Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Bilinmesi gereken konu ismi konulmamış ambargolarla karşı karşıyayız. Yalnızca Savunma Sanayi mevzularında değil başka sivil üretim bahislerinde bile dost bildiğimiz müttefiklerimizden dahi istediğimiz yanıtları alamıyoruz” dedi.
Yunanistan ile ilişiklere de değinen Akar, “Çipras ve partisinin mensupları açık halde bizim söylediklerimizden hareketle mevcut yunan hükümetinin saldırgan hareketleri, aksiyonları Yunan halkında kaygıya sevk ediyor. Biz bir şey yaparken, sizin de hakkınızı savunuyoruz. Yunanistan ile problemlerimizi barışçıl istikametten çözmek için her türlü çabası gösteriyoruz” tabirlerini kullandı.
2022 Merkezi İdare Bütçe ve 202 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmeleri Ulusal Savunma Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçeleri ile devam etti. Bakan Akar milletvekillerinin sorularını cevapladı
“Bütün görüşler saygıdeğer fakat muteber değil”
“S-400’ü Türkiye’ye hava taarruzu oldu da mı kullanmadık”
S400 konusunda ise Akar, “Savunma sistemi olduğu için bunu rastgele bir halde tenkit edilmesi uygun değil. 84 milyonun güvenliği için savunacağız. Biz 90’lı yıllardan beri ülkemizi ve milletimiz uzun menzille bölge ve hava savunma sistemi tedarik için çalıştık. Kriterlerimiz var, ortak üretime kadar kaideler var. Amerika Birleşik Devletleri’ni dolaştık, en sonunda kaideleri karşılayan S400 oldu. Açık yapıldı bu. S400 nerede? Türkiye’ye hava taarruzu oldu da mı kullanmadık. Hava savunma sistemi bu. Güvenlik konusu bu. Her şeyi sahne yapacak halimiz yok. Gerekli vakitte ve yerde kullanacağız. Birtakım şeylere kapalı. Ülkelerin kendi ulusal sırları. Amerika Birleşik Devletleri, Rusya ne yapıyor biliyor musunuz? Söyler mi? Ortaya birtakım sorular, tasalar sokmak son derece yersiz. Devlet son derece duruma hakim. Kurumlar çalışmalarını yapıyor” formunda konuştu.
Tank palet fabrikasına ait olarak Akar, “Tank aletinin mülkiyeti Hazine’ye ilişkin. İtirazlar oldu. Hukuku tanıyalım. Danıştay’a üç itiraz oldu. Cumhurbaşkanı kararıyla ilgili ve hepsi bozuldu. Yasal olduğu, olağan olduğu kararı var. Fabrikamızda bir yıl boyunca altı adet fırtına obüsü imal edildi. Bunun dışında bakım tamir, imal faaliyeti varsa motamot devam ediyor” diye konuştu.
“Adı konulmamış ambargolarla karşı karşıyayız”
Akar, şöyle devam etti:
“2020-2024 yılları ortasında 14 milyon ABD doları yatırım kelam konusu, bu yatırımın 3 milyon 240 bin doları gerçekleştirmiş durumda. Bu manada oradaki faaliyetlerin yürütülmesi için Bakanlık devlet savunma sanayi başkanlığı olarak tank üretimi yapılabilmesi, motoruyla, transmisyonuyla bunları imal etmemiz ve tedarik için tüm olasılıkları pahalandırmak suretiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Firmaya Eylül 2019’dan itibaren alınan mal ve hizmetler karşılığı yaklaşık 40 milyon ABD doları ödeme yapılmıştır. Savunma Sanayi Başkanlığımız dünyadaki bütün motor imalatçıları ile temasta. Bilinmesi gereken konu ismi konulmamış ambargolarla karşı karşıyayız. Yalnızca Savunma Sanayi bahislerinde değil başka sivil üretim mevzularında bile dost bildiğimiz müttefiklerimizden dahi istediğimiz yanıtları alamıyoruz. Daha sonra daha sonra formda uzatmalarla gidiyor. Bütün bunlarla karşın bu eksiklerin önlenebilmesi için uğraşlar gösteriyoruz.”
