişkiler Merkezi Başkanı Süheyb Öğüt de yer almıştı.