Yargıçlar ve Savcılar Şurası (HSK) “Tüm resmi ve özel kurum ve kuruluşlar ile birey ve toplulukların yargı bağımsızlığına hürmet göstererek, yargılama süreçlerine müdahale niteliği taşıyacak her türlü aksiyon ve telaffuzdan kaçınması ehemmiyet arz etmektedir” açıklamasını yaptı.
HSK’dan yapılan yazılı açıklamada, son devirde birtakım basın yayın organlarında, Türk yargı sistemine yönelik tenkit hudutlarını aşan bir grup açıklamalara yer verildiği ve bu kapsamda teşebbüslerde bulunulduğu gözlemlendiği belirtildi. Türk yargısının prestijine halel getirebilecek bu durum nedeniyle, basın açıklaması yapılması zarureti hasıl olduğuna vurgu yapılarak şöyle denildi:
“Anayasamızın 138’inci unsurunda, yargıçların misyonlarında bağımsız oldukları; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine nazaran karar verdikleri; hiçbir organ, makam, merci yahut kişinin, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve yargıçlara buyruk ve talimat veremeyeceği, genelge gönderemeyeceği, tavsiye ve telkinde bulunamayacağı öngörülmüştür. Değinilen Anayasal prensip çerçevesinde, tüm resmi ve özel kurum ve kuruluşlar ile birey ve toplulukların yargı bağımsızlığına hürmet göstererek, yargılama süreçlerine müdahale niteliği taşıyacak her türlü hareket ve telaffuzdan kaçınması değer arz etmektedir.”
Ne olmuştu?
Türkiye’nin ABD, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda büyükelçilikleri 4 yıldır tutuklu yargılanan iş insanı Osman Kavala’nın derhal özgür bırakılmasını istemişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise 10 büyükelçinin ‘istenmeyen kişi’ ilan edilmesi talimatını verdiği aktarılmıştı.
TIKLAYIN | ABD, Yeni Zelanda, Hollanda, Kanada ve Finlandiya’dan ‘Osman Kavala çağrısı’ hakkında açıklama
Tıklayın – Erdoğan’dan, 10 büyükelçiye Osman Kavala reaksiyonu: “Bir an evvel istenmeyen adam ilan edilmesini halledeceksiniz” dedim
TIKLAYIN – 10 büyükelçilikten Osman Kavala açıklaması: Derhal özgür bırakılsın
