İstanbul'da meydana gelen 5,8 büyüklüğündeki depremin ardından yaşanan 'davet' tartışmaları sürüyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu konuya ilişkin sessizliğini bozdu ve sessiz kalmasının bazı çevrelerce manipüle edildiğini belirterek depremin ertesi günü Türkiye Afet Müdahale Planı Toplantısı'na çağrılmadığını açıkladı. İmamoğlu “Beni kim çağırdı? Kim aradı? Kaçta aradı? Nasıl aradı? Bunu ispat etsinler. Desinler ki, ‘Biz İmamoğlu'nu aradık’. Oraya gelen insanlar, bir şekilde davet edildi herhalde. Ben çağrılmadım” dedi.
İmamoğlu, Florya’daki başkanlık konutunda basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Basın mensuplarının sorusu üzerine deprem toplanma alanlarıyla ilgili tartışmalara da değinen İmamoğlu şöyle konuştu:
“Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı'na yürekten katılıyorum; onu söyleyeyim. İBB Başkanı, bir şekilde devletin deprem toplantısına davet edilmiş de katılmamışsa, büyük ayıp etmiştir, büyük yanlış yapmıştır. Ama bu böyleyse… Siyaset yapmak isteyen bir kişi, bir gün önce çağrıldığı bir toplantıya koşa koşa gittiği bir toplantıya, ki deprem olur olmaz aradığım ilk kişi, bu şehrin valisidir. Sayın Vali’mizi 15.00 civarlarında aradım, ‘Ben, havaalanından AKOM’a geçiyorum. Bilginiz olsun. Bir şey olursa da haberleşelim sayın Valim’ dedim. Ben, 18.30’a kadar AKOM’da çalışmalarımızı sürdürdüm. O saatten sonra da sokağa çıkan insanları ziyaret etmek adına Bağcılar’a giderken, birkaç kilometre kala aldığım telefonla yönümü değiştirdim ve 20-25 dakika sonra Valilik’teki toplantıda oldum. Davet edildim ve koşa koşa gittim.”
“Birilerinin beni bir masada isteyip istememesi benim umurumda değil”
Bir gazetecinin “Çok net ifade etmenizi rica ediyorum. Gerçekten istenmiyor musunuz? Toplantılara davet edilmiyor musunuz?” şeklindeki sorusuna İmamoğlu, “O toplumun takdirinde. Analiz etmeye kalkarsak, birinci gün ben niye 18.30'da çağrıldım. Deprem 14.59'da oldu. Ben koşa koşa AKOM'a gittim. İstanbul'un en donanımlı takip merkezi AKOM'dur. Daha önce birçok afette, devletin bütün yetkilileri, İBB'nin AKOM Merkezi'nden süreci takip etmiştir. Ben Vali Bey’i arayıp, 'AKOM'a gidiyorum' dedim ve AKOM'a gittim. Niye 18.30'da çağırıldım? Acaba gelişen tepkilerden dolayı mı çağrıldım? Dolayısıyla birilerinin beni bir masada isteyip istememesi benim umurumda değil. 16 milyon insanın sorumluluğu benim üstümde. Bu sorumluluğu yerine getirmek adına da gereğini yapmak için işime bakarım” şeklinde yanıt verdi.
“Devletin yöneticileri 3 gündür konuşunca cevap vermek zorunda kaldım”
İmamoğlu şöyle devam etti:
“20 sene geçti 1999 depreminden bu yana. Konumuz bu olmalı. Ama görüyorum ki, devleti yöneten bir kısım insan, sürece böyle bakıyor. Bunu iddia eden insanlar şunu açıklayacak. Beni kim çağırdı? Kim aradı? Kaçta aradı? Nasıl aradı? Bunu ispat etsinler. Desinler ki, ‘Biz İmamoğlu'nu aradık’. Oraya gelen insanlar, bir şekilde davet edildi herhalde. Ben çağrılmadım. Birim başkanları çağrıldığı için, orada görevleri vardı ve gittiler. Ama ben çağrılmadım. AKOM'da çalışmalarıma devam ettim. Yani günümü yine deprem gündemli geçirmek için arkadaşlarımla çalışmalara devam ettim.”
İmamoğlu, “Depremden sonra tüm birimlerin katıldığı toplantı 18.00'den sonra Valilikteki AFAD Yönetim Merkezi'nde yapıldı. Sizi oraya mı davet ettiler?” sorusuna ise, “Beni ilk gün oraya çağırdılar. Zaten koşa koşa gittim. 19.00'da oradaydım. Ama ikinci gün ben çağrılmadım. Valilikteki toplantı 15.00'ten sonra başladı. Ama bizim oraya gelişimiz 19.00 gibi oldu. Bir sonraki AFAD toplantısına çağrılmadım” yanıtını verdi.
İmamoğlu, “Genel Sekreter Yardımcınızın ve birim başkanlarınızın toplantıya katıldığını söylediniz. Neden açık bir şekilde, ‘Ben davet edilmedim’ demediniz?” sorusu ardından ise şu açıklamayı yaptı:
“Yakışmaz. Beni davet ettiler, etmediler; ben bu polemiğin içine girmem. Depremle uğraşıyoruz. Yani ben karşı tarafın bu işi bu hale getireceğini düşünmedim bile. Sadece 'Genel Sekreter Yardımcımız orada, birim başkanlarımız çağrıldı orada, çalışmanın içinde' deyip geçtim. Ama benim bu sözümü sanki 'çağrıldı da gitmedi' diye algılayıp sonra bunu bu şekilde yönetmeye çalışan devletin yöneticileri 3 gündür konuşunca cevap vermek zorunda kaldım. Bugün buna cevap verme sebebim bu. Suskunluğum ikrardan değildir, suskunluğum devlet terbiyemin gereğidir ve sürece olan hassasiyetimdir. Konu depremdir. İnsanların canı söz konusudur. Tümüyle suskunluğum bundandır.”
İmamoğlu, basın mensuplarının İstanbul Valiliği'nin yapmış olduğu açıklamayı hatırlatması üzerine de “Valiliğin yaptığı yazılı açıklamadan kimin ne anladığını ben anlayamadım. Zaten açıklamanın üzerine Vali Bey’i arayıp, bu açıklamanın yanlış olduğunu dile getirdim. Telefonla aramamın tek sebebi o” yanıtını verdi.”