HKP, dualı isimli yıl açılış merasimine ait Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş ve Yargıtay Lideri Mehmet Akarca hakkında cürüm duyurusunda bulundu.
HKP avukatları tarafından Başsavcılığa verilen hata duyurusu dilekçede, Erdoğan, Erbaş ve Akarca hakkında soruşturma yürütülerek kamu davası açılmasını, TBMM’ye fezleke yazılmasını ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına soruşturmanın bildirilmesini talep etti.
Kabahat duyurusuna ait HKP MYK Üyesi Av. Doğan Erkan açıklama yaptı. Erkan şu tabirlere yer verdi:
“AKP iktidarı ve onun Genel Lideri Tayyip Erdoğan aslında yıllardır hedefledikleri Laik Nizamı ortadan kaldırma gayelerine adım adım gidiyorlar. Bu hususta ne yazık ki artık devlet imkanlarını ve devlet kurumlarını kullanıyorlar. Geldikleri noktadaki bir nitelik farkı, nitelik avantajı artık bu. Zira Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı sıfatını kullanıyor bu işleri yaparken. Ve de devlet kurumlarında Cumhurbaşkanı sıfatıyla bu projesini gerisine takıyor.
“Diyanet İşleri Lideri’nin yargıyla ilgisi nedir?”
Artık yönetim aleyhine dava açılacak olsa ya da direkt AKP’ye dava açılacak olsa ki kim bakacak bunlara? Bu yargıç ve savcılar bakacak. Münasebetiyle bu manzarayı esasen yürütmenin başı olarak ta veremez. Pekala, şu zatın yargıyla alakası nedir? Diyanet İşleri Başkanı’nın Anayasamızda tanımlanan Bağımsız Yargıyla ne üzere bir bağı varda orada hazır bulunuyor? Tek bağı var. Size söyleyelim. Artık biz sizin hukukunuzu şer’i kurallara nazaran yöneteceğiz bağıdır bu. Bu şer’ilikte olağan tek mezhepçi, tekçi şer’i kurallardır. Vehhabi-Sunni kurallara nazaran yöneteceğizdir. Halbuki Anayasa 24 ne diyor? Devletin ve Devlet Kurumlarının kısmen dahi olsa dini inançlarla, din kurallarıyla yönetmeye kimse kalkışamaz.
“Hesap verecekler”
Biz ne yaptık. Bu bir hareketti açıkçası üçünün yan yana gelerek biz sizin Laik hukukunuzun ve Laik yargınızın canına okuduk aksiyonuydu. Bu aksiyonda Türk Ceza Kanunu’nun 309 unsurundaki yani Anayasa’yı İhlal kabahati işlediler. Anayasa’nın açıkça öngördüğü Laik Tertibi ortadan kaldırmaya, Bağımsız, Laik, Cumhuriyet yargısını ortadan kaldırmaya bir teşebbüstü. 309/1 bir teşebbüs hareketidir. Aksiyonun gerçekleşmesi gerekmez. Bu teşebbüsü sağlayacak güçteler midir? Evet, bu güçtedirler. İktidar imkanlarıyla herkesi korkutarak, herkesin üzerine terör estirerek bir mefruzce kullanmaktadırlar. 309’un şartları her biçimde oluşmuştur. Buna sessiz kalamazdık. Az evvel Halkın Kurtuluş Partisi olarak kabahat duyurusunda bulunduk. Bu cürüm duyurusu birebir vakitte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gönderme talepli bir hata duyurusudur. Eninde sonunda hesap verecekler.”