“Taşeron emekçilerimizin işten çıkarılması kelam konusu değil”
Makine Kimya Sanayisi Anonim Şirketine ait soruya, Akar, “Personele mevcut maaşın en üz yüzde 10 ziyadesiyle kontrat önerildi. Oradaki kardeşlerimizle görüşüyoruz. Eksikliğe, aksaklığa mahal vermemek için bütün önlemler alıyor. Mağduriyet yaşanmaması için çalışıyoruz. 6 bin 614 çalışandan bin 293 mavi yaka işçinin özlük hakları korunarak Ulusal Savunma Bakanlığına ye bağlı kuruluşlara atamaları yapıldı. Bu işçinin yerine mavi yaka için ilana çıkılmış, 35 bin 521 aday müracaat etmiştir. İş tecrübesi üç yıl ve diploma notu 60’ın üzerinde olan adaylar yazılı imtihana çağırılmıştır. Kriterlere uyan adaylardan 11 bin 904 yazılı imtihana davet edilmiş, bunların 8 bin 851’de yazılı imtihana çağırılmıştır. Taşeron çalışanlarımızın işten çıkarılması asla kelam konusu değildir. Taşeron personeller misyonlarına devam ediyor” sözlerini kullandı.
“Kara Harp Okulu’nda evvelki uygulamalardan farklı bir şey yapılmıyor”
Kara Harp Okulu ile ilgili bölünme olup olmadığına ait Akar, “Akademik dersler için bunlarla alakalı meslek sahibi sivil kesitlerden takviye almamız kelam konusu. Evvelki uygulamalardan farklı bir şey değil. Askeri derslerin sayısı yüzde 32 oranında arttırıldı” diye konuştu.
“TSK envanterinde, rastgele bir yerinde mutlaka gaz kimyasal silah yoktur”
Kimyasal silah konusunda Akar, “Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde, envanterinde, rastgele bir yerinde katiyen asla gaz kimyasal silah yoktur. Ne alınmış, ne alındı, ne satıldı, ne zımnî. Bunun bu halde bilinmesi lazım. Nereden yapılıp nereye gidildiğinin takibi kolay aslında. Türkiye’de bu türlü bir işin olmadığı açık ve net. Bir formda Türkiye Cumhuriyeti Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Mehmetçiğin son derece onurlu terörle çabasını lekelemek için bu tıp savlar periyodik bir biçimde tekrarlanıyor, aslı yoktur” diye konuştu.
“Bedelli askerlikte parayı süreyi değiştirelim üzere şeylerle sistemi bozmayalım”
Bedelli askerlik konusunda Akar, “Bütün ilgili kurumlarla tartışıldı, konuşuldu. Üniversitelerle tartışıldı, ölçümleri, istatistikleri oldu. En optimal neyse milletimiz halkımız için artık hatırlayın. En değerli husus öngörülebilirlik bedelli ne vakit çıkacak? 35 yaşına kadar teciller var. O yaştan sonra ne askerlik olur ne de fayda sağlar. Hepsi konuşuldu ve para konusu var mesela her seferinde 30-50 bin lira olması sabitleyelim dendi. En düşük maaş nerde. Asteğmen maaşının altı. Otomatik olarak ona bağlandı. Asteğmen maşı artınca o da artıyor. Döviz olunca eşit olması lazım denildi. Kanunda bir arkadaşımız eleştirisini duyduk. Çabucak görüştük düzelttik. Kur 1 Ocak prestijiyle dediler değiştik onu ne vakit para ödeniyorsa konsoloslukta hesabı yapılıp, ödeme yapılıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri gereksinimini karşılıyor. İkinci altı ayda bir maaş karşılığı yapma sıkıntısı vardı gençlerimiz teveccüh etmeye başladı. İki yıllık okuyanların farkı yoktu liseyle. Meslek okullarının görünürlüğü bakımından yedek astsubaylık getirdik. Sistem bütünlük içinde çalışıyor bu sistemi bozdurmamamız lazım. Parayı süreyi değiştirelim üzere şeylerle sistemi bozmayalım. 2022 yılında 51 bin 603 vatandaşımız bedelli için başvurdu süreçleri devam ediyor. Toplam hükümlü sayısı 1 Ocak 2020-31 Aralık 2021 kadar 112 bin 661 bedelli askerlik için gelen olmuş. Bunlardan 4 milyar tahsilat yapılmış” halinde konuştu.
“Yunanistan ile sıkıntılarımızı barışçıl istikametten çözmek için her türlü uğraşı gösteriyoruz”
Akar, Yunan tarafı ile görüşmelerinin olumlu tesirler yaptığına işaret ederek, “Çipras ve partisinin mensupları açık halde bizim söylediklerimizden hareketle mevcut yunan hükümetinin saldırgan hareketleri, aksiyonları Yunan halkında kaygıya sevk ediyor. Biz bir şey yaparken, sizin de hakkınızı savunuyoruz. Yunanistan ile sıkıntılarımızı barışçıl istikametten çözmek için her türlü uğraşı gösteriyoruz. Brüksel’de yaptığımız olumlu görüşmede daha evvel başlattığımız inanç artırıcı tedbirler çerçevesinde dördüncü toplantımızı Ankara’da yapacağız, gelmelerini bekliyoruz” sözlerini kullandı.
“Libya’da yayılmacılık, saldırganlık yok, gereksinim var; 500 yıllık dostluk, kardeşlik var”
Libya ile ilgili olarak Akar, “Libya’daki kardeşlerimizle iş birliği yapmasaydık, Hafter güçlerinin Trablus’a beş kilometre kalmıştı. Şu anda Trablus olmazdı seçimler olmazdı, Hafter girmek üzereydi. Sizin tezkeresiyle yapılan müracaat, Ulusal Mutabakat Hükümeti başındaki Saraç şahsi mektuba istinaden biz gittik. Yayılmacılık, saldırganlık yok, vefa, gereksinim var. 500 yıllık dostluk, kardeşlik var” diye konuştu.
“Suriye ağzımızın içinde; biz oraya nasıl kayıtsız kalırız?”
Suriye konusunda Akar, “Ağzımızın içinde. Biz nasıl oraya kayıtsız kalırız? Bekleyelim mi onları? Terör koridoru ismi konundu bunun. Seyir mi etseydik? Büsbütün uluslar ortası hukuk, Birleşmiş Milletler kararına uygun formda insan haklarına saygılı, oradaki dini tarihi sanat yapıtlarına azami dikkat etmek suretiyle bu operasyonlar yapıldı. Yurtdışındaki çabayı işgalci görmek emperyal lisanı kullanmak demek. Emperyaller bizim üzere ülkelerin olmasını istemezler. Tezgah kurmuşlar, devam etsin istiyorlar” biçiminde konuştu.
Hudutlarla ilgili bahse Akar, “Burada nitekim bu duvarlar, hendekler kuleler, kameralar pusu keşif devriye yolları dahil İran hududu çok açık. Orada rastgele bir şey görünce taşınabilir kuvvetlerimiz, timlerimiz var, yönlendirilmiyor. Rastgele biri yurdumuza girmeden durduruluyor. 1 Ocak’tan itibaren 261 bin 137 geçiş engellendi. Geldikleri görülüyor, önlem alınıyor, bizimkiler yolları kapatıyorlar, geri ittiriliyorlar. Bunun dışında geçtikten sonra yakalanan 98 bin 763 kişi var. Bunların ek 406 PKK, YPG, FETÖ terörist var. Bunlar dahil tamamı kolluk kuvvetlerine teslim edildi” dedi. (İHA)
